Kaddafi’nin destekçileri Libya seçimlerinde dengeyi değiştirebilirler mi?

Gözlemciler, Kaddafi’nin destekçilerinin ‘homojen bir siyasi blok’ olarak kabul edilemeyeceği görüşündeler.

Eski Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi (Getty)
Eski Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi (Getty)
TT

Kaddafi’nin destekçileri Libya seçimlerinde dengeyi değiştirebilirler mi?

Eski Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi (Getty)
Eski Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi (Getty)

Libyalı politikacılar ve analistler, ülkenin eski lideri Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam Kaddafi’nin yaklaşan devlet başkanlığı seçimlerine hazırlandığına dair çıkan spekülasyonlar çerçevesinde, eski rejimin destekçilerinin gerçek gücüne ve arkasında toplandıkları herhangi bir adayı ne kadar destekleyebileceklerine dair sorular sormaya başladılar. Bazıları, Kaddafi destekçilerinin diğerleriyle mücadele etmek için homojen bir siyasi blok olmadıklarını, bazıları ise eğer birleşirlerse seçimlerin belirlendiği gibi 24 Aralık’ta yapılması halinde kartların yeniden karılmasına uol açabilecekleri görüşündeler.
Temsilciler Meclisi (TM) üyesi Ziyad Dağim, Kaddafi'nin ya da bir başka deyişle Cemahiriye rejiminin ve Eylül Devrimi’nin destekçilerinin diğer akımlar ve güçler gibi ‘homojen bir siyasi blok’ olarak kabul edilemeyeceklerini söyledi.
Şarku'l Avsat'a açıklamalarda bulunan Dağim şu ifadeleri kulandı:
“2011 yılındaki devrim sonrası eski rejimle çalışmanın bedelini ağır ödeyenlerin olduğu gibi 17 Şubat Devrimi sırasında araya kaynayanlar da oldu. Bir yandan bu devrimin sonuçlarına ve ülkenin tanık olduğu silahlı siyasi mücadelelere küskün, monarşi veya federalizm günlerine ve hatta 1951 yılında Libya devletinin kurulmasından önceki bağımsız Sirenayka Emirliği gibi eski dönemlere özlem duyan bir halk kitlesi varken diğer yandan da ülkeyi yöneten unsurlar da bulunuyor. Yeni bir siyasi rol almak istiyorlar. Bu, Seyfülislam’ın destekçileri gibi onların da hakkı.”
Diğer yandan Trablus merkezli Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Üyesi Ebu el-Kasım Kazit, ‘herhangi bir dayanağı olmayan yaygın abartılar’ olduğunu ve eski rejimin destekçilerinden önde gelen bazı isimlerin, Libya halkının yüzde 50 ila 70'inin eski rejimin destekledikleri yönünde tahminler öne sürdüklerini kaydetti. Kazit, “Halkın çoğunluğunu, sadece barış içinde yaşamak isteyen sade vatandaşlar oluşturuyor” ifadesini kullandı.
Eski rejimin destekçilerinin sahada ağırlıklarının olduğunu, fakat abartılı tahminlerde bulunulmaması gerektiğini vurgulayan Kazit, “Eğer birleşirlerse herhangi bir adayı destekleyebilecekleri doğru. Ancak bu konuda güçlü şüpheler var” dedi.
Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Kaddafi destekçilerinin ve hareketinin liderlerinin diğer siyasi güçlerle bir ittifak kurmaları halinde, ılımlı veya ideolojik olmasa bile bunların adayını desteklemek için halk tabanlarını harekete geçirebilecekleri olasılığını kabul etmeyen Kazit sözlerini şöyle sürürdü:
“Eğer Seyfülislam Kaddafi aday olmaya karar verirse ve bunu yapmasına izin verilirse, aslında bu akıma mensup herkesin oylarını kazanabilir. Seyfulislam, işte o zaman kartları yeniden karabilir ve seçimleri kazanamasa bile diğer adayların hesaplarını karıştırabilir.”
Nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu Libya’nın batısında seçim yarışının Seyfulislam Kaddafi ile Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Halife Hafter arasında geçmesi halinde Seyfulislam’ın oyların çoğunluğunu alması bekleniyor. Ancak Seyfulislam Kaddafi, seçimlere katılmaya karar vermesi halinde Başbakan Abdulhamid Dibeybe gibi başta Trablus ve Misrata olmak üzere batı şehirlerini temsil eden güçlü adaylarla yarışamayacağı da biliniyor.
Ulusötesi Organize Suçlara Karşı Küresel Girişim’de kıdemli bir araştırmacı olan Jalel Harchaoui ise birçok yorumcunun Seyfülislam'ın siyasi rolünü abarttığını, cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılabildiği takdirde oyların büyük bir yüzdesini alamayacağını düşünüyor.
Libyalıların yaklaşık yüzde 30'unun yahut daha fazlasının 2011 öncesi döneme özlem duyduğuna işaret eden Harchaoui yine de bunun, özellikle Kaddafi destekçilerinin bir siyasi parti çatısı altında birleşemediklerinden dolayı Seyfülislam'a oy verecekleri anlamına gelmediğini söyledi. Jalel Harchaoui ayrıca halkın büyük bir çoğunluğunun Seyfülislam'a güvenmediğini, yani herhangi bir partinin veya silahlı grubun desteğine sahip olmadığının da altını çizdi.
Libyalı araştırmacı Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Rusya’nın desteğine atıfla Kaddafi'nin destekçilerine yeniden liderliğe yükselmek için dışarıdan bir müdahaleye güvenmemeleri çağrısında bulunarak, “Evet, Moskova güç merkezlerinde daha fazla Kaddafi taraftarı istiyor. Ancak kendi aralarında bölündüklerinin de farkında” ifadesini kullandı.
Libya Ulusal Halk Hareketi Yürütme Kurulu Sekreteri Mustafa ez-Zaidi ise Cemahiriye rejiminin destekçilerinin, henüz nihai seçim kararları almamış olsalar da bir isme bağlı olmadıklarını ve olmayacaklarını, çünkü sadakatin, öncelikle sembollere ve şahsiyetlere değil düşünceye bağlı olduğunu vurguladı.
Zaidi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Libya halkının neredeyse üçte ikisi Cemahiriye rejiminin desteklemektedir. Hepsi de ülkemizin dışa bağımlılıktan uzaklaşması için çağrıda bulunan ve toprak bütünlüğü için çalışan her milli ismi destekleyecektir.”



Hamas, ateşkesin “yakın zamanda ihlal edileceği” yönündeki ABD açıklamasını yalanladı

Dün Deyr el-Balah’taki bir pazarda Filistinliler (AFP)
Dün Deyr el-Balah’taki bir pazarda Filistinliler (AFP)
TT

Hamas, ateşkesin “yakın zamanda ihlal edileceği” yönündeki ABD açıklamasını yalanladı

Dün Deyr el-Balah’taki bir pazarda Filistinliler (AFP)
Dün Deyr el-Balah’taki bir pazarda Filistinliler (AFP)

Hamas,  ABD Dışişleri Bakanlığı'nın hareketin İsrail ile ateşkes anlaşmasını ihlal etmek üzere olduğuna dair “güvenilir raporlar”a atıfta bulunan açıklamasını tepki gösterdi.

Hamas yaptığı açıklamada, “Bu asılsız iddialar, yanıltıcı İsrail propagandasıyla tamamen uyumludur ve işgalcilerin halkımıza karşı suçlarını ve sistematik saldırılarını sürdürmelerine kılıf uydurmaktadır” dedi.

Açıklamada, “Filistinli sivillere karşı cinayetler, kaçırmalar, yardım kamyonlarının çalınması ve soygunlar gerçekleştiren suç çetelerini kuran, silahlandıran ve finanse eden işgal makamlarıdır” ifadesi de yer aldı.

Hareket, ABD yönetimine işgalin kamuoyunu yanıltıcı söylemlerini tekrarlamayı bırakmasını ve ateşkes anlaşmasını defalarca ihlal etmesini engellemeye odaklanmasını, bunun başında da bu çetelere verdiği desteği ve kontrolü altındaki bölgelerde onlara güvenli sığınak sağlamayı durdurmasını istedi.


Suriye Dışişleri Bakanı: Rus üsleri konusunda müzakere ediyoruz ve İsrail ile bir güvenlik anlaşması istiyoruz

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ile birlikte Kremlin'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü (Suriye Dışişleri Bakanlığı)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ile birlikte Kremlin'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü (Suriye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Suriye Dışişleri Bakanı: Rus üsleri konusunda müzakere ediyoruz ve İsrail ile bir güvenlik anlaşması istiyoruz

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ile birlikte Kremlin'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü (Suriye Dışişleri Bakanlığı)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ile birlikte Kremlin'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü (Suriye Dışişleri Bakanlığı)

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani dün yaptığı açıklamada, ülkesindeki Rus üsleri için müzakerelerin sürdüğünü söyledi. Şeybani, Suriye'nin İsrail ile "güvenlik endişelerini dikkate alan" ve topraklarının bir karışını bile vermeyen bir güvenlik anlaşmasına ulaşmak istediğini vurguladı.

Şaybani bir televizyon röportajında, Suriye ve Rus taraflarının, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın Moskova ziyareti sırasında eski Devlet Başkanı Beşşar Esed ve firari subayların kaderi gibi tüm konuları, ayrıca anlaşmazlık noktalarının çözülmesi halinde gelecekteki ilişkileri ve iş birliği olanaklarını görüştüğünü belirtti.

Eş-Şeybani, Suriye'nin her türlü bölünmeyi veya federalizmi reddettiğini vurguladı ve Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) devlet kurumları arasında yer almamasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, bu güçlerin yokluğunun kendileri ile devlet arasındaki "çatlağı derinleştirdiğini" ifade etti.

 Suriye Dışişleri Bakanı, İsrail'in Suriye'deki değişimi istismar ederek yeni bir gerçeklik ve yayılmacı bir proje dayatmaya çalıştığını belirtti. İsrail uygulamalarını "ülkemizin istikrarsızlığını pekiştiriyor" diye nitelendiren eş-Şeybani, Suriye'nin İsrail güçlerinin 8 Aralık öncesindeki konumlarına çekilmesinde ısrarcı olduğunu söyledi.

Eş-Şeybani, Suriye'nin egemenliğini zedelemeyen, "İsrail ve Suriye güvenlik endişelerini" dikkate alan ve her iki ülkenin güvenliğine saygı duyan bir güvenlik anlaşmasına varma arzusunu dile getirdi. Ülkesinin, "topraklarının bir karışından bile" vazgeçmek istemediğini vurguladı.

Suriye Dışişleri Bakanı, Suriye'deki yeniden yapılanma ve istikrar sürecinin etkilenmemesi için İsrail ile gerginliğin azaltılmasını umduğunu ifade etti.


ABD Dışişleri Bakanlığı: Hamas'ın ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğine dair "güvenilir raporlar"

Hamas savaşçıları, İsrail'in 13 Ekim 2025'te Han Yunus'ta serbest bıraktığı Filistinli tutukluları taşıyan otobüslere eşlik ediyor (DPA)
Hamas savaşçıları, İsrail'in 13 Ekim 2025'te Han Yunus'ta serbest bıraktığı Filistinli tutukluları taşıyan otobüslere eşlik ediyor (DPA)
TT

ABD Dışişleri Bakanlığı: Hamas'ın ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğine dair "güvenilir raporlar"

Hamas savaşçıları, İsrail'in 13 Ekim 2025'te Han Yunus'ta serbest bıraktığı Filistinli tutukluları taşıyan otobüslere eşlik ediyor (DPA)
Hamas savaşçıları, İsrail'in 13 Ekim 2025'te Han Yunus'ta serbest bıraktığı Filistinli tutukluları taşıyan otobüslere eşlik ediyor (DPA)

ABD Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Washington'un Gazze ateşkes anlaşmasının garantör ülkelerine, Hamas'ın Gazze halkına yönelik anlaşmayı ihlal ettiğine dair güvenilir raporlar bildirdiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Hamas'ın Gazze halkına yönelik yakın bir saldırı başlatması halinde, halkı korumak ve ateşkes anlaşmasını sürdürmek için önlemler alınacaktır" ifadeleri yer aldı.