Mısır ve Rusya askeri iş birliğini geliştiriyor

Tatbikata ‘Dostluk Koruyucuları’ adı verildi. (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü)
Tatbikata ‘Dostluk Koruyucuları’ adı verildi. (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü)
TT

Mısır ve Rusya askeri iş birliğini geliştiriyor

Tatbikata ‘Dostluk Koruyucuları’ adı verildi. (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü)
Tatbikata ‘Dostluk Koruyucuları’ adı verildi. (Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü)

Mısır ve Rusya,  düzenledikleri yeni bir tatbikatla iki ülke arasındaki askeri iş birliğini güçlendirmeye devam ediyor.
Mısır ordusu önceki akşam, iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında stratejik iş birliği ilişkilerinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi amacıyla, paraşütçü birliklerinin de katılımıyla Dostluk Savunucuları adı verilen tatbikata başlandığını duyurdu.
Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü’ne göre 29 Ekim’e kadar devam edecek olan tatbikat Paraşüt Komutanlığı Özel Eğitim Alanı’nda gerçekleşiyor. Tatbikat, Rus hava yardım birimlerinin Kahire’nin doğusunda bulunan üsse gelmesiyle başladı. tatbikatın hedefinde muharebe deneyimleri hakkında bilgi alışverişinde bulunmak ve silah, teçhizat, komuta ve kontrol mekanizmalarında koordinasyonu geliştirmek var. Ayrıca teknik ve taktik özelliklerinin belirlenmesi ve çeşitli görevlerin yerine getirilmesiyle saha becerileri ve özel taktiklerin kazanılması gibi bir dizi teorik ve pratik eğitim verilmesi de hedefleniyor.
Sözcü, Dostluk Savunucuları tatbikatının Mısır ve Rus silahlı kuvvetleri arasında, birçok alanda stratejik iş birliği ilişkilerinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi amacıyla yapıldığını söyledi.
Mısır ve Rusya arasındaki ilişkiler, Abdulfettah Sisi'nin 2014'te iktidara gelmesiyle derinleşti. Moskova ve Kahire, başta Mısır’ın kuzeyindeki el Daba’daki nükleer santral projesinin uygulanması olmak üzere iki iş birliği alanındaki ilişkileri geliştirmeyi sürdürüyor.
Söz konusu ilişkiler askeri alanda da hız kazanmış durumda. Rusya, Kahire’nin duyurduğu silahlanma kaynaklarını çeşitlendirme planı çerçevesinde Mısır ordusunu modernize etmeye ve Rus silahları sağlamaya başladı. Mısır Enformasyon Servisi'ne göre Mısır'ın özellikle 1950 ve 1960'larda elde ettiği Rus silahlarının yüzde 30'u halen ülkenin silahlı kuvvetlerinde kullanılıyor.
Son yıllarda Mısır ve Rusya arasındaki askeri iş birliği, kısa menzilli hava savunma sistemini Tor-M2, orta menzilli hava savunma sistemi Buk-M2 ve Rusya’nın R-32 sınıfı güdümlü mermi korvet gemisi Rumade Molniya'yı Mısır’a teslim etmesiyle güçlendi.



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.