Yurt dışına asker gönderme tezkereleri TBMM'de

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Yurt dışına asker gönderme tezkereleri TBMM'de

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Irak ve Suriye ile Lübnan olmak üzere iki yurt dışına asker gönderme tezkeresinin süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri, TBMM Başkanlığına sunuldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla gönderilen Irak ve Suriye tezkeresinde, Türkiye'nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan gelişmeler ve süregiden çatışma ortamının milli güvenlik açısından taşıdığı risk ve tehditlerin artarak devam ettiğinin altı çizildi.
Türkiye'nin, komşusu Irak'ın toprak bütünlüğünün, milli birliğinin ve istikrarının korunmasına büyük önem atfettiği belirtilen tezkerede, "Diğer taraftan Irak'ta PKK ve DEAŞ unsurlarının varlığını sürdürmesi, etnik temelli ayrılıkçılığa yönelik girişimler, bölgesel barışa, istikrara ve ülkemizin güvenliğine doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Suriye'de, sınırımıza mücavir alanlarda PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere mevcudiyetini sürdüren terör örgütleri, ülkemize, ulusal güvenliğimize ve sivillere yönelik eylemlerini sürdürmektedir" denildi.

İdlib tezkerede
Terör örgütü PKK/PYD-YPG'nin, Suriye'de bölücü faaliyetlerine devam ettiğine dikkat çekilen tezkerede, Türkiye'nin harekat alanlarında tesis edilen sükunet ve istikrarı korumak amacıyla meşru ulusal güvenlik çıkarları doğrultusunda önlemler alındığı anlatıldı.
İdlib'de, Astana süreci kapsamında istikrar ve güvenliğin tesisine ilişkin faaliyetleri hedef alan risk ve tehditlerin devam ettiği vurgulanan tezkerede, "Bütün bu gelişmeler kapsamında, terörle Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü bozmaya ve sahada gayrimeşru oldubittiler oluşturmaya yönelik, milli güvenliğimize tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve eyleme karşı, uluslararası hukuktan doğan haklarımız doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması milli güvenliğimiz açısından hayati önem arz etmektedir" ifadesine yer verildi.

Türk askerinin Irak ve Suriye'deki görev süresi iki yıl daha uzatılacak
Cumhurbaşkanlığı tezkeresinde, şunlar kaydedildi:
"Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin, 2170 (2014), 2178 (2014), 2249 (2015) ve 2254 (2015) sayılı kararlarıyla, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının teyit edilmiş olmasının ve yine 2170 (2014) sayılı kararda bu ülkelerdeki terör faaliyetlerinin kınanarak, DEAŞ ve benzeri terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelere 1373 (2001) sayılı Karar ve uluslararası hukuk çerçevesindeki sorumluluklarına uygun şekilde gerekli tedbirleri alma çağrısında bulunulmuş olmasının ışığında, Türkiye'nin DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle mücadele amacıyla oluşturulan uluslararası koalisyon bünyesinde iştirak ettiği faaliyetlerin sürdürülmesi de önem taşımaktadır.
Bu mülahazalar ışığında, Türkiye'nin milli güvenliğine yönelik ayrılıkçı hareketler, terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye'deki tüm terör örgütlerinden ülkemize bundan sonra da yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı milli güvenliğimizin idame ettirilmesini sağlamak, Türkiye'nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan ve hiçbir meşruiyeti olmayan tek taraflı bölücü girişimler ve bunlarla ilgili olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye'nin menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümul, miktar ve zamanı Cumhurbaşkanınca takdir ve tayin olunacak şekilde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilebilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 2 Ekim 2014 tarihli ve 1071 sayılı TBMM kararı ile verilen ve son olarak 7 Ekim 2020 tarihli ve 1266 sayılı TBMM kararı ile 30 Ekim 2021'e kadar uzatılan izin süresinin 30 Ekim 2021'den itibaren iki yıl uzatılması hususunda gereğini Anayasa'nın 92'nci maddesi uyarınca bilgilerinize sunarım."

Lübnan tezkeresi
Lübnan tezkeresinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 11 Ağustos 2006'da kabul ettiği 1701 sayılı karar ve TBMM'nin 5 Eylül 2006 tarihli kararıyla 1 yıl için verdiği izin kapsamında, Türkiye'nin, Lübnan'da konuşlu UNIFIL'e TSK unsurlarıyla katkı sağladığı, iznin süresinin son olarak 31 Ekim 2020'den itibaren 1 yıl uzatıldığı hatırlatıldı.
Türkiye'nin, UNIFIL'e yaptığı katkılarla barışı koruma harekatının etkin biçimde icrasında önemli bir işlev üstlendiği belirtilen tezkerede, "Bu çerçevede Türkiye'nin katkısı gerek BM sistemi içinde gerek bölgesel ve küresel ölçekte gerekse kapsamlı sivil-asker iş birliği faaliyetleri vasıtasıyla Lübnan toplumunun her kesimi nezdinde görünürlüğünün artmasına, ayrıca barış ve istikrarın korunmasına yönelik politikasının sürdürülmesine hizmet etmiştir. Bu itibarla UNIFIL'e katkımızın sürdürülmesinin önem arz ettiği değerlendirilmektedir" ifadesine yer verildi.
UNIFIL'in görev süresinin BMGK tarafından 31 Ağustos 2022'ye kadar uzatıldığına işaret edilen tezkerede, bu kapsamda, Lübnan'la ikili ilişkiler ve bölgedeki güvenlik şartları da göz önünde tutularak, BMGK'nin UNIFIL'in görev süresinin uzatılması yönündeki kararı uyarınca, hudut, şümul ve miktarı Cumhurbaşkanınca belirlenecek TSK unsurlarının, BMGK ve TBMM kararıyla tespit edilen ilkeler kapsamında 31 Ekim 2021'den itibaren 1 yıl daha UNIFIL'e iştirak etmesi ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Cumhurbaşkanınca yapılması için gereğinin yapılması istendi.



Trump'la bozuşan Musk 20, yatırımcılarıysa 100 milyar dolar kaybetti

Musk ve Trump son haftalarda yönetimin harcama paketi konusunda tartışıyor (AP)
Musk ve Trump son haftalarda yönetimin harcama paketi konusunda tartışıyor (AP)
TT

Trump'la bozuşan Musk 20, yatırımcılarıysa 100 milyar dolar kaybetti

Musk ve Trump son haftalarda yönetimin harcama paketi konusunda tartışıyor (AP)
Musk ve Trump son haftalarda yönetimin harcama paketi konusunda tartışıyor (AP)

Axios'un analizine göre Elon Musk, geçen ay eski müttefiki ABD Başkanı Donald Trump'la kamuoyu önünde yaşadığı sert ayrılıktan bu yana 20 milyar dolar kaybetti ve Tesla milyarderinin yatırımcılarının 100 milyar dolardan fazla parası buhar oldu.

Kısa süre önce Tesla hisselerini satan yatırımcı Ivana Delevska, Musk'ın yönetimle olan karmaşık ilişkisi hakkında "Fırsat çok büyük olsa da riskler de öyle" dedi.

Düşüş, Tesla'nın pazartesi günü yaklaşık yüzde 7 hisse senedi fiyat düşüşü de dahil son günlerde hayal kırıklığı yaratan mali raporlar bildirmesi ve geçen hafta otomobil üreticisinin elektrikli araç satışlarında Çinli rakibi BYD'nin gerisinde kaldığı ikinci çeyrek teslimatlarının yüzde 14 düştüğünün açıklanmasıyla geldi. Axios analizine göre Tesla hisseleri haziran başından bu yana yaklaşık yüzde 14 düştü.

frgty
Teksas'ın Austin kentindeki bir Tesla yetkili servisi ve galerisinin önünde Tesla ve CEO'su Elon Musk'ı protesto eden bir gösterici (Reuters)

Musk'ın yönetimin "Büyük, Güzel Yasa Tasarısı" diye adlandırılan harcama paketine karşı çıkmasından kaynaklanan bu ayrılık, Musk-Trump ilişkisinin finansal hikayesinde kayda değer bir değişim.

Teknoloji girişimcisi, Trump'ın seçilmesi için 250 milyon dolardan fazla para harcamıştı ve desteği başlangıçta finansal bir usta işi gibi görünüyordu. Kendisi ve şirketlerinin yeni yönetim altındaki geleceğine dair yatırımcı coşkusu, 2024 Aralık'ta onu 400 milyar dolar değerinde olan ilk kişi haline getirmişti.

Teknoloji milyarderi ayrıca, kendi şirketleri üzerinde etkisi olanlar da dahil çok sayıda ABD devlet kurumunun mali durumunu, verilerini ve personelini inceleyen Hükümet Verimliliği Bakanlığı girişiminin fiili başkanı olarak da nüfuzlu bir konuma gelmişti.

Bu kazanımlara rağmen ocak ayında Vegas'taki bir Trump otelinin önünde bir adamın Tesla'yı havaya uçurması ve Tesla bayii ve şarj istasyonlarının bir dizi vandalizm ve kundaklama şüphesi bulunan saldırılarla karşı karşıya kalmasıyla Musk'ın Trump ilişkisine dair uyarı işaretleri erkenden ortaya çıkmıştı.

Milyarderin yeni bir siyasi parti kurup eski Cumhuriyetçi müttefiklerini bu partiye meydan okumakla tehdit etmesi, Musk'la Trump'ın kavgasını daha da büyütüyor. Bu da SpaceX patronunun şirketlerini daha fazla riskle karşı karşıya bırakabilir.

Geçen ay Tesla, Musk'ın önemli bir öncelik diye tanımladığı ve yeni federal düzenlemelerden derinden etkilenebilecek yeni iş kolunu, uzun zamandır beklenen robot taksi filosunu kamuoyuna tanıttı.

Öte yandan SpaceX, büyük ölçüde federal hükümetten gelen sözleşmelere bel bağlıyor ve gelecekteki bir Mars görevi için uzay aracı tedarik etmek üzere önemli ölçüde yatırım yaptı.

Yakın zamanda Truth Social'da yayımlanan bir gönderide Trump, Musk'ın arkadaşlarından birini NASA'nın başına getirme talebini "daha önce hiçbir Cumhuriyetçiye katkıda bulunmamış elit bir Demokrat" olduğu için reddettiğini söyledi ve Musk hakkında da benzer çekinceleri olduğunu öne sürdü.

Independent Türkçe