Arap Koalisyonu’ndan Husilere uyarı

Marib'in güneydoğusunda devriye gezen ulusal ordu güçleri. (AFP)
Marib'in güneydoğusunda devriye gezen ulusal ordu güçleri. (AFP)
TT

Arap Koalisyonu’ndan Husilere uyarı

Marib'in güneydoğusunda devriye gezen ulusal ordu güçleri. (AFP)
Marib'in güneydoğusunda devriye gezen ulusal ordu güçleri. (AFP)

Marib ve Şebve’de gerginliği artıran ve uluslararası alandan yapılan barış çağrılarını karşılıksız bırakan Husiler ile mücadele devam ediyor. Yemen'de meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu dün, milislerin Sana'daki askeri hedeflerinin etkisiz hale getirildiğini duyurdu.
Açıklamada Husilerin, sivil yerleşimleri ve altyapıyı hedef almaya devam etmeleri halinde daha geniş ve daha kapsamlı operasyonlar yapılacağı uyarısında bulunuldu.
Söz konusu gelişmeler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin, (BMGK) Husilerin Suudi Arabistan'a yönelik düzenlediği saldırıları kınadığı açıklamanın ardından geldi.
BMGK üyeleri, Aden Körfezi ve Kızıldeniz'deki sivil ve ticari gemilere yönelik deniz güvenliği konusunda büyük tehdit oluşturan saldırıları kınadılar.
Arap Koalisyonu Sözcüsü Albay Turki el-Maliki dün akşam saatlerinde Koalisyon hava kuvvetlerinin Yemen'in başkenti Sana'da meşru askeri hedeflere yönelik askeri operasyon düzenlediğini duyurdu. Sözcü, söz konusu operasyonun Suudi Arabistan’daki sivil amaçlı tesislere yönelik balistik füzeler ve bubi tuzaklı insansız hava araçlarıyla yapılan saldırılara yanıt vermek için gerçekleştirildiğini vurguladı.
Maliki, gerçekleştirilen askeri operasyonun uluslararası insan hakları hukukuna ve teamül kurallarına uygun olduğunu, sivillere herhangi bir zarar vermemek için önleyici tedbirlerin alındığını kaydetti.
Husi milislerini devam eden ihlallerinin sonuçları konusunda uyaran Maliki, Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA tarafından yayınlanan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Husi milisleri sivilleri, sivil yerleşimleri ve altyapıyı hedef alan ciddi ihlallerini sürdürmesi halinde daha geniş ve kapsamlı operasyonlara hazırlıklı olmalı. Operasyonlar, uluslararası insan hakları hukukuna uygun bir şekilde gerçekleştirilecektir.”
Maliki, Koalisyon’un geçtiğimiz aylarda İran destekli Husi milislerin yürüttüğü ağır insan hakları ihlalleri, kasıtlı ve sistematik saldırılar karşısında itidalli bir politika izlediğini söyledi. Koalisyon Sözcüsü söz konusu adımın BM'nin Yemen'de kapsamlı ve sürdürülebilir bir siyasi çözüme ulaşma çabalarını ve girişimlerini desteklemek amacıyla atıldığını belirtti.
Maliki, Husi milislerin elektrik santrallerinin ve altyapının yanı sıra Abha Uluslararası Havaalanı ve Cizan’daki Kral Abdullah Havaalanı gibi sivillerin yoğun olduğu yerleri kasten hedef almaya devam ettiğine dikkat çekti. “Askeri operasyon, kırmızı çizgi olarak kabul edilen sivilleri ve sivil yerleşimleri söz konusu ağır ihlallerden korumak için başlatıldı” dedi.
Sana'dan yerel kaynaklar, şehrin kuzeyinde ve doğusunda gerçekleştirilen saldırılarda milislerin insansız hava araçlarını ve balistik füze parçalarını depolamak için kullandığı noktaların vurulduğunu bildirdi. Ayrıca saha kaynakları, Yemen ordusu ve halk direniş güçlerinin Marib'in batısında ve güneyinde yoğun Husi saldırılarına karşı koymaya devam ettiğini belirtti. Söz konusu güçler Şebve cephelerinde ilerlerken Beyhan, Ayn ve Useylan ilçelerinde milislerin kontrolündeki bölgeleri geri aldılar.
Kaynaklara göre Marib'in batısındaki El-Kesara ve Cuba ilçesini kapsayan güney cephelerinde düzinelerce milis öldürüldü, birçoğu da yaralandı. Husiler birkaç gün önce de Abdiyye bölgesinin sakinlerine yönelik tacizde bulunmuştu.
Yemen ordu medyası Çarşamba günü, halk direnişi tarafından desteklenen güçlerin, Şebve’deki Beyhan ekseninde Husi milislerinin mevzilerine yönelik şiddetli bir saldırı başlattığını bildirdi. Husi milislerin mevzilerinin ve takviye güçlerinin hedef alındığı saldırıya Koalisyonu’a ait savaş uçakları da eşlik etti. Operasyonlarda onlarca milis ölürken çok sayıda savaş araç gereci de imha edildi.
Ordu medyası, El-Kesara bölgesinin bulunduğu Marib'in batısındaki cephelerde, halk direnişinin desteklediği ulusal ordu güçlerinin Husi milisleri saflarında yeni kayıplar verdirdiğini bildirdi. Geçtiğimiz günlerde bazı askeri bölgelere sızmaya çalışan, ölümlere ve yaralanmalara neden olan silahlı gruplar tespit edilmiş ve söz konusu silahlı grubun tüm hafif silahları ve mühimmatları ele geçirilmişti.
Diğer yandan Yemen hükümeti, Husi milislerini İran'dan talimat almakla suçladı. Husilerin, Marib ve diğer bölgelerdeki sivillere yönelik eylemlerini durdurması için uluslararası alandan baskı yapılması çağrısında bulunuldu.
Resmi kaynaklar, Yemen Başbakanı Muin Abdulmelik'in Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinin büyükelçileriyle video konferans yoluyla bir görüşme yaptığını aktardılar. Görüşmede ‘Marib'deki Husi saldırılarını ve siviller ile ve yerinden edilenlere yönelik tekrarlanan eylemleri durdurmak için gereken uluslararası baskı, ‘balistik füzeler, topçu bombardımanı ve insansız hava araçları’ ile yapılan saldırılar, BMGK’nın beş daimi üye ülkesinin Yemen'de üç referansa dayalı siyasi çözüm ve bu pozisyonun sürdürülmesi” konuları ele alındı.
Yemen resmi haber ajansı SABA'ya göre Abdulmelik Marib'de sivillerin ve yerinden edilenlerin uğradığı saldırıların derhal durdurulması için Husi milislere ve destekçilerine baskı yapılmasında BMGK ülkelerinin rolünün önemini vurguladı. Yemen Başbakanı ayrıca siyasi süreci engelleyen tarafın tespit edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Abdulmelik, etkileri bölgeye ve dünyaya yayılacak büyük bir çevre felaketine yol açabilecek Safer petrol tankerini boşaltmak için bölgeye uluslararası ekibin gelmesi gerektiğinin de altını çizdi.
BMGK üyeleri, İran destekli Husilerin Suudi Arabistan'a yönelik sınır ötesi terör saldırılarını kınadı. BMGK üyeleri silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) 8 Ekim'de Kral Abdullah Havalimanı ve Abha Sivil Havalimanı'na yapılan terör saldırılarına atıfta bulundu.
Üyeler 2265 (2021) sayılı karar uyarınca Yemen'de derhal ateşkes talep ederek kapsamlı diyalog yoluyla farklılıkları çözme ve siyasi hedeflere ulaşmak için şiddete karşı durma çağrısında bulundu. Suudi Arabistan’ın Yemen hükümeti tarafından desteklenen 22 Mart’taki açıklaması memnuniyetle karşılanırken Yemen’in birliğine, egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne olan güçlü bağlılıkları vurgulandı.
BMGK’nın ilgili hükümleri ve 2216 (2015) kararları uyarınca kadınların da yer aldığı, eşit ve tam teşekküllü Yemen yönetimine ve siyasi çözüme olan bağlılıklarını yineleyen üyeler, Ulusal Diyalog Konferansı tarafından belirlenen ilkelere desteklerini ifade ettiler.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.