Açlık grevindeki İslami Cihad üyesi tutuklular ile İsrail cezaevleri idaresi arasında anlaşma

Arşiv_AA
Arşiv_AA
TT

Açlık grevindeki İslami Cihad üyesi tutuklular ile İsrail cezaevleri idaresi arasında anlaşma

Arşiv_AA
Arşiv_AA

İsrail hapishanelerinde açlık grevini sürdüren Filistin İslami Cihad Hareketi üyesi tutuklular ile cezaevleri idaresinin "Hareket mensuplarına uygulanan tüm cezai tedbirlerin kaldırılması ve açlık grevinin sona erdirilmesi" konusunda anlaşmaya vardığı bildirildi.
İslami Cihad Hareketinin Esirler Yüksek Liderlik Heyetinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail hapishanelerindeki isyanı ve açlık grevini sürdürmenin baskısı altında, zor ve karmaşık müzakereler neticesinde varılan anlaşmayla birtakım sonuçlar elde edildiği belirtildi.
Anlaşmanın, İsrail hapishanelerinde Hareket üyesi tutuklulara yönelik saldırıların derhal durdurulmasını ve onlara uygulanan tüm cezai tedbirlerin kaldırılmasını öngördüğü kaydedilen açıklamada, Filistinli tutukluların İslami Cihad Hareketinin cezaevlerindeki temsilini, yapısını ve örgütsel varlığını yeniden tesis etmek için cezaevleri idaresiyle anlaştığı ifade edildi.
Açıklamada ayrıca anlaşmanın, tek kişilik hücrelerde tecrit edilen Hareket mensuplarının buradan çıkarılarak normal koğuşlara dönüşünü ve kadın tutukluların yaşam koşullarının iyileştirilmesini içerdiği aktarıldı.
İsrail hapishanelerindeki İslami Cihad Hareketi mensubu 250 tutuklu, 6 Eylül'de Gilboa Hapishanesi'nden gerçekleştirilen firarın ardından Hareket mensuplarına uygulanan cezai işlemlerin sürmesine tepki olarak 13 Ekim'de süresiz açlık grevine başlamıştı.

Firari tutukluların hepsi yakalanmıştı
Filistinli 6 tutuklu, 6 Eylül sabahı İsrail'in kuzeyinde yer alan yüksek güvenlikli Gilboa Hapishanesi'nden tünel kazarak kaçmıştı.
Hapisten kaçan Fetih Hareketinin silahlı kanadı El-Aksa Şehitleri Tugayı üyesi Zekeriya ez-Zubeydi ile Filistin İslami Cihad Hareketi mensubu Muhammed Kasım Arıda, Yakub Mahmud Kadri ve Mahmud Abdullah Arıda 10-11 Eylül tarihlerinde İsrail güçlerince yakalanmıştı.
Eyhem Fuad Kemamci ile Munadil Yakub Nufeyat'ın da 19 Eylül'de İsrail güçlerince yakalanmasıyla firari tutuklu kalmamıştı.
Gilboa Hapishanesi'ndeki firarın ardından İsrail hapishanelerinde tutuklulara yönelik ihlaller artmış, cezaevlerinde gerginlikler yaşanmaya başlamıştı.



Filistin yanlısı aktivist Mahmud Halil, Trump yönetiminden tutukluluğu için 20 milyon dolar tazminat talep ediyor

 Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)
TT

Filistin yanlısı aktivist Mahmud Halil, Trump yönetiminden tutukluluğu için 20 milyon dolar tazminat talep ediyor

 Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil (Reuters)

ABD'deki Filistin yanlısı üniversite protestolarının en önde gelen liderlerinden biri olan Mahmud Halil, dün Trump yönetimine karşı dava açarak, göçmenlik ajanları tarafından gözaltına alınması ve tutuklanması nedeniyle 20 milyon dolar tazminat talep etti.

Bir ABD vatandaşı ile evli ve bir çocuk babası olan 30 yaşındaki Halil, mart ayında gözaltına alınmasının ardından tutuklanmıştı.

Geçen ay Louisiana'daki federal göçmen gözaltı merkezinden, bir hakimin kefaletle serbest bırakılmasına karar vermesinden sonra serbest bırakıldı.

Halil'i destekleyen Anayasal Haklar Merkezi'ne göre “idare, Halil'i gözaltına alma, tutuklama ve sınır dışı etme yönündeki hukuka aykırı planını, onu ve ailesini terörize etmek için hesaplanmış bir şekilde gerçekleştirdi.”

Şikayette Halil'in “ciddi psikolojik sıkıntı, ekonomik zorluk ve itibarının zedelenmesinden” muzdarip olduğu belirtildi.

Resim  ABD Başkanı Donald Trump (AFP)ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Columbia Üniversitesi mezunu, ABD'nin müttefiki İsrail'in Gazze'deki savaşına karşı öğrenci protestolarının sembolü haline geldi ve Trump yönetimi tarafından ulusal güvenlik tehdidi olarak etiketlendi.

Halil, davayı “hesap verebilirliğe doğru atılmış bir ilk adım” olarak nitelendirdi.

Yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Hiçbir şey benden alınan 104 günü geri getiremez. Yaşadığım travma, eşimden ayrı kalmak ve bana zorla dayatılan ilk çocuğumun doğumu sırasında yanında olamamak.

Halil, “Siyasi intikam ve gücün kötüye kullanımı için hesap verilebilirlik olmalı” ifadesini kullandı.

“Siyasi intikam ve gücün kötüye kullanımı için hesap verilebilirlik olmalı” diye ekledi.

Khalil daha önce gözaltında yaşadığı “üzücü” deneyimden bahsetmiş, 70'ten fazla kişiyle aynı hücreyi paylaştığını, hiç mahremiyetinin olmadığını ve ışıkların sürekli açık olduğunu söylemişti.

Başkan Donald Trump yönetimi “Siyasi intikam ve gücün kötüye kullanımı için hesap verilebilirlik olmalı” diye ekledi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Halil daha önce gözaltında yaşadığı “üzücü” deneyimden bahsetmiş, 70'ten fazla kişiyle aynı hücreyi paylaştığını, hiç mahremiyetinin olmadığını ve ışıkların sürekli açık tutulduğunu söylemişti.

Başkan Donald Trump yönetimi Halil'in sınır dışı edilmesini, ABD'de kalmaya devam etmesinin “potansiyel olarak ciddi dış politika sonuçları” doğurabileceğini söyleyerek gerekçelendirdi.

Halil'in tutuklanması, Trump'ın son aylarda büyük Amerikan üniversitelerine karşı yürüttüğü kampanyanın bir parçası olarak gerçekleşti. Başkan, Columbia Üniversitesi, Harvard Üniversitesi ve bazı üniversiteleri uluslararası öğrenci kabul ettikleri için eleştirdi, bu üniversitelere verilen federal ödenekleri kesti ve akreditasyonlarını iptal etmekle tehdit etti.

Halil'in ekibi, açtığı davaya ilave olarak, gözaltı dışında da tehditlere maruz kalabileceğine dair endişelerini dile getirdi.