Rusya, NATO'nun Moskova'daki misyonlarının faaliyetlerini durdurma kararı aldı

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AP)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AP)
TT

Rusya, NATO'nun Moskova'daki misyonlarının faaliyetlerini durdurma kararı aldı

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AP)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (AP)

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, NATO’nun başkent Moskova’daki Askeri İrtibat Misyonu ile Enformasyon Bürosunun faaliyetlerini durdurma kararı aldıklarını bildirdi.
Lavrov ile Gine Bissau Dışişleri Bakanı Suzi Carlo Barbosa, Moskova'daki görüşmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi.
NATO'nun, 6 Ekim'de Rus misyonundan 8 kişinin akreditasyonunu iptal etme kararı aldığını anımsatan Lavrov, buna karşı adım attıklarını bildirdi.
NATO ile diplomatik kanallar üzerinden etkileşimin olmadığına dikkati çeken Lavrov, "Bu nedenle NATO'nun eylemlerine karşı, NATO'daki askeri temsilcisi dahil, daimi misyonumuzun faaliyetlerini askıya alıyoruz." dedi.
Lavrov, "NATO’nun Moskova’daki Askeri İrtibat Misyonunun faaliyetlerini askıya alıyoruz. Misyon çalışanlarının akreditasyonu 1 Kasım'dan itibaren iptal ediliyor. Ayrıca, Belçika'nın Moskova Büyükelçiliğindeki NATO'nun Enformasyon Bürosunun faaliyetlerine son veriliyor. NATO, acil durumlarda Rusya'nın Belçika'daki Büyükelçisine başvurabilecek." ifadelerini kullandı.

"Sudan'ın iç işlerine müdahale edilmemesi gerekiyor"
Sudan'da hafta sonu geçici hükümete karşı düzenlenen protestolara da değinen Lavrov, ABD liderliğindeki güçlerin Sudan'ı ikiye böldüğünü ve Batı değerlerini Sudan halkına empoze etmeye çalıştığını savundu.
Sudan'ın her zaman toprak bütünlüğünden yana olduklarına dikkati çeken Lavrov, şöyle devam etti:
"Bu ülkenin iç işlerine herhangi bir müdahalenin durdurulması gerekiyor. Sudan halkının kaderini kendi belirlemesi gerekiyor. Şu anda söz konusu prensibe karşı çıkan herkesin, uzun süredir acı çeken Afrika kıtasında istikrarsızlığı önlemek için bundan kendilerini sorumlu göreceğini umuyorum."



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times