Sudan Başbakanı Hamduk, krizi yatıştırmak için askeri bileşen ile toplantı düzenlendi

Yerel ve uluslararası medya mensupları oturma eylemine katılan protestocular tarafından darp edildi.

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk ve Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan. (AFP)
Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk ve Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan. (AFP)
TT

Sudan Başbakanı Hamduk, krizi yatıştırmak için askeri bileşen ile toplantı düzenlendi

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk ve Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan. (AFP)
Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk ve Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan. (AFP)

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, geçiş dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan’ın başkanlık ettiği, iktidar ortağı askeri bileşen ile bir toplantı yaptı. Sudan söz konusu toplantıdan bir gün önce, ‘sivil yönetimi savunmak ve barışçıl bir demokratik geçişi desteklemek için’ ülke genelinde milyonlarca kişinin katılımıyla düzenlenen protesto gösterisine sahne oldu. İktidar koalisyonundan muhalifler de Cumhurbaşkanlığı Sarayı önündeki oturma eylemlerini sürdürdüler.
Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan kaynaklar, askeri bileşenin geçen perşembe günü Başbakan’a toplantı talebinde bulunduğunu aktardılar. Ancak kaynaklara göre Başbakan, ‘zamanın uygun olmadığı’ gerekçesiyle toplantıya katılamayacağı cevabını verdi. Kaynaklar, Başbakan Hamduk’un ‘sivil yönetimi güçlendirmek ve sivil veya askeri her türlü darbe girişimine karşı durmak’ için ülkenin tanık olduğu protestolara ve ordunun kışlalarına geri dönmesini isteyen güçlü seslerin ortaya çıkmasına atıf yaptığını belirttiler.
Ertelenen toplantı, Başbakan Hamduk ve askeri bileşen arasında dün düzenlenebildi. Görüşmede ülkedeki siyasi ve güvenlik durumu ele alındı. Anayasa belgesine göre ‘Egemenlik Konseyi Başkanlığı’nın belirlenen zamanda sivillere devredilmesi ve Egemenlik Konseyi Başkanı’nın istifa etmesi’ çağrısında bulunulan milyonluk gösterilere de tartışıldı. Toplantıda ayrıca Yasama Konseyi ve uzmanlık komisyonları da dahil olmak üzere geçiş hükümeti kurumlarının tamamlanmasının yanı sıra başkent Hartum’un merkezini felç eden Cumhurbaşkanlığı Sarayı önündeki oturma eylemi ve tekrarlanan protestolar masaya yatırıldı.
21 Eylül’deki başarısız darbe girişiminden bu yana devam eden siyasi kriz ve Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu (Hemedti) tarafından askeri darbeler nedeniyle sivil bileşene yöneltilen suçlamalar konusunda bir anlaşmaya varılıp varılmadığı bilinmiyor.
Darbe girişiminin geri püskürtülmesinden bu yana Egemenlik Konseyi Başkanı, meclisin çalışmalarını dondurdu. Aynı şekilde geçiş hükümetinin çalışmalarını aksatan ve tamamen felç eden Güvenlik ve Savunma Konseyleri ve Yüksek Barış Konseyi’nin çalışmalarının yanı sıra Yasama Konseyi’nin görevlerini geçici olarak yerine getiren, kanunlar çıkaran ve kararlar alan Egemenlik Konseyi ve Bakanlar Kurulu arasındaki ortak toplantı faaliyetini de dondurdu.
Diğer yandan Maliye Bakanı Cibril İbrahim ve Darfur Valisi Minni Arko Minnavi liderliğindeki Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri’nden (ÖDBG) ayrılan bir grubun düzenlediği oturma eylemi devam ederken, geçiş hükümetinin feshedilmesi ve grubun temsilcilerinin hükümetteki pozisyonları korunarak bağımsız bir hükümetin kurulması çağrısı yapıldı.
Geçen cumartesi gününden bu yana binlerce kişi, Hartum’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde oturma eylemi düzenliyor. Eylemciler, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na, çevresindeki bakanlıklara ve devlet kurumlarına uzanan ana yolları trafiğe kapattılar. Ayrıca oturma eylemi 30 Haziran 1989 Rejimini Tasfiye ve Yetkilendirmeyi Kaldırma Komitesi karargahını ve bir dizi stratejik bölgeyi kapsayacak şekilde genişletildi.
Ülkenin devrik lideri Ömer el-Beşir rejiminin çok sayıda destekçisinin, kabile ve sivil grupların katıldığı oturma eyleminde, 22 Ekim’de binlerce kişi Cuma Namazı’nı kılmak için toplandı. Protestoların organizatörleri, Cumhurbaşkanlığı Sarayı önündeki platformdan protestoculara seslenerek, hükümet dağılıncaya kadar oturma eyleminin devam edeceğini duyurdular. Organizatörler, Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan’a da hükümeti feshetmesi çağrısı yaptı.
Oturma eylemini planlayanların liderlerinden Darfur Valisi Minni Arko Minnavi, cuma günü yaptığı bir konuşmada Kuzey Darfur Eyaleti’nin yönetim merkezi el-Faşir şehrindeki ‘Yetkilendirmeyi Kaldırma, Yolsuzlukla Mücadele ve Fonları Kurtarma Komitesi’ ofislerinin süresiz olarak kapatılması kararı aldı. Sözcüsünün gazetecilere dağıttığı açıklamaya göre Minnavi açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Karar, gelecek pazar gününden itibaren yürürlüğe girecek. El-Faşir bölgesinin merkezindeki komite üyelerine, Başbakan hükümeti feshetme kararı alana kadar ofisleri devretmeleri ve çalışma izinlerini geri çekmeleri konusunda bilgi verildi.”  
30 Haziran 1989 Rejimini Tasfiye ve Yetkilendirmeyi Kaldırma Komitesi, anayasa doğrultusunda kuruldu. Bu, bir bölge valisinin veya başbakanın feshetme veya çalışmasını engelleme yetkisinin olmadığı ve sadece Egemenlik Konseyi’nin bir bütün olarak feshedilmesine karar verebileceği ‘egemen’ bir komite olarak görülüyor. Ancak Kuzey Darfur Eyaleti’ndeki komitenin üyelerinden Muhammed Salim Cadallah, komitenin feshedilmesi kararına karşı çıktı. Cadallah yaptığı açıklamada, bölge valisinin Dağıtma Komitesi ile bir ilgisi olmadığını belirtirken komitenin 30 Haziran rejiminin (Beşir rejiminin) dağıtılması ve yağmalanan fonların geri alınması tamamlanana kadar çalışmalarını sürdüreceğini vurguladı. Muhammed Salim Cadallah açıklamasında “Dağıtma Komitesi merkezidir. Çalışmalarını anayasal belgede belirtildiği gibi yüksek profesyonellik ile yürütür” dedi.
Diğer yandan eylemciler, protestoları takip eden çok sayıda gazeteciye ve muhabire saldırdı. Katar merkezli El-Cezire, Türkiye merkezli Anadolu Ajansı ve İngiltere merkezli BBC muhabirleri bazı eylemciler tarafından darp edildiler. AFP muhabirlerinin de çekim yapmaları engellendi.



Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)

Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin anayasal sınırlar içinde, en fazla üç ay içinde yeni hükümeti kurma sürecinde karşılaştığı karmaşıklıklar göz önüne alındığında, "çerçeve" güçlerine yakın üst düzey bir yetkili, yeni hükümete eski bir başbakanın liderlik etmesi olasılığını dışlamıyor.

Yetkili, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Şii güçlerin "özellikle mevcut ve beklenen yerel ve bölgesel zorluklar göz önüne alındığında, ülkenin en üst düzey yürütme pozisyonunu üstlenecek deneyimli bir isim istediklerini" söyledi. Yetkili, "Koordinasyon Çerçevesi içindeki güçlerin, daha önce başbakanlık yapmış olan Nuri el-Maliki, Muhammed es-Sudani, Haydar el-İbadi veya Mustafa el-Kazımi gibi isimlerden birini ve daha az ölçüde, Ekim protestolarının ardından görevinden alınan Adil Abdul-Mehdi'yi seçebileceği" olasılığını da dışlamadı.


Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)

Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından dün, Güney Litani bölgesinde ordunun planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler için düzenlenen saha gezisi sırasında, Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, ordunun temel amacının istikrarı sağlamak olduğunu vurguladı.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre General Heykel, ‘ordunun birincil hedefinin istikrarı sağlamak olduğunu, ancak İsrail'in Lübnan topraklarını işgalinin devam ettiğini ve saldırıların sürdüğünü’ belirtti.

General Heykel, ‘gezinin amacının, ordunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı ve ateşkes anlaşmasını uygulamaya ve sınırlı imkanlarına rağmen kendisine verilen görevleri yerine getirmeye kararlı olduğunu teyit etmesi olduğunu’ belirtti.

Katılımcıları bizzat karşılayarak, ‘Lübnan’a gösterdikleri ilgi nedeniyle temsil ettikleri kardeş ve dost ülkelere minnettarlığını’ dile getiren General Heykel, ‘halkın, Lübnan toplumunun tüm bileşenleri gibi orduya güvendiğini’ belirtti.

Gezi sırasında, ordunun Lübnan’ın çeşitli bölgelerindeki görevleri, Güney Litani bölgesindeki genel durum ve BM Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL) ile iş birliği ilişkilerinin yanı sıra Düşmanlıkların Durdurulması Anlaşması İzleme Komitesi (Mekanizma) ile koordineli olarak ordunun bu bölgedeki planının ilk aşamasının uygulanması hakkında da bilgi verildi.


İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun dün Beytüllahim'in güneydoğusundaki Tuqu' kasabasında düzenlediği bir baskın sırasında 16 yaşındaki bir Filistinli çocuğu vurarak öldürdüğünü açıkladı. Bu olay, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da son dönemde yaşanan şiddet dalgasındaki son olaylardan biri oldu.

Resmi Filistin haber ajansı WAFA, Tuqu' kasaba meclisi başkanının, İsrail güçlerinin dün gece kasaba merkezinde toplanıp "ayrım gözetmeksizin" ateş açmasının ardından çocuğun vurulduğunu söylediğini belirtti.

Ajans, ordunun Ammar Yasir Sabah adlı çocuğu göğsünden gerçek mermiyle vurduğunu ve çocuğun hastaneye kaldırıldığını, ancak hayatını kaybettiğini ifade etti.

Batı Şeria'da şiddet bu yıl ve Ekim 2023'te başlayan iki yıllık Gazze Şeridi savaşından bu yana tırmanmıştır. İsrail yerleşimcilerinin Filistinlilere yönelik saldırıları keskin bir şekilde artarken, ordu hareket özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları sıkılaştırdı ve birçok şehirde büyük çaplı baskınlar düzenledi. Birleşmiş Milletler'e göre 7 Ekim 2023 ile 14 Kasım 2025 tarihleri ​​arasında Batı Şeria'da 1000'den fazla Filistinli öldürüldü.

 İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)

Aynı dönemde Batı Şeria'da 59 İsrailli öldürüldü. Şarku’l Avsat’ın Resmi Filistin verilerinden aktardığına  göre bu yıl Batı Şeria'da, İsrail güçleri tarafından öldürülenler arasında 53 Filistinli çocuk da bulunuyor.

Batı Şeria'da yaklaşık 2,7 milyon Filistinli, İsrail askeri işgali altında sınırlı bir özerklik içinde yaşıyor. Yüz binlerce İsrailli de buraya yerleşmiş durumda.

Uluslararası toplumun büyük çoğunluğu, İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği topraklara inşa edilen yerleşimleri yasadışı olarak kabul ediyor ve BM Güvenlik Konseyi'nin çeşitli kararları, İsrail'i tüm yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çağırdı. İsrail, yerleşimlerin yasadışı olduğunu reddediyor ve toprakla olan dini ve tarihi bağlarını gerekçe gösteriyor. İsrail güçleri mülteci kamplarını boşaltarak binlerce Filistinliyi evlerinden zorla çıkardı ve Batı Şeria'daki bazı şehirlerde on yıllardır varlığını sürdürüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, geçen kasım ayında İsrail'i Batı Şeria'daki zorla tahliyeler olarak nitelendirdiği eylemler nedeniyle savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçladı.