Libya Kovid-19 kapsamında tedbirlerini yeniliyor

Sınırlardan kaçak giriş yapan 'düzensiz göçmenler'e Kovid-19’a karşı aşı kampanyası uygulanıyor.

Trablus'taki bir gözaltı merkezinde aşılanan göçmenler (Uluslararası Göç Örgütü)
Trablus'taki bir gözaltı merkezinde aşılanan göçmenler (Uluslararası Göç Örgütü)
TT

Libya Kovid-19 kapsamında tedbirlerini yeniliyor

Trablus'taki bir gözaltı merkezinde aşılanan göçmenler (Uluslararası Göç Örgütü)
Trablus'taki bir gözaltı merkezinde aşılanan göçmenler (Uluslararası Göç Örgütü)

Libya'nın başkenti Trablus merkezli Ulusal Hastalık Kontrol Merkezinin (NCDC), bölgedeki sığınaklarda kalan düzensiz göçmenler için Kovid-19’a karşı yeni bir aşı kampanyası başlattığı bu günlerde Libya Sağlık Bakanı Dr. Ali el-Zanati, birkaç danışmanıyla birlikte Kovid-19 salgınıyla mücadele amacıyla ulusal planın hazırlık prosedürlerini yenilemeyi öngören politikaları görüştü.
Libya Sağlık Bakanlığı, Trablus'ta düzenlenen görüşmede, Bakanlık tarafından ülke genelinde aşı kampanyalarını yoğunlaştırmaya yönelik kollektif çabaları arttıran ve böylece salgın durumunun istikrara kavuşmasını sağlayan önlemlerin ele alındığını belirtti.
Diğer yandan Sağlık Bakanı Hastane İşlerinden Sorumlu Danışmanı Dr. Sadettin Abdulvekil, pandeminin sona ermesinin ötesinde mevcut epidemiyolojik durumdan yararlanmanın ve planlamanın temel noktaları gözden geçirdiğini belirterek, başlıca alanlarda yoğun bakım kapasitesinin ve iş verimliliğinin artırılmasıyla birlikte aile kapasitesinin artırılmasının öneminden bahsetti.
Hastalığın geçen yılın Mart ayında Libya'ya girmesinden bu yana toplam vaka sayısı 352 bine ulaştı. Ülke genelinde son 24 saatte 689 yeni vaka kaydedilirken, 194 vaka kritik durumda. Bu süreçte gerekli tedaviyi aldıktan sonra 286 bin vaka sağlığına kavuşurken, 4 bin 892 kişi ise hayatını kaybetti.
Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) dün yaptığı açıklamada, bölge içerisinde salgınla mücadele çalışmalarına destek vermek üzere ülkenin güneyindeki Gat ilçesine tıbbi oksijen tesisi kurularak faaliyete alındığını açıkladı.
Açıklamanın devamında ise Şirket, bölgelerde bulunan oksijen kaynakları için mevcut bilgilerin incelendiğini ve izolasyon merkezlerine ve hastanelere oksijen sağlamak için bu fabrikaların üretim kapasitesinden maksimum şekilde yararlanmak için en iyi seçeneklerle ilerlediklerini belirterek, geçtiğimiz haftalarda el-Ajaylat, Jalu, Vadi Eşiği ve Ra’s Lanuf bölgelerine dört tıbbi oksijen tesisinin kurularak aktif hale getirildiğini açıkladı.
Ayrıca Ulusal Petrol Şirketi ve yabancı şirket ortaklarının koronavirüs salgınına karşı koymak için sağlık sektörüne destek sağlamaya devam ettiğini belirterek, söz konusu fabrikaların Libya'daki oksijen eksikliği sorununun çözümüne katkıda bulunduğuna dikkat çekti.
Aşılarla ilgili olarak el-Zanati merkez müdür Haydar el-Saih ve aşı komite başkanı Süleyman Ebu Sirvil ile ülkedeki koronavirüs aşısına olan ihtiyaçlarını görüştü.
el-Zanati, "Libya'nın gerçek aşı ihtiyacının 14 milyon dozdan fazla olduğu tahmin ediliyor" dedi.
Aynı bağlamda, Yasadışı Göçle Mücadele Dairesi, NCDC ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile işbirliği içerisinde düzensiz göçmen diye isimlendirilen sınırlardan kaçak giriş yapan kişilere yönelik koronavirüs aşısı için ulusal kampanyaya yeniden başladığını bildirdi.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”