İslami Cihad hareketine bağlı mahkumlar toplu grev başlattı

Cihad hareketinden bir yetkili Filistin hükümetinin sessizliğine tepki gösterdi.

Gilboa hapishanesinden kaçışın mühendisi Mahmud el-Ardah’ ın annesinin geçen Eylül ayında basına konuşması esnasında (AFP)
Gilboa hapishanesinden kaçışın mühendisi Mahmud el-Ardah’ ın annesinin geçen Eylül ayında basına konuşması esnasında (AFP)
TT

İslami Cihad hareketine bağlı mahkumlar toplu grev başlattı

Gilboa hapishanesinden kaçışın mühendisi Mahmud el-Ardah’ ın annesinin geçen Eylül ayında basına konuşması esnasında (AFP)
Gilboa hapishanesinden kaçışın mühendisi Mahmud el-Ardah’ ın annesinin geçen Eylül ayında basına konuşması esnasında (AFP)

İslami Cihad hareketinden bir yetkili, "Filistin hükümetinin, cihat mahkumlarının İsrail hapishanelerindeki grevine karşı sessiz kalması" olarak nitelendirdiği duruma sert çıktı.
İslami Cihad hareketinin siyasi kanadından sorumlu Muhammed el-Hindi, grevdeki mahkumların "sessiz Filistin hükümetini ifşa ederken İsrail'i dünyaya rezil ettiğini" söyledi. Söz konusu yetkili Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin Gazze Şeridi'ndeki karargahı önünde düzenlediği konuşmada, "Batı Şeria'daki düşmana daha fazla destek ve angajman" çağrısında bulundu.
Dün 250'den fazla Cihat mahkumunun grevi sekizinci gününe girdi. Mahkumlar, durumların mahkumların Gilboa hapishanesinden kaçtığı gün olan 5 Eylül'den önceki haline dönmesini isteyerek hapishane idaresinin kendilerine yönelik ihlallerini protesto etti.  Mahkumlar, İsrail Hapishane yönetimini cezaevlerindeki örgütsel yapılarını bozmak amacıyla kendilerini hedef almakla suçluyor. Geçen 6 Eylül’ den bu yana, İsrail Hapishane İdaresi bir dizi caydırıcı tedbir aldı. Söz konusu idare, “Cihad” mahkumlarını nakletmek, tecrit etmek ve hücrelerde tutmak suretiyle çifte kısıtlama politikası uygularken, bir grup lideri sorguya gönderip kendilerine toplamda bir milyona yakın İsrail şekeli ağır para cezaları uygulamaktadır.
Gilboa Tüneli operasyonunun mühendisi mahkûm Mahmud el-Ardah dünden itibaren açlık grevine başlayacağını duyurdu. Mahmud'un kardeşi Şaddad el-Ardah, "Kardeşim, haklarının verilmesi için perşembe günü açlık grevine başlayacak" dedi. Bugün bir dizi diğer "cihat" mahkumunun toplu greve katılması öngörülüyor.
Cihad hareketi mahkumlarının cezaevlerindeki Yüksek Liderlik Konseyi’ den yapılan açıklamada, mahkumların grevi, sürdüğünü hapishane idaresi ile müzakerelerin yapılmadığını belirtti. Söz konusu kısa açıklamada; yaşananların, şu ana kadar bir sonuca varılmamış, yan kanallar aracılığıyla yapılan bir görüşmeden ibaret olduğunu söyledi.
Bu arada, serbest bırakılan tutuklu Nesrin Ebu Kamil, üç günlük bir yasağın ardından dün, (Çarşamba) Gazze Şeridi'ne geldi. İşgalci yetkililer, İsrail kimlik kartına sahip Ebu Kamil'in Gazze'ye girmesine, ve iki yıl boyunca Gazze Şerid'den çıkmasını engellemek ve para cezası vermek olan çeşitli koşullar altında izin vermişti.
İşgal yönetimi, altı yıl tutuklu kaldıktan sonra Ebu Kamil'i serbest bırakmıştı.
Mahkum İşleri Dairesi sözcüsü Hasan Abd Rabe, işgal güçleri tarafından iki yıl boyunca ailesini ziyaret etmesini engelleyen bir kağıt imzalamaya zorlandığını söyledi. İşgal, Ebu Kamil'i, Hayfa'da akrabalarıyla birlikte yaşadığı esnada vergi borcu bulunduğu gerekçesiyle kocasının ve çocuklarının yaşadığı Gazze Şeridi'ne getirmeyi erteledi.



Suriyeli resmi kaynak: İsrail ile barış anlaşması imzalamaktan bahsetmek için henüz erken

İşgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail askeri aracı (Arşiv-Reuters)
İşgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail askeri aracı (Arşiv-Reuters)
TT

Suriyeli resmi kaynak: İsrail ile barış anlaşması imzalamaktan bahsetmek için henüz erken

İşgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail askeri aracı (Arşiv-Reuters)
İşgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail askeri aracı (Arşiv-Reuters)

Suriye televizyonu dün resmi bir kaynağa dayandırdığı haberinde, İsrail ile barış anlaşması imzalanması için henüz erken olduğunu belirtti.

Kaynak, “İsrail ayrılma anlaşmasına bağlı kalana ve girdiği bölgelerden çekilene kadar yeni anlaşmalar müzakere etme olasılığından söz edemeyiz” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail, 1967 savaşında büyük bölümünü işgal ettiği Golan Tepelerini, 1981 yılında Suriye'den ilhak etti. ABD Başkanı Donald Trump ilk döneminde İsrail'in Golan üzerindeki egemenliğini tanıdı, ancak uluslararası toplumun çoğu Golan'ı işgal altındaki Suriye toprağı olarak görüyor.

İsrail güçleri, Devlet Başkanı Beşşar Esed'in geçen yılın sonlarında devrilmesinden kısa bir süre sonra Suriye topraklarına daha fazla girdi.