Robert Pattinson'dan Batman yorumu: "Tuhaf bir yaratık"

(Warner Bros)
(Warner Bros)
TT

Robert Pattinson'dan Batman yorumu: "Tuhaf bir yaratık"

(Warner Bros)
(Warner Bros)

Britanyalı ünlü aktör Robert Pattinson, Bruce Wayne rolünü üstleneceği The Batman filmine dair bir dizi yorumda bulundu. 
Matt Reeves'in yönetmen koltuğunda oturduğu ve Robert Pattinson'ın başrolde yer alacağı The Batman, 2022'nin merakla beklenen filmleri arasında yer alıyor.
Michael Keaton, George Clooney, Ben Affleck, Christian Bale gibi daha önce yüksek profilli isimlerin canlandırdığı Batman bu kez Tenet, Alacakaranlık (Twilight), The Lighthouse gibi filmlerin yıldızı Pattinson'a emanet. 
The Batman'in yayımlanan son fragmanından Bruce Wayne'in bu kez farklı bir biçimde tasvir edileceği ve bunun Pattinson'ın oyunculuk performansının kilit noktasını oluşturacağı anlaşılıyor. Bruce Wayne daha önce Wayne İşletmeleri'nin sahibi olarak kendine son derece güvenen, başarılı bir iş adamı olarak betimlenmişti. Pattinson bu ana akım tasviri değiştirecek gibi görünüyor. 
İzleyicilerin düşünceleriyle paralel biçimde Pattinson da Batman'in bu versiyonunun pek alışıldık olmadığını düşünüyor. DC Fandom etkinliğinde konuşan Pattinson karakterine dair şunları söyledi:
"En başından itibaren içinde bir çaresizlik var. Gerçekten bu öfke üzerinde çalışıyor. Kişiliği üzerinde fazla kontrolü yok. Batman olduğu zamanla Bruce olduğu zaman arasındaki ayrım o kadar net değil. Biraz kontrolden çıktığı fikri hoşuma gidiyor. Batman'in ne olduğunu tam olarak tanımlamış değil. Onun içinde kayboluyor. Kostümü giydiği her gece… Bilirsiniz esasen uyumuyor ve tuhaf bir yaratığa dönüşüyor."
Pattinson'ın geçen yıl vizyona giren Tenet'taki oyunculuk performansını tekrar etmesi bekleniyor. Aktörün son filmindeki oyunculuğu beğeni toplamıştı.
4 Mart 2022'de vizyona girmesi planlanan The Batman'de Pattinson'ın yanı sıra Riddler rolünde Paul Dano, Alfred rolünde Andy Serkis, Kedi Kadın rolünde Zoe Kravitz ve Penguen rolünde Colin Farrell rol alıyor. 
Independent Türkçe, We Got This Covered, Yahoo News



Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe