Ürdün ordusu: Suriye’den gönderilen bir İHA düşürüldü

Ürdün ordusunun açıklaması, ABD’ye ait Tenef Üssü’nün İHA ile hedef alınması ve Kürt bir komutanın Türk SİHA’sıyla öldürülmesinin ardından geldi.

Ürdün ordu güçleri
Ürdün ordu güçleri
TT

Ürdün ordusu: Suriye’den gönderilen bir İHA düşürüldü

Ürdün ordu güçleri
Ürdün ordu güçleri

Ürdün ordusu, Perşembe günü yayınladığı açıklamada, Suriye’den Ürdün topraklarına uyuşturucu taşıma girişiminde kullanılan bir insansız hava aracını (İHA) düşürdüklerini duyurdu. Bu açıklama, ABD’nin Suriye’deki Tenef Üssü’ne drone’lar ile saldırı yapılmasının ve Türk silahlı insansız hava araçlarının (SİHA) Suriye’nin kuzey doğusunda bir Kürt komutanı öldürmesinin ardından geldi.
Ürdün ordusunun açıklamasında ifadelerine yer verilen yetkili askeri kaynak, “Doğu Askeri Bölgesi, perşembe sabahı karşılaştığı Suriye topraklarından Ürdün topraklarına İHA vasıtasıyla büyük miktarlarda uyuşturucu kaçakçılığı girişimini engelledi. İzleme ve takiple İHA kontrol altına alındı ve düşürüldü. Bölgenin aranmasının ardından çok miktarda uyuşturucu maddesi bulundu” dedi.
Açıklamanın devamında kaynak, “Ürdün Silahlı Kuvvetleri – Arap Ordusu, sınırları korumak ve ulusal güvenliğin zarar görmesinden medet umanları engellemek için her türlü sızma veya kaçakçılık girişimine bütün gücüyle ve kararlılığıyla cevap verecek ve demir yumruğuyla darbe indirecektir” ifadelerini kullandı.
Ürdün makamları genelde Suriye sınırında düzenlenen uyuşturucu kaçakçılığı operasyonlarını engelleme veya kaçakçıların ölüm haberlerini aktarırdı ancak bu sefer ilk kez bu amaçla kullanılan bir İHA’nın düşürüldüğünü duyurdu.

Tenef Üssü’ne saldırı
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ve bir ABD’li yetkilinin aktardığına göre, Suriye’nin güneyinde Irak ve Suriye sınırı yakınında yer alan ve ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon tarafından kullanılan Tenef Üssü’ne çarşamba gecesi bomba yüklü drone’lar ile saldırı düzenlendi.
Gözlemevi, yaptığı açıklamada, “Uluslararası koalisyona ait askeri Tenef Üssü’ndeki yemekhane, mescid ve erzak deposunun drone’lar ile bombalanması sonucu üsten patlama sesleri yükseldi. DEAŞ veya İranlı milislerin (saldırıyı) üstlenip üstlenmeyeceği bilinmiyor. Can kaybına ilişkin bilgi aktarılmadı” ifadelerini kullandı.
ABD’li bir yetkili, Tenef Üssü’nün saldırıya uğradığını doğruladı. İsminin açıklanmasını istemeyen yetkili, “(Saldırı sonucu) Can kaybı olup olmadığını bilmiyoruz” dedi. Uluslararası koalisyon, dünkü açıklamasında, ‘uygun yer ve zamanda saldırıya cevap verileceğini’ bildirdi.
Öte yandan, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi dün yaptığı açıklamada, Halep’in doğu kırsalındaki Ayn El-Arap (Kobani) kentinde bir Türk SİHA’sının önemli bir yargı yetkilisini hedef almasını kınadı. Özerk Yönetim’in internet sitesinde yer alan açıklamada, “Türkiye’nin bölgeye yönelik saldırganlık ve tehditleri, terör projesine açık bir destek hükmündedir ve Suriye krizini bitirmeyi amaçlayan çözüm çabalarını bölme ve baltalamanın önünü açıyor. (Bu saldırganlık ve tehditler) Suriye halkının geleceği için büyük bir tehlike oluşturuyor” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye sınırı yakınındaki Ayn el-Arap kentinde Özerk Yönetim’e bağlı İç Güvenlik Güçleri, bir Türk SİHA’sının Sosyal Adalet Konseyi Başkanı Bekr Cerrade’yi hedef aldığını bildirdi. Yapılan açıklamada, “Cerrade’nin aracı bir Türk SİHA’sının saldırısına maruz kaldı. Bu saldırı Cerrade’nin yaralanmasına ve beraberindeki Özerk Yönetimi çalışanı 2 kişinin ölümüne neden oldu” denildi. Saldırı esnasında çevrede bulunan iki kişinin çeşitli şekillerde yaralandığı ve hastaneye sevk edildikleri aktarılan açıklamada, “Saldırı, güvendeki sivilleri korkutmayı ve tüm bölgelerimizde (Fırat’ın doğusundaki Kürt-Arap güçlerinden oluşan Suriye Demokratik Güçleri’nin kontrolündeki bölgelere atıf yapılıyor) istikrara darbe vurmayı hedefleyen yeni bir girişimdir” ifadesi kullanıldı.
Olay hakkında bilgi sahibi olan ve Suriye’de Kürt bölgelerindeki gelişmeleri aktaran bir yönetici Kürt Basnews haber sitesine verdiği demeçte, “Türk SİHA’sının önceki gün Kobani’nin El-Cedid (Yeni) Mahallesi’ndeki El-Emel Hastanesi yakınında Türkiye PKK’sının içinde önde gelen bir yetkili ve PKK’ya bağlı Kürdistan Halk Kongresi’nin yetkilisi olan Heval Heci kod adlı kişiyi taşıyan aracı hedef aldığını” söyledi. Yönetici, açıklamasının devamında, kent halkından 2 kişinin hayatını kaybettiğini, 2 kişinin de yaralandığını belirtti ancak bu kişilerin Suriye’deki görevleri ve faaliyetleri hakkında bilgi vermedi.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, İspanya'nın özerk bölgesi Katalonya’nın kendisini siyasi bir yapı olarak tanımasını memnuniyetle karşılarken, bu adımı ‘nitelikli bir gelişme’ diye tanımladı.
Suriye’nin kuzeydoğusunda radikal DEAŞ militanlarının eşlerine ayrılan kamplar ise ilk kez ayaklanma olaylarına şahit oldu. Kamptaki bazı çadırların ateşe verildiği olaylarda can kaybının olmadığı bildirilirken, kamp sakinlerinin gösteri düzenlediği belirtildi.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.