Irak’taki seçim krizi, Şii Koordinasyon Grubu’nun dağılmasına yol açabilir

Şii siyasi grupların liderleri, seçim sonuçlarına karşı nasıl bir pozisyon alacakları konusunda anlaşmazlık yaşıyor.

Bağdat’taki Yeşil Bölge önünde dün yoğun bir şekilde konuşlanan Çevik Kuvvet ekipleri.
Bağdat’taki Yeşil Bölge önünde dün yoğun bir şekilde konuşlanan Çevik Kuvvet ekipleri.
TT

Irak’taki seçim krizi, Şii Koordinasyon Grubu’nun dağılmasına yol açabilir

Bağdat’taki Yeşil Bölge önünde dün yoğun bir şekilde konuşlanan Çevik Kuvvet ekipleri.
Bağdat’taki Yeşil Bölge önünde dün yoğun bir şekilde konuşlanan Çevik Kuvvet ekipleri.

Irak’ta son seçimlere ve sonuçlarına itiraz edip etmeme konusunda Şii Koordinasyon Grubu içinde sert görüş ayrılıklarının olduğuna dair yeni sızıntılar var. 10 Ekim seçimlerini iptal etmeye dönük bir mekanizma bulmak için neredeyse günübirlik toplantılar düzenleyen Koordinasyon Grubu liderlerinin arasında güvensizlik atmosferi hâkim.
Çeşitli kaynaklar, Irak’taki bazı siyasi parti ve oluşumların seçim sonuçları iptal edilip ileriki bir tarihte yeni bir seçim düzenlenene kadar ‘seferberlik’ ilan ettiğini bildirdi. Fetih Koalisyonu’nun bir yöneticisi, “Ortakların çoğu, seçim krizini aşmak için seçimi tümüyle reddetmenin dışında yol bulamıyorlar (…) Eğer hukuk ve halk seçeneği başarısız olursa elimizde uzun vadeli bir plan var” dedi.
Şii partilere yakın isimler askeri seçeneklere başvurma emareleri gösterirken, bu partilerin fonladığı basın yayın organları da seçim sonuçlarıyla ilgili ‘komploya’ dahil oldukları için Seçim Komiserliği’nde çalışan memurları hedef gösteriyor.
Etkili Şii silahlı grupların varlığı, gerginliği tırmandırma konusunda potansiyel bir tehdit oluşturuyor. Bu gruplar, varlığını devam ettirme hususundaki sınırlı fırsatın sahadaki seçeneklere başvurmaktan geçtiğini düşünüyor. Fakat sahaya inme seçeneği, Koordinasyon Grubu’nun dağılması için tek başına yeterli bir faktör.
Seçimi kazanan cephede yer alan Iraklı siyasiler, seçimi kaybeden cephedeki partilerin ülkede ucu açık bir şiddet krizi çıkarmaya güçlerinin yetmediğini ve şu an yaptıkları davranışların, kendilerinin istediği şekilde bir uzlaşı sağlanması için baskı uygulamaktan ibaret olduğunu belirtiyorlar.
Fetih Koalisyonu’ndan başka bir yönetici, Koordinasyon Grubu üyeleri arasında kriz karşısında nasıl bir pozisyon alınacağı konusunda tam bir uyum bulunmadığını ve yaptıkları toplantılarda şüphe atmosferinin hâkim olduğunu aktardı. Yönetici, “Makbul bir uzlaşıyı kim elde ederse ringi terk edecek” değerlendirmesinde bulundu.
Güvenilir bir siyasi kaynak, “Koordinasyon Grubu liderleri birbirlerinden şüpheleniyorlar. Seçime karşı ortak pozisyonlarına rağmen tek başlarına çalıştıkları görülüyor. Koordinasyon Grubu her an dağılabilir” ifadesini kullandı. Koordinasyon Grubu’nun son toplantısına katılımı sırasında edindiği izlenimleri aktaran kaynak, “Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki, Mukteda es-Sadr’a yakın durduğu için Ammar el-Hekim’e güvenmiyor. Kays el-Hazeli, Hadi el-Amiri’ye güvenmiyor. Birçok kişi, Hadi el-Amiri’yi, nüfuzundan geri kalanı korumak için her türlü uzlaşı karşısında esneklik gösterebilecek biri olarak görüyor” ifadesini kullandı.
İran’ın seçimi kaybeden partilere şu ana kadar hiçbir telkinde bulunmadığını ve mevcut gerginliğin başarıya ulaşabilecek etkiye sahip olduğundan şüpheli olduğunu düşündüğünü söyleyen kaynak, “Tahran Şii yapı içindeki güç unsurlarını koruyacak yeni bir uzlaşı yapılmasını bekliyor” şeklinde konuştu.
İlk göstergeler, Haydar el-İbadi ve Ammar el-Hekim’in Koordinasyon Grubu gemisini ilk terk edecek kişiler arasında olacağını gösteriyor. Maliki ise yeni hükümette en fazla kazanımı elde etmek için kaosu kullanmaya çalışıyor.



Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
TT

Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)

Sudan'ın batısında bulunan Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki sivillerin durumu, gıda, su ve tıbbi tedaviye erişimin giderek zorlaşmasıyla daha da kötüleşiyor. Açlık ve devam eden çatışmalar, Nisan 2024'ten bu yana şehirde mahsur kalan on binlerce insanın kaderini tehdit ediyor. Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) her geçen gün kötüleşen insani durumun ortasında, gıda maddelerinin şehre girdiği tüm geçitleri ve yolları kapatıyor; temel gıda maddeleri ve yakıt tedarik etme girişimlerini engelliyor.

El-Faşir'deki kaynaklar, HDK’nin her gün pazarları ve hayati tesisleri ağır topçu ateşine tutması nedeniyle büyük marketlerin kapılarını kapatmasının ardından sivillerin büyük zorluklarla gıda temin ettiğini söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Siviller, mısır unu, şeker, yağ ve sabun gibi temel gıda maddelerini satın almak için meskûn mahallelerdeki küçük marketlere güveniyor” dedi.

Devam eden kuşatmanın bir sonucu olarak, bölge sakinlerinin alım gücü azaldı ve yüksek fiyatlar nedeniyle az miktarda yiyecek bile alamaz hale geldiler.

Bir bölge sakini, banka yoluyla ödeme yapıldığında fiyatların iki katına çıktığını, nakit ödeme yapıldığında ise fiyatların düştüğünü ve çok sayıda bölge sakininin yüksek fiyatlar nedeniyle el-Faşir'den kaçtığını belirtti. Birçok sebze ve meyve türü bir yılı aşkın süredir şehrin pazarlarında bulunmuyor.

Gıda kaçakçılığı

Bazı kent sakinlerine göre, el-Faşir'e mal ve eşya sokmanın tek yolu eşek ve deve gibi hayvanları kullanarak kaçakçılık yapmak, ancak bu da riskli. Çünkü HDK militanları tarafından durduruluyorlar ve çoğu zaman mallara el konuluyor.

VFGHY
Sudanlılar savaştan kaçmak için Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’in eteklerinde bulunan Ebu Şuk Mülteci Kampı’na sığınıyor. (AP)

Şehir sakinlerinin çoğunluğu, günde darı unu ve mısırdan yapılan tek bir ana öğünle yetiniyor ve ellerinde başka bir şey olmayabiliyor.

Geleneksel yeraltı kuyularından yeterli miktarda içme suyu temin edilse de, bir varilin fiyatının 8 bin Sudan cüneyhini aşması vatandaşların sıkıntılarını artırıyor.

Günde bir öğün ücretsiz yemek sağlayan aşevlerine bağımlı hale gelen ailelerin sayısı her geçen gün artıyor; bazen bu yemekler ihtiyaç sahibi ailelerin sayısına yetmiyor. El-Faşir'deki bazı vatandaşlar, kuşatma altında bulunan kentteki insani durumun özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar için ciddi bir zorluk derecesine ulaştığını, yetersiz beslenme nedeniyle zayıf vücutlarının bunu kanıtladığını bildirdi.

Yerlerinden edilen insanlar HDK ve müttefikleri tarafından öldürmeye varan ciddi ihlallere maruz kaldıkları için el-Faşir'den kaçmak da güvenli değil. Bölge sakinleri, kuşatmanın devam etmesi ve el-Faşir'e insani erişimin açılmaması halinde, sonbahar mevsimine girilmesi ve vatandaşların tarım yapamaması nedeniyle durumun daha da kötüleşeceğinden korkuyor.

Saha durumu

El-Faşir'deki geniş alanlar, son birkaç gün içinde siviller arasında onlarca ölüm ve yaralanmaya neden olan, bazıları konutları hedef alan yoğun topçu bombardımanına ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarına tanık oluyor.

Yerel kaynaklar, ordunun geçtiğimiz aylarda HDK tarafından el-Faşir'e düzenlenen onlarca saldırıyı püskürtmeyi başardığını bildirdi. El-Faşir sakinleri, Birleşmiş Milletler (BM) ve yardım kuruluşlarının insani yardımın ihtiyaç sahibi sivillere ulaşmasına izin vermesi için HDK üzerinde daha fazla baskı kurmasını bekliyor.

Yerel bir gönüllü grubu olan el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu, çatışmaların ortasında kalan on binlerce masum insanın çektiği acılara son vermek için orduyu şehir üzerindeki kuşatmayı kaldırmaya çağırıyor.

CDFG
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki Hızlı Destek Kuvvetleri mensupları (Arşiv - Telegram)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan kısa bir süre önce BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in talebi üzerine kentte bir hafta süreyle insani ateşkes yapılmasını kabul etti, ancak HDK bu konuda kendileriyle herhangi bir temas kurulmadığını belirtti.

HDK'ye göre el-Faşir kentinde şu anda siviller bulunmuyor; kentte bulunanlar ordu ve müttefik silahlı gruplara mensup savaşçılar.

Geçtiğimiz haziran ayında BM Güvenlik Konseyi, bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatma altında tutulan ve ordunun geniş ve yoğun nüfuslu Darfur bölgesindeki son kalesi olan el-Faşir üzerindeki kuşatmanın kaldırılması için bir karar almıştı.