Husi milislerinin saldırıları sonucu Marib’te 44 bin kişi yerinden edildi

Yemen hükümeti Husilerin halkı zorla göç ettirmesini ‘insani felaket’ olarak nitelendiriyor

TT

Husi milislerinin saldırıları sonucu Marib’te 44 bin kişi yerinden edildi

Yemen hükümeti, Husilerin Marib'in güney ve batısındaki saldırıları nedeniyle on binlerce sivilin yaşadığı facia koşullarına ilişkin uyarısını yineledi. Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) ise milisler bu yıl başında gerginliği arttırdığından beri yaklaşık 44 bin kişinin yerinden edildiğini, yaklaşık 4 bin ailenin çatışmaların kaydedildiği Abdiyye ilçesinde mahsur kaldığını doğruladı.
Şarku’l Avsat’ın kaynaklardan bildirdiğine göre Yemen Dışişleri ve Göçmen İşleri Bakanı Dr. Ahmed Avad bin Mubarek, BM’ye bağlı Uluslararası Göç Örgütü (IOM) başkanı Christa Rottensteiner ile Marib'de yerinden edilenlerin karşı karşıya olduğu insani felaket durumu ve Husi milislerinin işlediği ağır insan hakları ihlallerini görüştü.
Yemen resmi haber ajansı SABA’nın haberine göre “Bakan Mubarek, Marib'deki Husi saldırganlığının, ildeki sivillerin ve yerinden edilmiş kişilerin durumu üzerindeki tehlikeli yansımaları konusunda uyardı. Zirâ Husi milislerin sürekli balistik füze ve çeşitli ağır silahlar ile gerçekleştirdikleri saldırılar nedeniyle Eylül ayında ilin güney bölgelerinden en az 3 bin aile yerinden edildi. Bakan aynı zamanda bu askeri gerilimin, en az 2 milyon yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapan Marib’deki zor insani koşulları daha da kötüleştirdiğine dikkati çekti” ifadeleri kullanıldı.
Husi milislerin Abdiyye bölgesinde sivillere karşı gerçekleştirdiği katliam ve rehin alma eylemlerine yönelik korkunç ihlallere değinen Yemenli Bakan, uluslararası toplumun bu tür ağır ihlallere göz yummasının milislerin sivillere karşı daha fazla şiddet ve istismara başvurmasına yol açacağı uyarısında bulundu.
IOM’un yerinden edilenlerin karşı karşıya kaldığı trajik etkilerin hafifletilmesinde oynadığı rolü takdir eden Bakan Mubarek, yerinden edilen insan sayısı arttığı sırada örgütün geçici başkent Aden'de ve kurtarılan diğer valiliklerde faaliyetlerini sürdürmesi ve yoğunlaştırmasının önemine dikkat çekti.
OCHA, Yemen'deki insani durumla ilgili haftalık güncellemesinde, bilhassa Sirvah, Rahba ve Mahliya bölgelerinde düşmanca eylemlerin yaygın olduğu Marib’de ön cephelerde yoğun çatışmaların devam ettiğini belirtti. Açıklamada aynı zamanda “Ocak 2021'de gerilim başladığından bu yana yaklaşık 44 bin kişi yerinden edildi. Marib'in güneyindeki Abdiyye ilçesinde ise çatışmaların sürdüğü belirtildi. Yaklaşık 4 bin ailenin ön saflarda mahsur kaldığı tahmin ediliyor. Aynı zamanda insani yardım erişiminin olmadığı bölgede tıbbi malzeme ve diğer temel ihtiyaç maddelerinde ciddi kıtlık olduğu bildirildi” ifadelerine başvuruldu.
BM’nin raporuna göre, el-Beyda ve Marib ile sınırdaki beş ilçede son zamanlarda artan çatışmalar, daha fazla yerinden edilmeye yol açtı. Daha fazla insanın yerinden edileceği beklenirken durum ise değişkenliğini koruyor.
Söz konusu rapora göre, yerinden edilenlerin yüzde 70'inin kadın olduğu tahmin ediliyor. İnsani yardım ortaklarının bildirdiğine göre cephe hatlarında mahsur kalan siviller korunmaya, tıbbi malzemeye, ek gıda yardımına ve giysilere ihtiyaç duyuyor. 
Çatışmalar devam ettiği sırada daha fazla sivilin Sirvah, Rahba, Cuba, Harib, Marib ve Hadramut taraflarına doğru kaçmaya devam edeceği tahmin ediliyor. Ancak yerinden edilmişlerin kaldığı yerlerde yoğunluk yaşanıyor.
OCHA, Yemen'i bu yıl ikinci kez vuran selin altyapıya, evlere ve barınaklara zarar vererek can kaybı ve yaralanmalara neden olduğunu ifade etti. Yemen bölgelerinin üçte birindeki özel mülkler ve yerinden edilmişlerin kaldıkları yerler, çiftlikler, yollar, elektrik şebekeleri ve kanalizasyon sistemleri dahil olmak üzere diğer yapılarda zararın kaydedildiğini de ekledi.
Söz konusu rapora göre 13 bin 596 ailenin bundan etkilendiği, 10 bin 412'sinin ise acil yardıma ihtiyacı olduğu tahmin ediliyor.
OCHA, hızlı ve etkili bir müdahaleyi kolaylaştırma yönünde insani yardım ortaklarının ülke çapında bir sel hazırlık planı uyguladığını, etkilenen nüfus için sektörler arası ortak yardımın seferber edildiğini açıkladı. Nitekim insani yardım ortakları, acil müdahale mekanizması (insanların yerinden edildiği ilk 72 saatte ihtiyacı olan ailelere sağlanan hayat kurtarıcı yardım paketi) aracılığıyla bin 579 aileye yardım, 5 bin 138 aileye gıda dışı ve barınma yardımı, 3 bin 601 aileye su, sanitasyon ve hijyen yardımı, 4 bin 286 aileye ise acil gıda yardımı sağladı.



Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
TT

Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)

Alman Basın Ajansı'na (DPA) göre bu sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrail güçleri tarafından bir Filistin vatandaşı öldürüldü.

Filistin Enformasyon Merkezi, yerel kaynaklara dayanarak, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Nazla'da 18 yaşında bir gencin İsrail ordusunun ateşiyle öldürüldüğünü bildirdi.

Merkez ayrıca, İsrail savaş uçaklarının Han Yunus'un doğusuna ve Refah'ın doğusuna hava saldırıları düzenlediğini ve bombalama sonucu patlamalar duyulduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail güçlerinin Han Yunus'un doğusundaki binalarda yıkım operasyonları gerçekleştirdiğini de ifade etti.

Kaynaklar, "İsrail savaş uçaklarının bu sabah Refah'ın doğusuna, Han Yunus'a ve Gazze şehrine daha fazla hava saldırısı düzenlediğini" bildirdi.

Merkeze göre, "İsrail güçleri, 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye devam ediyor ve bunun sonucunda yaklaşık 390 şehit ve 1000 yaralı var."

Diğer yandan Başkan Trump'ın Gazze'deki iki yıllık çatışmayı sona erdirme planının bir sonraki aşamasına geçmek için görüşmeler devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre plan, Gazze Şeridi'nde uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen geçici bir Filistin teknokrat yönetimini öngörüyor. Bu gücün oluşumu ve yetki alanı konusundaki müzakereler zorlu geçti.


Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu ve Şeba Çiftlikleri sınır bölgesi üzerindeki anlaşmazlığın çözümünün daha sonraki bir aşamaya ertelenebileceğini duyurdu.

Bir basın heyetiyle yaptığı görüşme sırasında yöneltilen bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Fransa bize Suriye ile olan sınırın haritalarını verdi ve onlar karar verdiklerinde sınırı belirlemeye hazırız. Lübnan komitesi hazır. Deniz sınırının belirlenmesi için bir komite ve kara sınırının belirlenmesi için başka bir komite kurabiliriz.” Sözlerine şöyle devam etti: “Suriye ile ilişkiler yavaş ama iyileşiyor ve en iyisini umuyoruz.”

İsrail ile müzakereler konusunda ise Avn şunları söyledi: “Topraklarımızı işgal eden, her gün bizi hedef alan ve oğullarımızı esir tutan bir güç var. Bunu müzakereden başka nasıl çözebiliriz?” “Herhangi bir ordu savaşa girdiğinde ve çıkmaza girdiğinde, müzakere seçeneği değerlendirilir” ifadelerini kullandı.

Lübnan heyetine Mekanizma Komitesi başkanlığına Büyükelçi Simon Karam'ı seçtiğini açıkladı; bunun nedeninin "kendisinin daha önce Amerika Birleşik Devletleri'nde büyükelçilik yapmış ve Madrid'deki önceki müzakerelere katılmış olması" olduğunu belirtti.

Amerikan elçisi Tom Barrack'ın son açıklamalarına ilişkin olarak Avn, "bu açıklamalar tüm Lübnanlılar tarafından reddedilmektedir" dedi.

Bazı milletvekillerinin Kıbrıs ile deniz sınırlarının belirlenme yönteminden duydukları memnuniyetsizliğe ilişkin olarak, “2011 yılında Cumhurbaşkanı (Necib) Mikati hükümeti sınır belirleme kurallarını koydu ve biz de bu kuralları onayladık. Bu anlaşmanın Meclise gitmesinin gerekli olup olmadığı konusunda Yasama ve Konular Kurulu'na danıştık ve cevap hayır oldu” şeklinde açıklama yaptı.

Bir soruya cevaben, “Kutsal Baba'nın (Papa'nın) altı ay önceki seçiminden bu yana ilk ziyareti ve Güvenlik Konseyi üyelerinin ziyareti, (Mekanizma) Komitesine bir sivilin atanmasıyla eş zamanlı olarak geldi ve bunların hepsi olumlu işaretlerdir” dedi.

Hannibal Kaddafi'nin serbest bırakılmasının ardından Libya ile diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi hakkındaki bir soruya cevaben Cumhurbaşkanı Avn, “İmam Musa el-Sadr'ın kaybolması meselesi çözülmelidir. Bu meşru bir meseledir ve Lübnan halkı onun ve iki arkadaşının akıbetini bilme hakkına sahiptir” ifadesini kullandı.

ABD'nin Lübnan ordusuna yaptığı yardımla ilgili olarak, "birkaç yardım programı var" diyen Avn, "Önemli olan, ilk defa resmi bir kararda Lübnan ordusuna yardım etmenin gerekliliğinden bahsedilmesi ve bunun bizim için olumlu ve temel bir gelişme olmasıdır" şeklinde konuştu.

Bir soruya cevaben, Hizbullah milletvekillerinden oluşan bir grubun, cumhurbaşkanı seçilmeden önce partiye silahsızlanmadan bahsetmeyen bir savunma stratejisi konusunda söz verdiğine dair iddialarını ve medyada bu sözle ilgili olarak imzaladığı bir belgenin varlığına dair çıkan haberleri yalanlayarak, "Eğer varsa, şimdi yayınlasınlar" dedi.


Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.