Tunus Cumhurbaşkanı Said’den siyaset sahnesinde atılım

Diyalog çağrısı memnuniyetle karşılandı.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı Said’den siyaset sahnesinde atılım

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, siyasi ve toplumsal kesimlerden katılım sağlanacak ‘dürüst ve adil bir ulusal diyalog’ başlatmaya hazır olduğunu duyurdu. Bunun önceki tecrübelerden tamamen farklı olacağını belirten Said, başta ülkedeki siyasi sistem ve seçim yasası olmak üzere çeşitli başlıkların ele alınacağını belirtti. Ancak Tunus Cumhurbaşkanı, ‘hırsızları’ ve halkın parasına el koyan ya da malını yurt dışına satanları söz konusu diyalogun dışında tuttu. Politikacılar ise, Said’in bu tavrını ‘siyasi sahnede bir atılım’ ve Tunus’ta iktidar yönetiminde ‘katılımcı demokratik sürece dönüş yolunda önemli bir adım’ olarak nitelendirdi.
Siyasi partiler ve insan hakları örgütleri söz konusu adıma yanıt olarak Said’in ‘ulusal diyalogu uzlaşı sağlanan bir vakitte gerçekleştirme ve ulusal bir konferans çerçevesinde uzlaşı önerilerini belirginleştirmeye uzanan yeni mekanizmalar ve formüller düzenleme’ taahhüdünün, siyasi krizin çözülmesi ve (parlamenter demokrasiye dönüş talep eden Avrupalılar ​​ve ABD’liler başta olmak üzere) dış baskılardan kaçınılması açısından önemli olduğunu vurguladılar.
İşçi Sendikası uzmanlarından oluşan bir ekip, Tunus’taki siyasi sistem ve partiler, dernekler ve fikir arayan kurumlara özel yasaya ek olarak yeni bir seçim yasası için bir vizyon hazırlıyor. Sendika liderleri, özellikle Cumhurbaşkanı tarafından ilan edilen 25 Temmuz kararlarının bir reform hareketini temsil ettiğini belirtirken, atılan adımların önemine dikkati çekti. Söz konusu liderler, Tunus sokaklarının önemli bir bölümünün Cumhurbaşkanı Said’in kararlarına desteğinin, onun ‘siyasi projesini indirmek ve rejimdeki arabulucu yapıların rolünü ortadan kaldırmak için bir görevi’ olmadığını gösterdiğini ifade etti.
İşçi Sendikası, Cumhurbaşkanı Said’in onayladığı olağanüstü hal önlemleri için zaman sınırı belirlenmesini talep ediyor. Gençlerle diyalog için bir zaman sınırı belirlemenin, partilerin geri kalanını bunun dışında tutmanın, belirsizliği gidermek ve Tunus’taki anayasal kurumlarda istikrarı yeniden sağlamak için yeterli olmadığını savunuyor.
Tunuslu siyasi analist Abdullatif el-Hanaşi, diyalogu kimin denetleyeceğini ve siyasi reform önerilerini kimin sunacağını belirlemek için Tunus Cumhurbaşkanı’ndan ek açıklamaların beklenmesi gerektiğini vurguladı. Hanaşi, yaptığı basın açıklamasında Nahda Hareketi de dahil olmak üzere tüm siyasi partileri ve aktif sosyal güçleri, düzenlenecek diyaloga dahil etmenin gerekliliğine dikkat çekti. Yetkili, ortak bir anlayış zeminine ulaşmak için siyasi diyalogun, farklı görüşlere açık olması gerektiğini kaydetti.
Tunus Cumhurbaşkanı geçen perşembe günü Başbakan Necla Buden’in huzurunda düzenlenen ikinci Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. Cumhurbaşkanı, Tunus’un iç işlerine müdahale girişimlerine karşı oluğunu yineledi. Ayrıca 2011 öncesi ve sonrası yolsuzluk, yasa dışı zenginleşme ve önceki rejimden yararlanma ile suçlananlarla cezai düzlemde uzlaşı sağlanması için bir proje ortaya koydu. Cumhurbaşkanı, bu uzlaşının özelliklerine ve ‘yağmalanan fonları geri alma ve bunları Tunus’ta kalkınma projeleri ve yatırımları gerçekleştirmek için kullanmada’ rolüne dikkat çekti.
Kays Said, kamu fonlarına el koyanları belirleme ve bölgeleri yoksulluk oranlarına göre sıralama taahhüdünde bulundu.
Diğer yandan Avrupa Parlamentosu (AP) geçen perşembe günü, Tunus’taki siyasi durumla ilgili bir kararı onayladı. Karar, 45’e karşı 534 oyla kabul edildi. 106 milletvekili çekimser oy kullandı. Kararda ‘Tunus’taki devlet kurumlarının normal işleyişine dönmesi ve kapsayıcı ulusal diyaloğun devam etmesi’ gerektiğine dikkat çekildi. Aynı şekilde AP üyeleri, ‘Cumhurbaşkanı’nın elinde aşırı güç toplanması’ konusundaki endişelerini de dile getirdi.
Nahda Hareketi liderlerinden Muhammed el-Kumani ise Tunus Parlamentosu’nun feshedilmemesinin ve Cumhurbaşkanı Said’in meclisin faaliyetlerini askıya almakla yetinmesinin, alınan olağanüstü önlemler kisvesi altında, yasama gücünü ‘ele geçirme girişimi’ olduğunu vurguladı. Kumani, söz konusu durumun Cumhurbaşkanı’nın erken seçim çağrısı yapmamasına ve hükümetin çalışmalarını denetleyecek yeni bir meclis oluşturmasına yol açtığının altını çizdi.



Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.


Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik Arap olmayan bir ülkede suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
TT

Hamas, yurtdışındaki liderlerine yönelik Arap olmayan bir ülkede suikast girişimi bekliyor

İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)
İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine yönelik saldırısında hasar gören bina (Reuters)

Hamas içinde, İsrail'in Filistin toprakları dışında bazı Hamas liderlerini hedef alan yeni bir suikast operasyonu düzenleyeceği beklentisi var.

Hareket içindeki üst düzey kaynaklar Şarku'l Avsat'a, özellikle önde gelen Hizbullah yetkilisi Heysem Tabatabai'nin suikastının ardından, liderliğe yönelik olası saldırılar konusunda endişelerin arttığını söyledi.

Bir kaynak, "hareketin liderliğinin Arap olmayan bir ülkede hedef alınacağına dair değerlendirmeler var" dedi, ancak hangi ülkede hedef alınacağını belirtmedi.

Şarku'l Avsat, yurt dışındaki Hamas liderlerine olası suikastları önlemek veya en azından zararlarını en aza indirmek için kişisel güvenlik ve ihtiyati tedbirlerle ilgili bir iç talimat belgesi dağıtıldığını öğrendi.

Belgede, "Belirli bir yerde yapılan toplantıların iptal edilmesi, farklı yerlerde yapılan periyodik olmayan toplantıların benimsenmesi gerektiği" belirtildi.

Talimatta liderlerden, "cep telefonlarını toplantı yerinden en az 70 metre uzakta tamamen izole etmeleri ve saat de dahil olmak üzere tıbbi veya diğer elektronik cihazların toplantı yerlerine girmesini engellemeleri" isteniyor.

Bu arada Gazze'deki kaynaklar, Hamas karşıtı silahlı milis grubunun lideri Yaser Ebu Şebab'ın dün öldürülmesinin, Tarabin aşiretinden iki kişinin arasında çıkan aşiret çatışması sırasında gerçekleştiğini bildirdi.

Şarku'l Avsat'a bilgi veren kaynaklar, Ebu Şebab'ın öldürülmesine katılan iki kişinin el-Dabari ve Ebu Sunayme ailelerine mensup olduğunu, her iki ailenin de Ebu Şebab ile birlikte Tarabin kabilesine mensup olduğunu belirtti.


Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn: İsrail’le görüşmeler olumlu hedef ikinci bir savaşı önlemek

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Lübnan ile İsrail arasında yürütülen ateşkes izleme mekanizmasına ilişkin görüşmelerin olumlu geçtiğini ve temel hedefin ikinci bir savaşın önüne geçmek olduğunu söyledi. Avn, mekanizmanın 19 Aralık’ta yeniden toplanacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Avn, Baabda Sarayı’nda düzenlenen kabine toplantısında, ABD’de eski Beyrut Büyükelçisi olan Simon Karam’ın, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam ile yapılan istişareler sonucu sivil bir üyenin katılımı amacıyla heyet başkanlığına getirildiğini belirtti.

İlk doğrudan temas: UNIFIL’de tarihi toplantı

İsrail’in büyük çaplı bir tırmanış başlatabileceğine dair endişeler sürerken, Lübnanlı ve İsrailli iki sivil temsilci Çarşamba günü UNIFIL karargâhında ateşkes mekanizması komitesinin toplantısına katıldı. Bu adım, iki ülke arasında on yıllardır görülmeyen ilk doğrudan görüşme olarak kaydedildi.

dfrgt
İki Lübnan askeri, 28 Kasım 2025'te Güney Lübnan'daki Alma el-Şaab köyündeki bir Lübnan askeri noktasından, İsrail askeri karakolu Hanita'ya (solda) ve geçen yıldan bu yana İsrail güçlerinin işgal ettiği beş tepeden biri olan Labouneh'e (sağda) bakıyor (AP)

Hükümet toplantısı sonrası konuşan Enformasyon Bakanı Paul Morkos, Avn’ın “İlk oturumun çok üretken olması beklenemezdi ancak 19 Aralık’ta başlayacak sürecin yolunu açtı” sözlerini aktardı. Avn, görüşmelerin amacının hiçbir toplumsal grubu hedef almak değil bütün Lübnan’ı korumak olduğunu vurguladı.

fgthy
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (Reuters)

Avn, “Şu ana kadar tepkiler olumlu. Bunu ikinci bir savaşın gölgesini Lübnan’dan uzaklaştırmak için kullanmalıyız” dedi. Müzakerenin tek yol olduğuna işaret eden Avn, “Lübnan’ın egemenliğinden taviz yok” diye konuştu.

Görüşmelerin çerçevesi: Sadece güvenlik

Cumhurbaşkanı Avn, Simon Karam’a verilen talimatların “tamamen güvenlik başlıklarına” odaklandığını belirterek bunları şöyle sıraladı:

İsrail saldırılarının durdurulması

İşgal altındaki noktalardan çekilme

Sınırların belirlenmesi

Esirlerin serbest bırakılması

Avn, yarın Beyrut’a gelecek BM Güvenlik Konseyi temsilcilerine, “müzakerelerin başarısı için İsrail’in olumlu ve ciddi tutum takınması yönünde baskı yapılması” çağrısında bulunacağını söyledi.

vfg5th
4 Aralık 2025'te Güney Lübnan'ın Cbaa kentinde İsrail bombardımanında hasar gören bir bölgedeki enkazın yanında bir sivil savunma kamyonu duruyor (Reuters)

Cumhurbaşkanı, heyetin ayrıca yıl sonuna kadar Hizbullah’a ait askeri tesislerin sökülmesi planının ilk aşamasını tamamlaması beklenen Lübnan ordusunun çalışmalarını yerinde incelemek üzere güneye gideceğini belirtti.

Toplantıya Simon Karam ile İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi’nin dış politika direktörü Yury Resnick katılırken, ABD’li arabulucu Morgan Ortagus da hazır bulundu. ABD ve Fransa gelişmeyi memnuniyetle karşıladı.

Ekonomik iş birliği yok

Enformasyon Bakanı Morkos, görüşmelerin ekonomik iş birliği veya barış anlaşması gibi başlıkları kapsamadığını belirterek şunları söyledi: “Naqura görüşmeleri yalnızca güvenlik odaklıdır.”