Libya’nın İstikrarı Konferansı dış müdahaleye çözüm için son şans mı olacak?

Berlin konferanslarında onaylanan koşulları uygulamak için siyasi, ekonomik ve askeri yol üzerinde çalışılıyor.

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe. (AFP)
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe. (AFP)
TT

Libya’nın İstikrarı Konferansı dış müdahaleye çözüm için son şans mı olacak?

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe. (AFP)
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe. (AFP)

Zayed Hediye
Libya meselesinin geçmiş yıllarda birçok uluslararası ve Arap masasında yer alması ve bunun, mevcut siyasi anlayış tuğlalarının döşenmesine katkıda bulunması sonrasında ülkenin krizle ilgili ilk uluslararası konferansa ev sahipliği yapması için hazırlıklar hız kazandı.
Trablus’taki ‘Libya’nın İstikrarı Konferansı, genel seçimlerden iki ay önce hassas bir zamanda düzenlenecek olması nedeniyle önemli.
Şarku’l Avat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Libya anlaşmazlığı bağlamında farklı ve etkili roller üstlenen, görüşmelere davet edilen birçok ülkeden yapılan açıklamalar, konferansın geniş bir uluslararası katılıma tanık olacağına işaret ediyor. Birçok uluslararası ve bölgesel kuruluştan üst düzey heyetlerin yanı sıra davet gönderilen ülkelerin başında ABD, Rusya, İngiltere, Almanya, Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) geliyor. 

Son dokunuşlar
Trablus’taki birleşik Libya hükümeti, gelecek perşembe günü başlayacak konferansın hazırlıkları için son dokunuşları yapmaya başladı. Başbakan Abdulhamid Dibeybe, konferansın gerekli düzeyde yapılması ve ülkeye dair iyi bir imaj yansıtması gerektiğini vurguladı. Dibeybe, Libya’nın İstikrarı Konferansı Hazırlık Komitesi ile yaptığı görüşmede, “Ülke, çeşitli nedenlerle bir süredir uluslararası forumlar düzenlemiyor. Bu, mevcut durumun net bir görüntüsünü sunmak için bir fırsattır” dedi. Abdulhamid Dibeybe, eylemin başarılı olması için ilgili tüm bakanlıkların güçlerini birleştirmesi ve Dışişleri Bakanlığı ile iş birliği yapması gerektiğini vurguladı.

Üç yol
Libya Dışişleri Bakanı Necla Menguş, Libya’nın İstikrarı Girişimi ve konferansının başlangıç tarihini açıklamış ve özellikle başta komşu ülkelerin dışişleri bakanlarının geçen ağustos ayı sonunda Cezayir’de yaptıkları son toplantı olmak üzere birçok uluslararası toplantıda ve forumda söz konusu zirve için çağrıda bulunmuştu.
Menguş, konferansın hedeflerine dikkat çektiği açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Berlin Konferansı kararları doğrultusunda Libyalıların kaderlerini ve geleceklerini seçmelerini desteklemek için ulusal liderlik, Birleşmiş Milletler’in (BM), kardeş ve dost ülkelerin desteğiyle gerçekleşmesi koşuluyla Libya’nın istikrarını desteklemeye çalışıyor.”
BM’nin denetlenmesine yardımcı olduğu konferansa Arap Birliği, Avrupa Birliği (AB) ve Afrika Birliği (AfB) temsilcileri katılacak. Temsilciler, Berlin 1-2 konferanslarının maddelerinin, Libya kriziyle ilgili 2570 ve 2571 sayılı kararların uygulanması için özel ve pratik mekanizmalar oluşturulmasının yanı sıra Ulusal Birlik Hükümeti’nin Berlin 2 Konferansı’nda başlattığı Libya’nın İstikrarı Girişimi’ni etkinleştirmek ve maddelerini uygulamak amacıyla çalışacak.
Necla Menguş konuya dair şunları söyledi:
“Libya’nın İstikrarı Girişimi’nin vizyonu askeri, güvenlik ve ekonomik yollar üzerinde çalışıyor. Güvenlik ve askeri meseleler, özellikle ulusal genel seçimlere doğru ilerlerken bugün ülkenin karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardır. Bu durum, Libya’nın ortaklarının ve müttefiklerinin desteğiyle, ülkenin egemenliğini korumak, silahlı grupları bütünleştirmek ve rehabilite etmek amacıyla orduyu tek bir komuta altında birleştirmek için çalışmayı gerektiriyor. Ayrıca devam eden ve varlığı yalnızca Libya için değil tüm bölge için tehdit oluşturan paralı askerlerin ve yabancı güçlerin geri çekilmesi için de harekete geçmeyi zorunlu kılıyor. Girişim, paralı askerlerin geri çekilmesi için net bir zaman çizelgesi belirlemek üzere yürütme mekanizmaları oluşturacak. ‘Libya ordusunu tek bir komuta altında birleştirmeyi, ateşkes anlaşmasını etkinleştirmeyi ve koşullarını uygulamayı’ amaçlayan, güvenlik ve ekonomik sorunları çözmeye yönelen yürütme mekanizmaları bulmaya odaklanılacaktır.”

Mali politika desteği
Menguş açıklamasında ekonomik alanda atılacak adımlara da değindi:
“Ekonomik açıdan girişim, ‘ülkenin insiyatif alması, yatırım, petrol endüstrileri, ekonomik güçlendirme, eğitim ve öğretim, girişimcilik, mikro işletmeler, altyapı geliştirme ve yeniden yapılanma projesinin başlatılması alanlarında iş fırsatlarını ve iş birliğini belirlemek için’ Libya makamlarını siyasi, güvenlik ve mali planlarını uygulamada desteklemeyi amaçlıyor. Konferansta, komşu ülkelerin vizyonlarını birleştirmek, sınır kontrolünü koordine etmek, göç olgusunu ele almak, eğitim müfredatını benimsemek, deneyim alışverişinde bulunmak ve Libya hükümetinin ülkeyi istikrara kavuşturma girişimini desteklemek için çalışılacak.”
Dibeybe, geçen haziran ayında Berlin 2 Konferansı’nın oturum aralarında ‘kararı halka bırakmayı ve aralık ayında seçimlere gitmeyi’ amaçlayan, Libya’da istikrarı desteklemeye yönelik girişimini duyurmuştu.

Avrupa’dan destek
Libya’nın İstikrarı Konferansı, başlamasına birkaç gün kala ülkenin istikrarın yeniden sağlanmasını destekleyen ve güney komşudaki çatışmanın sonuçlarından etkilenen Avrupa Kıtası’ndaki yetkililerden büyük destek aldı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell konuya dair şu açıklamada bulundu:
 “AB, Libya makamlarının konferansta belirlediği hedeflerde ortaktır. Ayrıca Libya’nın Avrupa Komşuluk Politikası ile tamamen bağlantılı olarak Akdeniz’de önemli bir ortak haline gelmesi için koşullar oluşturmayı hedeflemektedir. Önümüzdeki yol umut verici. Bir komşu, bir ekonomik ortak, büyük bir yatırımcı ve bir müttefik olarak AB, çatışmanın üstesinden gelmesine ve müreffeh bir geleceğe ulaşmasına yardımcı olmak için Libya’nın yanında olacaktır.”

Seçimlere bağlılık
Diğer yandan Libya Siyasi Diyalog Forumu üyesi Amal Bugaygis, Libya’nın İstikrarı Konferansı’na gönderdiği mesajda “Halk tek bir şey istiyor. O da 24 Aralık’ta eş zamanlı seçimler düzenlenmesi” dedi. Bugaygis mesajını şöyle sürdürdü:
“Trablus’ta düzenlenecek olan Libya’nın İstikrarı Konferansı’na mesajım, Libyalıların ‘yönetimin barışçıl devri için’ meşru haklarını desteklemek ve ulusal ve uluslararası sözleşmelere ve taahhütlere saygı gösterilmesidir. Libyalıların istediği şey, eş zamanlı seçimler düzenlenmesidir. Yeni yüzlerin olduğu bir Libya istiyoruz. Ülkesine iyilik yapan ve karşılık beklemeyen herkese selam olsun. Seçim gününü ülkemizde yeni bir dönemin başlangıcı yapalım.”

Son fırsat
Libyalı siyaset bilimi profesörü Cemal Şatşat sürece ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Konferans, Berlin 1-2 konferanslarının izlediği adımların hemen hemen aynısını takip ediyor ve Almanya’nın başkentinde onaylanan koşulların uygulanmasının sadece bir devamı niteliğinde. Tek bir ana hedef alıyor. O da yabancı askeri güçlerin Libya topraklarından çekilmesine ilişkin uluslararası anlaşmaların uygulanmamasıyla birlikte ülkedeki  yabancı varlığı sorununu çözmektir. Tüm Libyalılar, bu dış askeri müdahalenin devam etmesini istemediğine dair net bir mesaj gönderecektir. Bu kez Libya’nın kendisi için kalıcı bir yönetim seçebilmesi adına tüm yabancı güçlerin ülkelerine gitmesi gerektiğini ilan ediyorlar. Konferans, uluslararası tarafları siyasi, özellikle askeri müdahalelerine son vermeye ikna etmeyi başarırsa, son bir şans olarak görevini yapacaktır. O halde seçimlerin zamanında yapılmasının mümkün olduğunu söyleyebiliriz. Aksi takdirde çoğu kötü olan alternatifleri incelemeye başlamalıyız.”



Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.


Irak Sünni güçleri seçim sonrası pozisyonları koordine etmek için birleşik bir blok oluşturuyor

Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
TT

Irak Sünni güçleri seçim sonrası pozisyonları koordine etmek için birleşik bir blok oluşturuyor

Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)

Irak'taki en önde gelen Sünni siyasi güçlerin liderleri dün, ayrı listelerle katıldıkları parlamento seçimlerinin ardından "vizyon ve kararları birleştirmeyi" amaçlayan "Ulusal Siyasi Konsey" bloğunun kurulduğunu duyurdu.

Bağdat'ta, beş büyük Sünni partinin liderlerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantıda, seçilmiş parlamentoda Sünni güçler arasında en fazla sandalyeye sahip olan (27 sandalye) "Takaddüm" hareketinin lideri eski Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ve ABD yaptırımlarına tabi olan "Egemenlik İttifakı"nın başkanı iş adamı Hamis el-Hancer de yer aldı.

Irak Haber Ajansı'nın (IRA) ve AFP’ye göre katılımcılar, "çeşitli önemli ulusal meselelerle ilgili pozisyonları koordine eden ve vizyon ve kararları birleştiren kapsayıcı bir çatı örgüt olarak Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturma" konusunda anlaştılar.

Konseyin "tüm ulusal ortaklara açık olacağını ve Irak'ın birliğini ve istikrarını güvence altına alan ve tüm bileşenlerinin haklarını istisnasız koruyan temel ilkelere bağlı kalacağını" teyit ettiler.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Saddam Hüseyin rejimini deviren Amerikan işgalinden iki yıl sonra, 2005'te Irak'ta yapılan ilk çok partili seçimlerden bu yana, etkili siyasi güçler arasında uygulanan kota sistemine göre, Parlamento Başkanı Sünni, Başbakan Şii (yürütme erkinin fiili temsilcisi) ve Cumhurbaşkanı Kürtlerden oluşuyor.

Saddam Hüseyin'in devrilmesinden bu yana, Irak'taki Şii çoğunluk ülke siyasetine hâkim hale geldi.

Geçtiğimiz hafta, İran'a yakın Şii partilerden oluşan "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakı, en büyük parlamento bloğunun kurulduğunu ve başbakan seçme sürecini başlatma niyetini duyurdu.

Ertesi gün, geçici Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, 11 Kasım seçimlerinde 329 parlamento sandalyesinden 46'sını alarak en fazla sandalye kazanan koalisyonunun "en büyük parlamento bloğuna" katıldığını duyurdu.

Bu blok, parlamentodaki sandalyelerin yarısından fazlasını, yani 175'ten fazla sandalyeyi kazandı.