Avrupalı diplomatlar Filistin zeytin hasadına katıldı

Avrupalı konsoloslar ve büyükelçiler Nablus yakınlarında zeytin toplayan Filistinli çiftçilere katıldı (WAFA)
Avrupalı konsoloslar ve büyükelçiler Nablus yakınlarında zeytin toplayan Filistinli çiftçilere katıldı (WAFA)
TT

Avrupalı diplomatlar Filistin zeytin hasadına katıldı

Avrupalı konsoloslar ve büyükelçiler Nablus yakınlarında zeytin toplayan Filistinli çiftçilere katıldı (WAFA)
Avrupalı konsoloslar ve büyükelçiler Nablus yakınlarında zeytin toplayan Filistinli çiftçilere katıldı (WAFA)

Filistin’de görev yapan Avrupa Birliği, Belçika, Fransa, İtalya, Norveç, İsveç ve Birleşik Krallık diplomatları, İsrail’in Batı Şeria’da inşa ettiği Yahudi yerleşim birimlerinin yakınında düzenlenen bir kampanyaya katıldılar. Filistinli çiftçilerle dayanışma kapsamında hazırlanan kampanya kapsamında zeytin toplama hasadı için Filistinli çiftçilere katıldı.
Söz konusu kampanya, Birleşik Krallık Konsolosluğu ile Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Duvara ve Yerleşimlere Karşı Direniş Komisyonu’nun iş birliği çerçevesinde Nablus'un güneyindeki Kusra zeytinliklerinde düzenleniyor. Kampanyaya Belçika, Avrupa Birliği, Fransa, İtalya, Norveç, İsveç ve Birleşik Krallık'ın diplomatik temsilcileri katıldı.
Kampanya, Filistin Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı'nın ABD yönetiminin ve uluslararası toplumun İsrail işgali ve yerleşimcilerinin "suçlarına" dikkatleri çekmek için düzenleniyor.
Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansına WAFA’dan aktardığı habere göre AB’nin Filistin Temsilciliği tarafından yapılan yazılı açıklamada kampanyaya katılan diplomatik heyetin, İsrail yerleşim politikasına karşı olduğu ve artan yerleşimci şiddeti konusundaki endişesi vurgulandı. Diplomatik heyet, uluslararası hukuka göre İsrail'in işgalci güç olarak Filistinlileri ve mülklerini yerleşimci saldırılarından korumakla yükümlü olduğunu hatırlattı.
AB Temsilcisi Sven Kuehn von Burgsdorff, Filistin'deki zeytinliklerin sadece bir gelir kaynağı değil, Filistin’in kültürel ve ulusal kimliğinin bir parçası olduğunu ifade etti. Temsilci, zeytin ağaçlarının çoğunun Batı Şeria'nın C Bölgesi'nde bulunduğunu ve bu bölgede Filistinli çiftçilerin sık sık yerleşimcilerin saldırılarına maruz kaldığını belirtti.
Sven Kuehn von Burgsdorff, bu saldırıların kabul edilemez olduğunu ve faillerin İsrail makamları tarafından adalete teslim edilmesinin gerekli olduğunu da sözlerine ekledi. Temsilci, AB’nin özellikle C Bölgesi'ndeki Filistinli çiftçileri desteklemeye devam edeceğini ve bunun, iki devletli çözümü destekleme ve Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçası olan Batı Şeria’nın C Bölgesi'ndeki Filistin varlığını koruma konusundaki siyasi hedefleriyle uyumlu olduğunu ifade etti.
Duvara ve Yerleşimlere Karşı Direniş Komisyonu Başkanı Velid Asaf ise ziyareti sırasında Filistinlilerin, Avrupa ülkelerinden beklentilerinin “Filistinli çiftçilere karşı işledikleri suçları durdurması için İsrail’e baskı yapmaları” olduğunu ifade etti.
Asaf, “Avrupa ülkelerinin ve uluslararası toplumun bölgede kapsamlı barışı sağlamak için ihlalleri ve yerleşimleri durdurmasını ve İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalini sona erdirmek için çalışmasını istiyoruz” dedi.
Bakanlık basın açıklamasında, “genel olarak Batı Şeria'nın ve Kudüs'ün, özelde ise C olarak sınıflandırılan bölgelerin vahşi ve çirkin saldırganlıkla işgal edildiğini, bu bölgelerin İsrail’e katma, Yahudileştirme, Kudüs'ün ilhakı ve asıl sahiplerinden boşaltılması operasyonlarını tamamlama amacıyla her gün ve günün her saatinde işgal ateşi altında” olduğunu ifade etti. Bakanlık, “İsrail'i özellikle Batı Şeria’dan adam kaçırma operasyonları için Filistin topraklarını kullanmakla” suçladı. Basın açıklamasında “İsrail’i Filistin tarafını tüm siyasi müzakere süreçlerinden tamamen dışlamakla ve barış sürecini canlandırmaya yönelik her türlü uluslararası ve bölgesel çabadan uzak tutmaya çalışmakla” suçladı.

Zeytinlikler yerleşimcilerin hedefinde
Yerleşimciler, Batı Şeria’nın kuzeyindeki ve güneyindeki Filistinli çiftçilerin kâr etmesi için önemli olan ve her yıl ekim ayında başlayan hasat sürecine zarar vermek amacıyla birçok saldırıda bulunuyorlar.
Yahudi yerleşimciler Filistinli çiftçilere yönelik her yıl ‘Zeytin Savaşı’ olarak isimlendirilen saldırılar düzenliyorlar. Söz konusu durum, yerleşimcilerin artan güçleri, oluşturdukları terörist gençlik grupları ve yerleşim yerlerine yakın köylerdeki Filistinlilerin çaresiz durumları sebebiyle, rutin ve kaçınılmaz bir saldırı haline geldi.
Filistin topraklarında zeytinyağı üretimi yıllık olarak 15 ila 30 bin ton arasında değişiyor ve üretimin bir kısmı yurt dışına ihraç ediliyor.



Microsoft karbon ayak izi sorununu insan dışkısıyla çözecek

Vaulted Deep'in ortak kurucusu Omar, Hutchinson sahasının açılış töreni sırasında ekip liderlerini yönlendiriyor (Vaulted Deep)
Vaulted Deep'in ortak kurucusu Omar, Hutchinson sahasının açılış töreni sırasında ekip liderlerini yönlendiriyor (Vaulted Deep)
TT

Microsoft karbon ayak izi sorununu insan dışkısıyla çözecek

Vaulted Deep'in ortak kurucusu Omar, Hutchinson sahasının açılış töreni sırasında ekip liderlerini yönlendiriyor (Vaulted Deep)
Vaulted Deep'in ortak kurucusu Omar, Hutchinson sahasının açılış töreni sırasında ekip liderlerini yönlendiriyor (Vaulted Deep)

Microsoft, insan atıklarını yeryüzünün yaklaşık 1500 metre altına pompalayarak muazzam seviyedeki karbon ayak izini azaltmaya çalışıyor.

Teknoloji devi yapay zeka alanındaki girişimleriyle daha da artan devasa karbon ayak izini, alışılmadık bir sera gazı giderme stratejisi kullanarak dengelemeyi umuyor.

Microsoft perşembe günü Vaulted Deep'ten 4,9 milyon metrik tonluk dayanıklı karbondioksit giderme kredisi satın almak üzere bir anlaşma yaptığını duyurdu. Şirket, insan ve çiftlik atıklarının karışımından oluşan "biyolojik gübre kompostu"nu, karbon kredileri karşılığında yeraltının derinliklerine enjekte ediyor.

Microsoft'un aldığı karbon kredisi gelecek yıldan başlayarak 12 seneye yayılacak. Yeraltının derinliklerine gönderdikleri her 1 ton karbon için bir karbon giderme kredisi alacaklar.

Vaulted Deep'in kurucu ortağı ve CEO'su Julia Reichelstein, Wall Street Journal'a yaptığı açıklamada "Farklı türlerde organik atıklar alıyoruz" diyor.

Reichelstein "Bugün yeryüzünde sorunlara yol açan, çamurumsu ve genellikle kirli organik atıkları alıp kalıcı karbon giderimi için yerin çok derinlerine gönderiyoruz" diye ekliyor.

Vaulted Deep'in kullandığı atık genellikle bulamaç oluyor; tam olarak katı, sıvı veya gaz değil. Geleneksel olarak işlenmesi zor olan bu tür atıklar, sıklıkla arazilerde bırakılarak besin kirliliğine ve PFAS diye bilinen "sonsuz kimyasalların" su sistemlerine yayılmasına yol açıyor.

Ancak Vaulted Deep, bulamacı alıp doğal kaya oluşumlarının derinliklerine aktarıyor. Şirket daha sonra toprağın altında depoladığı karbon miktarına göre karbon kredisi satıyor. Habere göre bu kredilerin bir metrik tonu halihazırda yaklaşık 350 dolardan satılıyor.

2020'den 2024'e kadar 75,5 milyon ton CO2 salan Microsoft gibi şirketler, organik atıkları yerin binlerce metre altında depolamanın emisyon hedeflerine ulaşmalarına katkı sağlamasını umuyor.

Microsoft'un 2030'a gelindiğinde karbon negatif olma hedefi var ve kuruluşundan bu yana yaydığından daha fazla sera gazını 2050'ye kadar ortadan kaldırmayı umuyor.

Microsoft bugüne kadar çok sayıda karbon giderme kredisi satın aldı. Habere göre Vaulted Deep'le anlaşmasının dışında, bu yıl şimdiye kadar 59 milyon tonu satın alınmış olmak üzere 83 milyon tondan fazla karbon giderme kredisi edindi.

Teknoloji devinin enerji ve karbon gideriminden sorumlu kıdemli direktörü Brian Marrs, Vaulted Deep'e yapılan yatırımın her iki taraf için de faydalı olduğunu dile getiriyor.

Marrs "Esasen biyokatıları alıyorlar ve bugün bunların çoğu arazilere yayılıyor" diyor. 

Su havzalarında besin [kirliliğine] ve diğer kirleticilerin yayılmasına neden olabilir ve bu biyokatıları çevreye rahatsızlık veremeyeceği, karbonu atmosfere geri göndermeyeceği bir yerde izole etme yaklaşımı, bu ortak fayda yaklaşımı bizim için çok ama çok ilgi çekici.

Independent Türkçe