Irak ordusu DEAŞ’a karşı operasyonlarını arttırıyor

Irak ordusu Suriye sınırında DEAŞ’a karşı güvenlik bariyerini tamamladığını açıklarken terör örgütü liderlerine karşı operasyonlarını da arttırdığını vurguladı

Dün Musul’daki Merkez Bankası şubesi önündeki bir polis arabası. DEAŞ’ın Musul işgali sonrası edindiği daha sonra ele geçirilen yanmış hasarlı banknotların bulunduğu çantalar (AFP)
Dün Musul’daki Merkez Bankası şubesi önündeki bir polis arabası. DEAŞ’ın Musul işgali sonrası edindiği daha sonra ele geçirilen yanmış hasarlı banknotların bulunduğu çantalar (AFP)
TT

Irak ordusu DEAŞ’a karşı operasyonlarını arttırıyor

Dün Musul’daki Merkez Bankası şubesi önündeki bir polis arabası. DEAŞ’ın Musul işgali sonrası edindiği daha sonra ele geçirilen yanmış hasarlı banknotların bulunduğu çantalar (AFP)
Dün Musul’daki Merkez Bankası şubesi önündeki bir polis arabası. DEAŞ’ın Musul işgali sonrası edindiği daha sonra ele geçirilen yanmış hasarlı banknotların bulunduğu çantalar (AFP)

Bağdat hükümeti, Irak-Suriye sınırda uzunluğu 650 kilometreyi aşan güvenlik  bariyerinin tamamlandığını duyurdu. Bu gelişme,  terör örgütü DEAŞ kalıntılarının faaliyetlerine yönelik kuşatmayı pekiştiriyor.
Şarku’l Avsat’ın Irak resmi haber ajansı INA’dan aktardığı haberine göre Irak Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü General Yahya Resul, yaptığı açıklamada Suriye tarafı ile birlikte gözetleme kuleleri, termal kameralar ve dikenli tellerden oluşan 650 kilometre uzunluğundaki güvenlik bariyerini tamamladıklarını söyledi.
Resul açıklamasında, terör tehlikesinin Suriye’nin kuzeybatı bölgelerinde devam ettiğine dikkati çekerek, sınır güvenliğini korumanın Irak ordusunun önceliği olduğunu vurguladı. Komşu ülkelerle olan sınırların, sınır muhafızları tarafından iyi bir şekilde korunduğuna atıfta bulunan Sözcü, Irak-Suriye sınırının tamamını kontrol altına almak ve teröristlerin Irak'a sızmasını engellemek istediklerini aktardı. Genelkurmay Başkanlığı’nın sınır güvenliğinin takipçisi olduğunu ve sınır güvenliği için büyük istihbarat çabaları olduğuna değinen Resul, Irak Ulusal İstihbarat Teşkilatı tarafından Ebubekir el-Bağdadi’nin yardımcısı Sami Casim ve çeşitli terör saldırılarından sorumlu kimseleri tutuklamak için gerçekleştirilen iki operasyonun terör örgütüne ölümcül bir darbe vurduğunu bildirdi. Sözcü ayrıca, Gazvan ez-Zevbai’nin (Ebu Ubeyde Bağdadi) yakalanmasına ek olarak Irak’ın geçtiğimiz haftalarda elde ettiği başarılara dikkati çekti.
Iraklı askeri yetkili, “Irak istihbarat servisi çok çalışıyor. Tüm teröristlere ulaşacağız ve hak ettikleri cezayı almaları için onları yargıya teslim edeceğiz” dedi.
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi, 18 Ekim’de Twitter hesabından konuya dair yaptığı açıklamada 2016 yılında 292 kişinin öldüğü, 250 kişinin yaralandığı saldırıyı planlayan DEAŞ militanı Gazvan ez-Zevbai’nin yakalandığını açıklamıştı.
29 yaşındaki Zevbai ABD güçleri tarafından yakalanıp 2008’e kadar yaptığı Cropper hapishanesinde yattığında El Kaide üyesi idi ama sonra IŞİD’e katıldı. Ebu Ubeyde takma adını kullanan Zevbai’nin birçok bombalı saldırı planladığı belirtildi.
Cumhuriyetçi Siyasi ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Başkanı Dr. Mutaz Muhyiddin, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, Irak istihbaratının son dönemdeki DEAŞ’ın önemli liderlerini, saha takibi, bilgi toplama veya hareketlerini izleme düzeyindeki çabalarının titizlikte yürütüldüğünü belirtti. Muhyiddin açıklamasında,  “Irak güvenlik liderleri DEAŞ’ın  önemli unsurlarını öldürmeyi başardı. En önemlisi bu operasyonların bir kısmı Irak’ın uluslararası işbirliği yoluyla gerçekleşiyor. Bu durum, örgüt unsurlarının Irak içinde veya dışında takip edilmesi açısından son derece önemli” şeklinde konuştu. Liderlik unsurlarını öldürmek veya tutuklamak olsun DEAŞ’ın maruz kaldığı darbelere değinen Muhyiddin, başarıların, örgütün gerçekliğini büyük ölçüde etkileyen yaklaşımla önemli saha vizyonunun temsil edildiğini kaydetti. Muhyiddin ayrıca, Irak güvenlik birimlerinin özellikle ülkenin uzak bölgelerinde çalışmalarını yeniden yapılandırmaya ve koşullarını düzenlemeye başlamasıyla terör örgütünün yöntemleriyle yüzleşme kabiliyetine sahip olduğunu bildirdi.
Öte yandan Irak Savunma Bakanlığı’nın Eski Danışmanı Güvenlik Uzmanı Muin el Cuburi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, terör örgütü DEAŞ’ın ülkenin batısında yer alan illerden temizlenmesiyle aldığı askeri yenilgilere rağmen artık operasyonlarını işgal ederek değil,  yalnız kurtlar ve uyuyan hücreler yönteminin yanı sıra vur kaç şeklinde eski taktiklere döndüğünü söyledi. Cuburi, DEAŞ’ın güvenlik ve coğrafi boşlukların yanı sıra özellikle seçim öncesi ve sonrası ortaya çıkan yerel karışıklıkları kullandığını ifade ederek, bu sebeple bazen şehir içlerinde faaliyet gösterdiğini aktardı. Silahlı kuvvetler ve güvenlik servisleri tarafından yürütülen proaktif operasyonların önemli olduğunu vurgulayan Cuburi, Afganistan'da Taliban'ın iktidara gelmesinden sonra moral açısından kazandığı ivmenin yanı sıra bölgedeki hareketliliğin başta Suriye olmak üzere Irak'taki duruma da gölge düşürdüğüne dikkati çekti. Irak- Suriye sınırına sızma operasyonlarının hali hazırda sorunlu olmasına da değinen Cuburi, Irak güvenlik güçlerinin elde ettiği başarılara rağmen büyük kayıplarla sonuçlanan operasyonlar için uluslararası desteğe ihtiyacı olduğunu vurguladı.



İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.


Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)

Irak parlamentosunda şu anda ‘en büyük blok’ konumundaki (Şii) Koordinasyon Çerçevesi güçleri, dokuz aday arasından yeni bir başbakan seçmeye hazırlanıyor.

Şii ittifakının genel sekreteri Abbas Radi dün yaptığı açıklamada, adayın Irak’ta kabul görmesi, uluslararası gerekliliklerle başa çıkma becerisine sahip olması ve devlet kaynaklarını partizan amaçlarla kullanmayacağına dair taahhütte bulunması gerektiğini vurguladı. Radi, güvenlik ve ekonomi alanlarında başbakanın görevlerine ilişkin ayrıntılı bir programın, gelecek hükümetin bir parçası olabilecek bir ekip tarafından hazırlanmasının ardından, en olası adayın özelliklerini belirleyecek bir toplantının yapılacağını da sözlerine ekledi.

Koordinasyon Çerçevesi, siyasi normlara uygun olarak cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve meclis başkanlığı makamlarına getirilecek isimlere karar vermek için Kürt ve Sünni güçlerle müzakereler yürütürken, adayları değerlendiren önde gelen siyasi şahsiyetlerden oluşan bir komisyon aracılığıyla faaliyet gösteriyor.

Radi, rekabetin tanınmış önde gelen isimler arasında yaşandığını söyledi.

Radi, Şarku’l Avsat’ın Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin yeni gündeminin bir parçası olarak milis grupların silahları sorununu ele almayı düşünüp düşünmediğine ilişkin sorusuna verdiği yanıtta, “Hükümet programı, yeni başbakan tarafından uygulanacak güvenlik reformlarını içerecek” ifadelerini kullandı.