Suriye'nin kuzeyindeki ‘Çok Eşlilik Derneği’, tartışma yarattı

Hedef kitle, 10 yıllık savaşta eşleri öldürülen kadınlar.

Suriye’deki savaşta birçok kadın eşini kaybetti. (Independent Arabia)
Suriye’deki savaşta birçok kadın eşini kaybetti. (Independent Arabia)
TT

Suriye'nin kuzeyindeki ‘Çok Eşlilik Derneği’, tartışma yarattı

Suriye’deki savaşta birçok kadın eşini kaybetti. (Independent Arabia)
Suriye’deki savaşta birçok kadın eşini kaybetti. (Independent Arabia)

Mustafa Rüstem
Suriye'nin kuzeybatısında, Halep’e bağlı Azez’de ‘Çok Eşlilik Derneği’ kurulmasına yönelik atılan adım, bu türde derneklerin destekçileri ile özellikle evli kadınların oluşturduğu karşıt oluşumlar arasında tartışmalara yol açtı.

Eşler ve ‘gündem’
Ne zaman açılacağı ve hangi faaliyetlerde bulunacağı henüz açıklanmamış olsa da derneğin ilan edildiği afişte, yerinden edilmişlerin kaldığı kamplarda yoksulluk çeken dul kadınların durumu ön plana çıkarıldı.
Nitekim dernek, henüz resmi açılışı gerçekleşmemiş olsa da sosyal medyada gündem haline geldi. Derneğin mobilyalı bir odayı merkeze aldığı afişinde Suriye muhalefeti bayrağı da yer aldı.
Eleştirilere neden olan Dernek Başkanı Ahlam es-Suud, yönetim kurulunda bir grup aydın, düşünür ve aktivist kadınların yer aldığı çalışmalarının oldukça ciddi olduğunu vurguladı.
Independent Arabia muhalif Suriye Ulusal Koalisyonu'ndan bir liderle iletişime geçerek muhalefetin söz konusu ofise desteğini araştırdı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı haberde açıklamalarda bulunan söz konusu lider, toplum ihtiyaç duyduğu takdirde bu tür dernekleri kurma özgürlüğü olduğunu savundu. “Bayrak yalnızca muhalefeti değil, vatanı temsil eder. Modern dünyada dernekler, yetkililerin onayı ile değil, ihtarı ile gerçekleşir” ifadelerini kullandı.

Savaş erkeklerin ölümüne sebep oldu
Aktivistler, öz konusu derneğin toplumdan destek görmesini beklemiyor. İdlib’in kuzeyinden Arap kadınları hakları aktivisti Fatma Hayru, özel olarak Suriyeli kadınların itibarlarını koruyacak ve haklarını tam olarak kullanmalarını sağlayacak her türlü faaliyetle dayanışma içerisinde olacağını dile getirerek “Ancak gerçek durum o kadar kolay olmayacak” dedi.
Hayru, derneğin çalışmalarını sürdürmesi halinde çoğu dul olan, savaş sebebiyle eşlerini kaybeden hedef kitleye yardım edeceğine inanıyor. Hayru, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Savaş, bugüne kadar sürmekte olan silahlı çatışmalarda cephelerde ve temas hatlarında bulunan birçok erkeğin ölümüne sebep oldu. Şimdi her altı kadından biri dul. Savaştan önce dul sayısı binde 2'den azdı. Ancak bugün 46 bin dul kadının bulunması endişe verici.”
Derneğin, günden güne artan söz konusu fenomenle mücadelede karşılaştığı eleştirilere rağmen türünün ilk girişimi olmadığını belirten Hayru sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kuzey Suriye'deki din adamları basit bir maddi yardım karşılığında çok eşli evliliklere vesile olma yönünde küçük çapta girişimler yürütüyordu. Ancak düzensiz nitelikteki bu girişimler uzun ömürlü olmadı. Bu, kamplarda yaşayan, geçimleri insani yardımlara bağlı olan dul kadınlar sorununun yalnızca küçük bir kısmını çözmeye yetti.”
Nitekim, erkeklerin dul kadınlarla evlendirilmesi fikrini destekleme yönünde sivil toplum dahilinde çeşitli projeler mevcut. Kuzey Suriye'de bekar genç erkeklerin dul kadınlarla evlendirilmesi ve hayatlarını sürdürmeye yardımcı olması için çiftlere insani yardım sağlanmasını amaçlayan ‘el-Afaf (iffet)’ adlı proje de bulunuyor.
Derneğe yönelik farklı tepkiler ise çok geçmeden kendini gösterdi. Ancak eleştiri yöneltenlerin büyük çoğunluğunu oluşturan kadınlar, harap evler inşa etmek adına meskun mekanların yıkılmasına yol açacak olan bu girişimin iptal edilmesini talep ettiler.



(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


Palmira saldırısı kapsamında Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı’nda gözaltına alınanları sayısı 11’i geçti

Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
TT

Palmira saldırısı kapsamında Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı’nda gözaltına alınanları sayısı 11’i geçti

Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)
Suriye güvenlik güçleri mensupları (AFP)

Suriye İçişleri Bakanlığına bağlı Genel Güvenlik Teşkilatı mensubu bir kişinin, Palmira’da (Tedmur) ABD-Suriye ortak devriyesini hedef alan saldırının faili olduğu açıklandı. Yetkililer, saldırının ardından aynı teşkilattan 11’den fazla personelin gözaltına alındığını ve soruşturma sürecinin başlatıldığını bildirdi.

Adının açıklanmasını istemeyen bir güvenlik kaynağı, Tedmur saldırısını gerçekleştiren kişinin yaklaşık 10 aydır Genel Güvenlik Teşkilatında görev yaptığını, farklı şehirlerde çalıştıktan sonra Tedmur’a atandığını söyledi. Kaynak, olayın hemen ardından 11’den fazla personelin gözaltına alındığını ve haklarında soruşturma başlatıldığını ifade etti.

Suriye İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Nureddin el-Babba da saldırganın Genel Güvenlik güçlerine mensup olduğunu ve daha önce yapılan bir güvenlik değerlendirmesi doğrultusunda görevden uzaklaştırılmasının planlandığını belirtti. Babba, resmi televizyona yaptığı açıklamada, saldırganın “tekfirci veya aşırı fikirler taşıyabileceğine” dair bir değerlendirme yapıldığını ve bu doğrultuda hakkında karar alınmasının gündemde olduğunu söyledi.

Sözcü, Badiye bölgesindeki iç güvenlik komutanlığının 5 binden fazla personelden oluştuğunu ve personelin haftalık değerlendirme mekanizmasına tabi tutulduğunu, gerekli görüldüğünde idari ve güvenlik tedbirleri alındığını kaydetti.

Önceki yönetimin devrilmesinin ardından iç güvenlik ve polis teşkilatlarında yaşanan çöküş nedeniyle yeni yönetimin güvenlik açığını kapatmak amacıyla geniş çaplı gönüllü alımına gittiği hatırlatıldı.

ABD Başkanı Donald Trump, cumartesi günü yaptığı açıklamada saldırıya karşılık verileceğini belirterek, olayın Suriye makamlarının tam kontrolünde olmayan ve “son derece tehlikeli” olarak nitelendirdiği bir bölgede meydana geldiğini söyledi.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), saldırıyı gerçekleştiren kişinin öldürüldüğünü, üç ABD askerinin ise yaralandığını açıkladı. CENTCOM, askeri heyetin Tedmur’da DEAŞ’a karşı yürütülen operasyonlara destek kapsamında bulunduğunu bildirdi.

Suriye yönetimi, Tedmur’da meydana gelen saldırının bir terör saldırısı olduğunu belirterek, ABD hükümeti ve halkına başsağlığı mesajı gönderdi. Açıklamada, geçici Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara’nın geçen ay Washington’a yaptığı ziyaret sırasında Suriye’nin DEAŞ’la mücadele kapsamında uluslararası koalisyona resmen dahil olduğu kaydedildi.

Suriye çölünde 2015–2016 yıllarında etkisini artıran DEAŞ, bu dönemde Tedmur’u kontrol altına alarak tarihi mirasa büyük zarar verdi ve siviller ile askerleri hedef alan infazlar yaptı. Örgüt, Rusya destekli Suriye güçleri ile ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun operasyonları sonucunda bölgeden çıkarılırken, 2019’dan itibaren geniş alanlardaki varlığını kaybetti. Ancak çöl bölgelerinde faaliyet gösteren hücreleri hâlen saldırılar düzenliyor.

ABD güçleri Suriye’de ağırlıklı olarak ülkenin kuzeydoğusunda Kürtlerin kontrolündeki bölgelerde ve Ürdün sınırı yakınındaki Tanf Üssü’nde konuşlu bulunuyor. Washington, askeri varlığının temel amacının DEAŞ’la mücadele ve yerel müttefiklere destek olduğunu vurguluyor.