Yurtdışındaki Müslüman Kardeşler’deki bölünmeler, sakinleşme girişimlerini baltaladı

Londra ve İstanbul cephelerinin sözcüleri, ‘krizi derinleştiren’ üç uzlaşma girişimi

Yurtdışındaki Müslüman Kardeşler’deki bölünmeler, sakinleşme girişimlerini baltaladı
TT

Yurtdışındaki Müslüman Kardeşler’deki bölünmeler, sakinleşme girişimlerini baltaladı

Yurtdışındaki Müslüman Kardeşler’deki bölünmeler, sakinleşme girişimlerini baltaladı

Yurtdışındaki Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) liderleri arasındaki anlaşmazlıklar, örgütün eski Genel Sekreteri Mahmud Hüseyin liderliğindeki İstanbul Cephesi ve Rehberlik Konseyi Başkanı İbrahim Munir arasındaki tüm yatıştırma girişimlerine rağmen hızla tırmanıyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Cephesi, Munir’in onayladığı yeni atamaları reddettiğini ilan edip onu görevden almakta ısrarcı davranmıştı. Mısır’daki radikal hareketlerle ilgili araştırmacılara göre ‘iki cephe arasında uzlaşma sağlamak için üç girişim söz konusu, ancak bunların hepsi başarısız oldu ve krizi derinleştirdi. Sahnenin şu anda Müslüman Kardeşler’in her biri resmi bir sözcüye sahip iki örgüte bölünmesine doğru ilerlediğine dikkat çektiler.
Mahmud Hüseyin Cephesi’nin resmi Sözcüsü Talat Fehmi, Cephe ve Genel Şura Konseyi'nin Münir'i görevden alma kararını onaylayıp bunun kendisine bildirildiğini duyurdu. Ayrıca Cephe’nin Usame Süleyman’ın örgütün resmi sözcüsü olarak atanması kararının reddedildiğini belirtti. Fehmi, Mahmud Hüseyin tarafından yönetilen Şura Konseyi’nin örgütü yönetmekle görevli en yüksek otorite olduğunu vurguladı. Fehmi dün akşam yaptığı açıklamada, “Şura Meclisi resmi olarak toplandı ve İbrahim Munir’i görevden almak, meclisin kararlarını ve bu kararlara onay veren, karşı çıkan ve çekimser kalanların oranlarını kendisine bildirme konusunda uzlaştı” şeklinde konuştu.
Mısır’daki radikal hareketler konusunda araştırmalar yapan Amr Abdulmunim, şunları söyledi:
“Talat Fehmi geçtiğimiz Perşembe günü yaptığı son açıklamada, kendisini örgütünün sözcüsü olarak nitelemeye oldukça istekliydi. Böylece örgütün iki sözcüsü oldu. Londra ve İstanbul’daki ofislerin ayrı sözcüleri olması, örgütün ikiye bölünmesine işaret ediyor.”
İbrahim Munir Cephesi ise daha önce Usame Süleyman'ın örgüt sözcüsü olarak atandığını ve Talat Fehmi'nin görevden alındığını açıklamıştı. Munir söz konusu açıklamada, bayrağın gençlere teslim edilmesi gerektiğini vurguladı.
Abdulmunim, Mahmud Hüseyin’in son açıklamasının liste, Genel Şura Konseyi’nin kurulması, Munir’in örgütün Rehberlik Konseyi Başkanı olmaması hasebiyle herhangi bir üyeyi soruşturma yetkisinin olmaması da dahil olmak üzere Munir’in cephesiyle anlaşmazlıklarla ilgili 30 soruyu yanıtladı. Amr Abdulmunim, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Şu anda örgüt içindeki sahne net bir bölünmeyle karşı karşıya, buna bir bölünme (düşünce) diyemeyiz, ancak bu yönetimde bir anlaşmazlık, paranın nasıl yönetileceği ve örgütün yönetimi konusunda bir mücadeledir” dedi. İstanbul ve Londra cepheleri arasındaki çatışma, özellikle İstanbul ofisi kendisini öncü olarak gördüğü ve yönetme hakkına sahip olduğunu düşündüğü göz önüne alındığında bir devirme ve görevden alınma şeklinde gerçekleşiyor. Çünkü İstanbul cephesinin liderlerine göre bu cephe örgütü uluslararası ve bölgesel ortama taşıdı.
İstanbul ve Londra cepheleri arasındaki krizin başlangıcı, Munir'in Türkiye'deki Teşkilat İşleri İdari Ofisi'nin feshedildiğini, Mahmud Hüseyin'in görevden alındığını duyurduğu ve grubun Şura Konseyi üyelerini seçmek için yapılan iç seçimleri altı ay süreyle erteleme açıklamasında bulunduğu geçtiğimiz Haziran ayına kadar uzanıyor. Mahmud Hüseyin'in Munir'i vekil rehberlik görevinden azledeceği açıklamasıyla kriz tırmandı.
Abdulmunim, son dönemde iki cephe arasındaki uzlaşma girişimleri konusunda, “İki cephe arasında uzlaşma için ilki Muhammed Şeref grubundan olmak üzere 3 girişim vardı. Türk cephesini, Munir Cephesi'nin kararlarına uymaya çağırdı; ancak başarısız oldu. İkincisi, iki cephe arasındaki anlaşmazlığı çözmek için Devrimci Güçler Birliği olarak adlandırılan grubun lideri Eymen Nur tarafından yapıldı. Bu girişim, Nur'un örgütü Birlik adı altında (muhalefet güçlerini de içerir) yönetme çabasından ibaretti ve ardından Mahmud Hüseyin Grubu’ndan İbrahim Münir'in görevden alınmasına yönelik bir açıklama geldiği için başarısız oldu. Üçüncü girişim ise Türkiye'deki örgütteki bazı isimler aracılığıyla İbrahim Munir'in kendisindendi. Ancak (Hüseyin'in cephesi) bu yaklaşımı, özellikle Midhat el-Haddad ve Muhammed Abdulvehhab'ı reddetti. Bunu, Talat'ın, Munir ve kendisini atayan örgütün resmi sözcüsünün görevden alınmasında ısrar ettiği son açıklamasının yayınlanması izledi. Önümüzdeki dönemde, Kardeşlik içindeki manzara aynı kalacak; anlaşmazlıkları çözmek için daha güçlü güçler müdahale edinceye kadar, her biri resmi bir sözcüye sahip iki cephe birbiriyle savaşacak” şeklinde konuştu.



ABD ordusu Ras İsa limanının 'imha edildiğini' doğrularken Husiler ölü sayısının arttığını belirtiyor

İsrail'in Hudeyde'deki Ras İsa petrol limanına daha önce düzenlediği bombalı saldırıdan (Arşiv)
İsrail'in Hudeyde'deki Ras İsa petrol limanına daha önce düzenlediği bombalı saldırıdan (Arşiv)
TT

ABD ordusu Ras İsa limanının 'imha edildiğini' doğrularken Husiler ölü sayısının arttığını belirtiyor

İsrail'in Hudeyde'deki Ras İsa petrol limanına daha önce düzenlediği bombalı saldırıdan (Arşiv)
İsrail'in Hudeyde'deki Ras İsa petrol limanına daha önce düzenlediği bombalı saldırıdan (Arşiv)

Yemen'deki Husiler bugün yaptıkları açıklamada, ABD'nin Kızıldeniz'deki El Hudeyde vilayetinde bulunan Ras İsa petrol limanına düzenlediği saldırıda ölü sayısının 38'e, yaralı sayısının ise 100'e yükseldiğini ve bunun ABD'nin İran'a bağlı gruba yönelik saldırılarının başlamasından bu yana en ölümcül günlerden biri olduğunu söyledi. Husilere bağlı El Masirah TV'nin Yemen'in batısındaki El Hudeyde vilayetindeki sağlık ofisine dayandırdığı habere göre, “ABD'nin Ras İsa petrol tesisine düzenlediği saldırıda 38 işçi ve çalışan şehit oldu, 102 kişi de yaralandı.”

Yemen'deki Husileri vurmak için ABD uçak gemisinden havalanan bir savaş uçağı, (ABD Ordusu)Yemen'deki Husileri vurmak için ABD uçak gemisinden havalanan bir savaş uçağı, (ABD Ordusu)

Husilere ait al-Masirah TV kanalı tarafından bugün yayınlanan ve “ABD'nin petrol limanına yönelik saldırısının ilk görüntüleri” olarak sunulan görüntülerde, gemilerin bulunduğu alanı bir ateş topu aydınlatırken, yangının üzerinde kalın duman bulutları yükseliyor. Husiler bugün ABD saldırılarına karşı ve Gazze'deki Filistinlilere destek amacıyla gösteriler düzenleyeceklerini duyurdu.

Bu arada ABD ordusu, Husilere yönelik ikmal ve finansmanı kesmenin bir parçası olarak güçlerinin dün Yemen'deki Ras İsa petrol limanını imha ettiğini duyurdu. ABD Merkez Komutanlığı'nın “X “ platformunda yaptığı açıklamada, “ABD güçleri, İran destekli Husi teröristlerinin yakıt kaynağı olan bu tesisi ortadan kaldırmak ve onları on yıldan fazla bir süredir tüm bölgeyi terörize etme çabalarını finanse eden yasadışı gelirden mahrum bırakmak için harekete geçti” denildi.

Washington'un 15 Mart'ta Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki gemilere yönelik saldırılarını durdurmak için askeri operasyon başlattığını duyurmasından bu yana, Yemen'deki Husi bölgeleri neredeyse her gün ABD'yi suçladıkları hava saldırılarına maruz kalıyor.

Bir Husi yandaşı ABD'nin Sana'da bir bölgeye düzenlediği saldırının ardından alanı inceliyor (AFP)Bir Husi yandaşı ABD'nin Sana'da bir bölgeye düzenlediği saldırının ardından alanı inceliyor (AFP)

ABD'nin hava harekâtı, İsrail'in Gazze'ye tüm ikmali kesmesi ve 18 Mart'ta Filistin yerleşim bölgesine yönelik saldırılarını yeniden başlatarak iki aylık ateşkesi sona erdirmesinin ardından, Husilerin uluslararası deniz taşımacılığına yönelik saldırıları yeniden başlatma tehdidinde bulunması sonrasında geldi. Husiler 15 Mart'tan bu yana ABD ve İsrail askeri gemilerine yönelik saldırılarını da sürdürmüş ve bunun Gazze'deki Filistinlilerle dayanışma amacıyla yapıldığını söylemişti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail ile Gazze Şeridi'ndeki Hamas arasında, örgütün 7 Ekim 2023'te İbrani devletine yönelik saldırısının ardından savaşın patlak vermesinden bu yana Husiler, İbrani devletine ve Kızıldeniz'de onunla bağlantılı olduğunu söyledikleri gemilere yönelik onlarca füze saldırısı düzenledi.

İsrail ordusu bu sabah Yemen'den ateşlenen bir füzeyi önlediğini duyurdu. ABD Başkanı Donald Trump Husileri ortadan kaldırmakla tehdit etti ve Tahran'ı onları desteklemeye devam etmemesi konusunda uyardı. ABD dün, Husilere destek verdiği gerekçesiyle Yemen'deki bir bankaya, üst düzey yetkilileri de dâhil olmak üzere yaptırım uygulayacağını açıkladı.

Uluslararası Yemen Bankası'nın Husilerin kontrolünde olan başkent Sana'daki genel merkezi (X)Uluslararası Yemen Bankası'nın Husilerin kontrolünde olan başkent Sana'daki genel merkezi (X)

ABD Hazine Bakanlığı, Uluslararası Yemen Bankası'na yönelik yaptırımların hükümetin “Kızıldeniz'de ticari gemilere yönelik İran destekli Husi saldırılarını durdurma” çabalarını tamamladığını belirtti. Fransa Savunma Bakanı Sébastien Locorno dün akşam yaptığı açıklamada “Bir Fransız fırkateyni’nin Yemen'den fırlatılan bir insansız hava aracını imha ettiğini” duyurdu. X platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada, “Ordularımız deniz trafiği özgürlüğünü sağlamaya kararlıdır” ifadelerini kullandı.