Yemen’den Husileri barışa zorlamak için uluslararası baskı çağrısı

Yemen Dışişleri Bakanı dün Riyad’da Rusya’nın Yemen büyükelçisi ile yaptığı görüşme sırasında (SABA)
Yemen Dışişleri Bakanı dün Riyad’da Rusya’nın Yemen büyükelçisi ile yaptığı görüşme sırasında (SABA)
TT

Yemen’den Husileri barışa zorlamak için uluslararası baskı çağrısı

Yemen Dışişleri Bakanı dün Riyad’da Rusya’nın Yemen büyükelçisi ile yaptığı görüşme sırasında (SABA)
Yemen Dışişleri Bakanı dün Riyad’da Rusya’nın Yemen büyükelçisi ile yaptığı görüşme sırasında (SABA)

Yemen hükümeti, Husilerin iç savaş sırasında sivillere yönelik baskılarını ‘savaş suçları’ olarak nitelendirerek, uluslararası topluma Husilerin başta Marib olmak üzere Yemen’in çeşitli bölgelerinde açtıkları savaşın durdurulması ve barış yapmaya zorlanmaları için Husi milislere gerçek bir baskı uygulanması çağrısında bulundu.
Bu çağrı, Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek’in dün, ABD’nin Yemen Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Cathy Westley ve Rusya’nın Yemen Büyükelçisi Vladimir Dedushkin de dahil olmak üzere bir dizi ülkenin büyükelçileriyle görüşmelerde bulunduğu sırada yaptığı resmi açıklamalarda geldi.
Resmi kaynaklar, Dışişleri Bakanı Bin Mübarek’in ABD’nin Yemen Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Cathy Westley ile görüştüğünü, görüşmede gerilimin yükselmesi ve Husilerin sivillere yönelik saldırganlığı gölgesindeki durumda yaşanan son gelişmelerin ve barış sürecinin geleceğinin ele alındığını söyledi.
Kaynakların aktardığına göre, Yemen Dışişleri Bakanlığı Husi milislerinin saldırılarının devam ettiğini, başta Marib’te olmak üzere Yemen genelinde sivilleri hedef alan saldırıların arttığını ve bu eylemlerin milislerin vahşice ve uluslararası toplumun savaşı sona erdirme, Yemen’e barış getirme istediğine karşı kayıtsızlığını yansıttığını belirtti.
Dışişleri Bakanı Bin Mübarek, bu gerilimin barış sürecini baltalama ve insani kriz ile ona eşlik eden ekonomik çöküşü daha da kötüleştirme tehdidi oluşturduğu uyarısında bulundu. Bakan abluka, açlık, misillemeler ve Marib ilinin El-Abdiyye ilçesi sakinlerinin öldürülmesi dahil olmak üzere Husi milislerinin eylemlerine değinerek bunları “savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar” olarak nitelendirdi.
Yemen resmi haber ajansı SABA’ya göre Bakan Bin Mübarek, şiddeti durdurmak ve Yemen halkının acılarına son vermek için uluslararası toplumun, Husileri ciddi ve gerçek bir barış sürecine girmeye zorlayacak gerçek ve etkili baskı araçları bulmaya çalışması gerektiğini vurguladı.
SABA’ya göre, Westley ABD’nin, Husilerin Marib’deki eylemlerini ve insanların hareketlerini, insani yardımları ve El-Abdiyye sakinlerine yönelik temel hizmetleri engellenmelerini kınadığını belirtti. Westley ülkesinin, Husilerin Marib’e yönelik saldırılarını durdurma ve uluslararası toplumun Yemen’deki çatışmayı sona erdirme çağrılarına karşılık vermeye yönelik tutumunu vurguladı. Yetkili aynı zamanda ülkesinin Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen barış sürecine, meşru hükümete ve Yemen’in güvenliği, birliği ve istikrarına yönelik destek verdiğini bir kez daha dile getirdi.
Kaynaklar, Bakan Bin Mübarek’in Rusya’nın Yemen Büyükelçisi Vladimir Dedushkin ile görüştüğünü, Husi milislerinin El-Abdiyye bölgesinde işlediği soykırım varan suçları ve masum sivilleri hedef alan boğucu ablukaya devam etmeleri özellikle de savaştan sonra yaralı kadın ve çocukları tahliye etmeyi reddetmelerini ele aldıklarını aktardı. Yemenli bakan, Kızıldeniz’deki çevre güvenliği için hala ciddi bir tehdit oluşturan Safer petrol tankı sorunu ile ilgili olarak, tankta meydana gelebilecek herhangi bir sızıntı veya patlamadan kaynaklanabilecek felaketin insanlık üzerindeki oluşabilecek yansımalarına karşı uyarıda bulundu.
Bakan, uluslararası toplumun Yemenlilerin çektiği acıları son vermek ve savaşı durdurmak üzere siyasi bir anlaşmaya varmak için Husi milislerine ve İran rejimine baskı yapılmasının son derece önemli olduğunu vurguladı.  Kaynaklar ayrıca, Bakan’ın Polonya’nın Yemen Büyükelçisi Jan Stanisław Bury ile görüştüğünü ve gelişmelerin ele alındığını bildirdi.
Kaynakların aktardığına göre, Bin Mübarek’in meşru otoriteye karşı Husi milislerinin yaptığı darbenin sebep olduğu insani felaketi sona erdirmek için siyasi bir çözüme ulaşmanın önemini vurguladığını söyledi. Bakan ayrıca başta El-Abdiyye ilçesinin ablukaya alınması, köylerin balistik füzeler ve ağır silahlarla bombalanması, ilçedeki tek hastanenin yıkılması ve ilçedeki binlerce kişinin yerinden edilmesi, yerinden edilmiş kişilerin tekrar göç ettirilmesi, hasta ve yaralı sivillerin tahliye edilmesinin reddedilmesi, insanlığa karşı suçlar işlenmesi ve soykırım uygulanması olmak üzere milislerin Yemen’in tüm bölgelerindeki eylemlerine dikkati çekti.



Sisi, Avn’a Mısır'ın Lübnan'ın egemenliğine sarsılmaz desteğini bildirdi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Lübnanlı mevkidaşı Joseph Avn arasında Kahire'de gerçekleşen önceki görüşmeden, Mayıs 2025 (AFP)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Lübnanlı mevkidaşı Joseph Avn arasında Kahire'de gerçekleşen önceki görüşmeden, Mayıs 2025 (AFP)
TT

Sisi, Avn’a Mısır'ın Lübnan'ın egemenliğine sarsılmaz desteğini bildirdi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Lübnanlı mevkidaşı Joseph Avn arasında Kahire'de gerçekleşen önceki görüşmeden, Mayıs 2025 (AFP)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Lübnanlı mevkidaşı Joseph Avn arasında Kahire'de gerçekleşen önceki görüşmeden, Mayıs 2025 (AFP)

Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Muhammed eş-Şenavi, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin dün (salı) Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve bu görüşmede Sisi’nin Mısır’ın Lübnan’ın egemenliğine saygı konusundaki kararlı tutumunu yinelediğini açıkladı.

Şenavi yaptığı yazılı açıklamada, Sisi’nin ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2006 yılında İsrail ile Hizbullah arasında yaşanan savaşı durduran 1701 sayılı kararının uygulanmasının önemine dikkat çektiğini ve Mısır’ın silahların devletin elinde toplanmasına dönük Lübnan hükümeti politikasını desteklediğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı’ndan (NNA) aktardığına göre, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati dün akşam saatlerinde Beyrut’taki Refik Hariri Uluslararası Havalimanı’na ulaştı. Bakanın bir gün sürecek ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam ile görüşeceği kaydedildi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Abdulati’nin Lübnan’a yaptığı ziyaretin, Mısır’ın kardeş Lübnan’ın yanında olduğuna dair mesajını pekiştirmeyi ve ülkenin istikrar ile kalkınma çabalarına verilen desteği vurgulamayı amaçladığı ifade edildi.

Açıklamada, Bakan Abdulati’nin ziyarette üst düzey Lübnanlı yetkililerle bir dizi temas gerçekleştireceği; ikili iş birliğinin güçlendirilmesi, Lübnan ve bölgedeki gelişmelere ilişkin istişarelerde bulunulması, ayrıca Lübnan’ın birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına verilen önemin vurgulanacağı belirtildi. Ziyaretin, ülkenin mevcut zorlukları aşma çabalarına destek sağlamayı ve Lübnan halkının güvenlik, istikrar ve refah beklentilerine katkı sunmayı hedeflediği bildirildi.


UNIFIL: İsrail güçlerinin varlığı Lübnan ordusunun güneye konuşlanmasını engelliyor

UNIFIL güçleri, Güney Lübnan'daki Marun el-Ras kasabasındaki arazilerden mayınları temizliyor (AFP)
UNIFIL güçleri, Güney Lübnan'daki Marun el-Ras kasabasındaki arazilerden mayınları temizliyor (AFP)
TT

UNIFIL: İsrail güçlerinin varlığı Lübnan ordusunun güneye konuşlanmasını engelliyor

UNIFIL güçleri, Güney Lübnan'daki Marun el-Ras kasabasındaki arazilerden mayınları temizliyor (AFP)
UNIFIL güçleri, Güney Lübnan'daki Marun el-Ras kasabasındaki arazilerden mayınları temizliyor (AFP)

UNIFIL sözcüsü Candice Ardiel dün yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'daki varlığının, Lübnan ordusunun İsrail ile varılan ateşkes anlaşmasında belirtildiği gibi bölgeye konuşlanmasını engelleyen "ciddi bir ihlal" olduğunu belirtti.

Ardiel bir televizyon röportajında, "İsrail güçlerinin Güney Lübnan'daki varlığı, hareket ve hareket özgürlüğü açısından bizim ve Lübnan ordusu için bir engel teşkil ediyor" ifadesini kullandı.

Lübnan ordusuyla iş birliğini "her zaman güçlü ve sürekli" olarak nitelendiren Ardiel, gücün tehlikelerin farkında olduğunu ve "görevlerimize ve bizden beklenen görevlere bağlı olduğumuzu" belirtti.

UNIFIL Kuvvet Komutanı Diodato Abagnara cumartesi günü yaptığı açıklamada, Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı Kararı'nın uygulanmasında ilerleme kaydedilebilmesi için Lübnan'ın egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve birliğine tam saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

"X" platformunda, Lübnan ordusuna destek verme kararlılığını vurgulayarak, onları "Güney Lübnan'da istikrarı sağlamada ortağımız" olarak nitelendirdi.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre İsrail, Gazze Şeridi'ndeki çatışmaların ardından Hizbullah ile yaşanan savaşın ardından bir yıl önce varılan ateşkes anlaşmasına rağmen Güney Lübnan'daki mevzilerini kontrol altında tutuyor ve ülkenin doğusu ve güneyine yönelik saldırılarını sürdürüyor.


Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
TT

Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği Aksa Tufanı operasyonunda yakınlarını kaybedenler, Filistinli örgütün kara para aklamasını sağladığı gerekçesiyle kripto devi Binance'e dava açtı.

306 ABD vatandaşının açtığı ve pazartesi günü kamuoyuyla paylaşılan davada, Hamas'ın saldırısında hayatını kaybeden, yaralanan veya rehin alınan kişilerin yakınları Binance'in yaptırımları deldiğini savunuyor. 

Davacılar, kripto borsasının Hamas, Hizbullah, Filistin İslami Cihad Örgütü ve İran Devrim Muhafızları'nın platform üzerinden 1 milyar dolardan fazla para transferi yapmasına göz yumduğunu iddia ediyor. 

Bu tutarın en az 50 milyon dolarının Gazze savaşını başlatan 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından transfer edildiği belirtiliyor. 

ABD'nin Kuzey Dakota eyaletinde açılan davada, sözkonusu örgütlerin Binance'i kullanarak şüpheli hesaplar üzerinden kara para akladığı ileri sürülüyor. Bu örgütlerin hepsi ABD'nin yaptırım listesinde yer alıyor. 

Şikayette "CZ" diye de anılan Çinli iş insanı Changpeng Zhao'nun kurduğu kripto borsasına dair şu ifadeler yer alıyor: 

Binance yasadışı faaliyetler için kasıtlı olarak bir sığınak şeklinde faaliyet gösteriyor. Bugüne dek Binance'in temel iş modelini anlamlı biçimde değiştirdiğine dair hiçbir gösterge yok.

Şirketin açıklamasında davanın detaylarına ilişkin yorum yapılmazken "uluslararası alanda tanınan yaptırım yasalarına tam olarak uyulduğu" savunuldu. 

Kasım 2023'te ABD Adalet Bakanlığı, kara para aklamayı önleme ve yaptırım yasalarının ihlali nedeniyle Binance'le 4,3 milyar dolarlık bir uzlaşmaya varmıştı. Bu rekor tutar şirket tarafından kurumsal olarak ödendi. CZ ise aynı anlaşma kapsamında CEO'luk görevinden ayrılmış ve şirketten bağımsız olarak 50 milyon dolarlık kişisel para cezasını ödemeyi kabul etmişti.

Amerika'da yürütülen ceza yargılamasının ardından Zhao'ya gerekli kara para aklama kontrollerini uygulamadığı gerekçesiyle 4 ay hapis cezası verildi ve iş insanı bu cezasını tamamen çekerek tahliye edildi. Geçen ay ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan af kararıyla da yeniden CEO'luğa dönmesi önündeki engeller kaldırılmış oldu.

Independent Türkçe, Times of Israel, Reuter