Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu: Hudeyde’deki el-Cabane sahilline düzenlenen operasyonda patlayıcı yüklü tekneler imha edildi

Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı, Hudeyde’deki el-Cabane sahilline düzenlenen operasyonda imha edilen dört bubi tuzaklı teknenin keşif fotoğraflarını yayınladı (Şarku'l Avsat)
Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı, Hudeyde’deki el-Cabane sahilline düzenlenen operasyonda imha edilen dört bubi tuzaklı teknenin keşif fotoğraflarını yayınladı (Şarku'l Avsat)
TT

Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu: Hudeyde’deki el-Cabane sahilline düzenlenen operasyonda patlayıcı yüklü tekneler imha edildi

Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı, Hudeyde’deki el-Cabane sahilline düzenlenen operasyonda imha edilen dört bubi tuzaklı teknenin keşif fotoğraflarını yayınladı (Şarku'l Avsat)
Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı, Hudeyde’deki el-Cabane sahilline düzenlenen operasyonda imha edilen dört bubi tuzaklı teknenin keşif fotoğraflarını yayınladı (Şarku'l Avsat)

Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu dün (Cumartesi) Hudeyde’deki el-Cabane sahilline düzenlenen operasyonda patlayıcı yüklü teknelerin imha edildiğini duyurdu.
 Arap Koalisyonu, bölgede düşmanca operasyonlar ve yakın saldırılar gerçekleştirmek üzere hazırlanmış bomba yüklü 4 teknenin imha edildiğini açıkladı.
 Açıklamada “Koalisyon’un çalışmaları, Babu'l Mendeb Boğazı ve Kızıldeniz’deki ticari hatların ve uluslararası ticaretin korunmasına katkı sağlıyor” ifadelerine yer verildi.
 Meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu geçtiğimiz Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Marib vilayetine bağlı Abdiya’da onlarca Husi teröristin etkisiz hale getirildiğini, grubun sivilleri hedef almak için kullandığı insansız hava araçlarının imha edildiğini ve Koalisyonun sivilleri korumaya devam edeceğini belirtti.
Arap Koalisyonu Ortak Kuvvetler Komutanlığı, Hudeyde’deki el-Cabane sahilline düzenlenen operasyonda imha edilen dört bubi tuzaklı teknenin keşif fotoğraflarını yayınladı.
 Koalisyon, askeri operasyonun Babu'l Mendeb Boğazı ve Kızıldeniz’deki ticari hatlarındaki tehdidi ortadan kaldırmak için dikkatli bir gözetleme ve istihbarat keşfinin ardından geldiğini açıkladı.
 Koalisyon yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Askeri çabalar, ticari hatların ve küresel ticaretin korunmasına katkıda bulundu. Toplam 91 adet uzaktan kumandalı bubi tuzaklı tekne keşfedilip imha edildi. Babu'l Mendeb Boğazı ve Kızıldeniz’de deniz güvenliğine doğrudan bir tehdit oluşturuyordu.”
 Suudi Arabistan dün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından yayınlanan ve terörist Husi milislerinin Krallığın topraklarına ve sivil tesislerine yönelik saldırılarını kınayan açıklamasını memnuniyetle karşıladığını belirtti.
 Dışişleri Bakanlığı, BM Güvenlik Konseyi tarafından yayınlanan bu bildirinin, Konsey üyelerinin Yemen krizine verdiği önemi teyit ettiğini belirtti. Bakanlık ayrıca, Husi terörist milislerinin ateşkes çağrılarını reddettiğini ve Yemen’e güvenlik ve istikrarın geri getirilmesini sağlayacak siyasi müzakerelere olumlu yönde bir katılım göstermediğini belirterek, bu durumun söz konusu krizin siyasi olarak çözüme ulaştırılmasının önemini ortaya koyduğunu ifade etti. Bakanlık, Husilerin kuşatma altındaki şehirlerdeki uygulamalarına devam edip insani yardımların Yemen’in ihtiyaç sahibi bölgelerine gitmesine engel olmalarının insani durumun kötüye gitmesine neden olduğunu dile getirdi.
 
Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verildi.
 “Bu bağlamda, Krallık, BM Güvenlik Konseyi üye ülkelerine, uluslararası barış ve güvenliği koruma sorumlulukları çerçevesinde gelen bu bildiriyi yayınladıkları için teşekkür ve takdirlerini sunuyor. Bildiri, Krallığın 22 Mart 2021’de Yemen krizini sona erdirmek için açıkladığı girişiminde belirttiği çalışmaları başarılı kılmak için önemli bir destek teşkil ediyor. Bildiri ayrıca Yemen krizinin kapsamlı bir siyasi çözüme ulaştırılmasına destek veriyor. Bildiri, Krallığın bölgesel ve uluslararası düzeyde gösterdiği çabalarla aynı doğrultuda geldi.”
İslam İşbirliği Teşkilatı da güvenlik konseyinin açıklamasını memnuniyetle karşılayarak Suudi dış işlerinden yapılan açıklamaya benzer bir açıklama yaptı. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Dr. Yusuf el-Useymin, Güvenlik Konseyi'nin kınama mesajının Konsey üyelerinin Yemen krizine verdiği özel önemi gösterdiğini söyledi. Uluslararası barış ve güvenliği koruma sorumlulukları çerçevesinde gelen bu bildiri için teşekkürlerini dile getiren Useymin, “Husi milisleri ateşkes çağrılarını reddedip güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanması için yapılan siyasi müzakerelere olumlu katılım göstermiyor. Bu durum söz konusu krizin siyasi olarak çözüme kavuşturulmasının önemini gösteriyor.” diye konuştu.
  Uluslararası alanda tanınan Yemen hükümeti de Güvenlik Konseyi'nin son açıklamasını memnuniyetle karşıladığını bildirdi.
 Husi milisleri ise savaşa devam etmekte ısrarını sürdürürken, yapılan açıklamaları küçümsediklerini dile getirdiler.
 Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeleri, geçtiğimiz çarşamba günü İran destekli Husilerin Suudi Arabistan'a yönelik sınır ötesi terör saldırılarını kınadı. BMGK üyeleri silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) 8 Ekim'de Kral Abdullah Havalimanı ve Abha Sivil Havalimanı'na yapılan terör saldırılarına atıfta bulundu.
 Yemen ile ilgili basın açıklaması yapan BMGK üyeleri, sivil ve ticari gemilere yönelik saldırılar da dahil olmak üzere, Yemen kıyıları açıklarında artan, Aden Körfezi ve Kızıldeniz'deki gemilerin deniz güvenliğine önemli bir tehdit oluşturan sivil ve ticari gemilere yönelik saldırıları kınadıklarını ifade etti.
 Açıklamada, Marib'de Husilerin tırmandırdığı gerginliğin derhal durdurulmasını ihtiyacının yanı sıra çatışmada çocukların askere alınması ve cinsel şiddet görmelerinin kınandığı kaydedildi.
 Üyeler 2265 (2021) sayılı karar uyarınca Yemen'de derhal ateşkes talep ederek, kapsamlı diyalog yoluyla farklılıkları çözme ve siyasi hedeflere ulaşmak için şiddeti reddetme çağrısında bulundu. Suudi Arabistan’ın Yemen hükümeti tarafından desteklenen 22 Mart’taki açıklaması memnuniyetle karşılanırken, Yemen’in birliğine, egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne olan güçlü bağlılıkları teyit edildi.
Gözlemciler, Güvenlik Konseyi'nin son açıklaması ile Husi tırmanışını güçlü bir şekilde kınadığını belirtiyor.
Diğer yandan milislerin liderleri Konsey'i sert sözlerle hedef aldı. Grubun sözcüsü Muhammed Abdusselam, “Konseyin tutumu yeni değil; kaba ve kör, herhangi bir olumlu etkiyi kıran bir tutum. Mümkün olan her yolla savaşılacak.”
 Husilerden yapılan bir başka açıklamada ise Güvenlik Konseyi “çifte standart uygulamak ve son açıklamasında herhangi bir gelişmeye dair herhangi bir kanıt sunmamakla” suçlandı.
 Söz konusu açıklamada konseyin açıklamasının asgari düzeyde bir denge ve adaletten yoksun olduğu, bu durumun güven inşa etmeyeceği ve barışın sağlanmasına yardımcı olmayacağı dile getirildi.



Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
TT

Trump'ın elçisi: Irak kritik bir dönüm noktasında ve silahlı gruplar var olduğu sürece başarılı olamaz

ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)
ABD'nin Irak Büyükelçisi Mark Savaya (Irak medyası)

ABD Başkanı'nın Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya dün yaptığı açıklamada, Irak'ın kritik bir dönemeçte olduğunu ve silahlı grupların devletle rekabet edip devletin rolünü baltaladığı bir ortamda hiçbir ulusun başarılı olamayacağını söyledi.

Savaya, Irak'taki bölünmüşlüğün ülkenin uluslararası konumunu zayıflattığını, ekonomisini boğduğunu ve ulusal çıkarlarını koruma yeteneğini sınırladığını belirterek, hükümetin ülkeyi bölgesel çatışmalardan uzak tutan ve ulusal önceliklere odaklanan bir yaklaşım izlediğinde, istikrarın mümkün olduğunu kanıtladığını ifade etti.

Irak'ta istikrarın sağlanmasının sorumlu liderlik ve devleti ve kurumlarını güçlendirmeye yönelik kararlı bir yaklaşım gerektirdiğini vurgulayan yetkili, siyasi ve dini liderlerin kararlarının, Irak'ın egemenlik ve güç yolunda ilerleyip ilerlemeyeceğini veya parçalanma ve gerilemeye doğru kayıp kaymayacağını belirleyeceğini belirtti.

Trump'ın liderliğinde Amerika Birleşik Devletleri'nin bu kritik dönemde Irak'ı desteklemeye tamamen hazır olduğunu teyit etti.


Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
TT

Yoksulluk içinde boğulan Gazze, iki aylık kırılgan ateşkesi sona erdirdi

Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)
Filistinli bir anne, dün Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nde soğuktan ölen kız bebeğinin yasını tutuyor (Reuters)

Gazze Şeridi, İsrail ve Hamas arasında geçen ekim ayında başlayan kırılgan ateşkes anlaşmasının üçüncü ayına dün girdi. Kuşatma altındaki halk, İsrail'in ihlalleri ve ciddi yardım eksikliğiyle birlikte iki ay geçirdi.

Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran şiddetli hava koşulları ve yoğun yağışlar, halihazırda bir bebeğin soğuktan ölmesiyle sonuçlanan zorlu koşulları gidermek için gerekli malzemelerin ulaştırılmasının aciliyetini bir kez daha vurguladı. Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), yağışların neden olduğu artan acıların "tıbbi ve yeterli barınma malzemeleri de dahil olmak üzere insani yardımın kesintisiz akışı yoluyla önlenebileceğini" belirtti.

Bu arada, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı İtamar Ben-Gvir dün, Hamas'ın askeri kanadına adını veren, İsrail sınırları içinde bulunan tarihi lider İzzeddin el-Kassam'ın türbesini kaldırma sözü verdi. Ben-Gvir, güvenlik güçleri ve bir vinç eşliğinde, Suriye doğumlu el-Kassam'ın türbesinin yanına kurulan dua çadırını sökerken çekilmiş bir video yayınladı. Hamas, güvenlik bakanının eylemlerinin "kutsallığa karşı eşi benzeri görülmemiş bir ihlal ve kutsal yerlere saygısızlık" olduğunu ifade etti.


Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

TT

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

Ateşkesin zorlu eşiği: Silahsızlanma maddesi ABD–İsrail–Hamas üçgenini kilitliyor

İsrail, ABD Başkanı Donald Trump’ın ekimde ilk aşaması uygulamaya giren Gazze ateşkes planı kapsamında Hamas’ın tamamen silahsızlandırılması şartında ısrarını sürdürüyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilerle Tel Aviv, Hamas’ın uzun süreli bir ateşkes karşılığında silahların “dondurulması” yönündeki önerisini reddetti.

Fransız Haber Ajansı AFP bugün (Perşembe) konuşan bir İsrailli yetkili, “20 maddelik plan çerçevesinde Hamas’ın geleceği yok; örgüt silahsızlandırılacak” dedi. Aynı yetkili, “Gazze tamamen silahtan arındırılmış olacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, Hamas’ın yurtdışı siyasi büro şefi Halid Meşal’in Al Jazeera’da yayımlanan röportajında, “Direnişin tamamen silahsızlanması kabul edilemez. Silahların dondurulması veya muhafaza edilmesi gibi seçenekler tartışılıyor” sözlerinin ardından geldi.

y
Hamas lideri Halid Meşal (X)

İsrail Ordu Radyosu da Tel Aviv’in “Gazze’nin tamamen silahsızlandırılması” talebini yinelerken, ABD ile konuya dair “sürekli koordinasyon” yürütüldüğünü aktardı.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşması, Hamas ve diğer silahlı grupların silahsızlandırılmasını öngörüyor.

ABD yönetimi son günlerde daha esnek bir yaklaşım sergiliyor

Hamas’ın üst düzey bir kaynağı, Şarku’l Avsat’a konuşarak Trump yönetiminin silahsızlanma vurgusunu sürdürmekle birlikte, son dönemde arabulucular ile hareket arasında dolaşan bazı önerilere “daha açık” bir tutum sergilediğini belirtti.

Aynı kaynak, “Hareketin sunduğu ve arabulucuların geliştirdiği çeşitli fikirler var. Hâlâ farklı taraflarca iletilen yeni formüller tartışılıyor; amaç ikinci aşamaya geçişi hızlandırmak” dedi.

Bu beklenti, ABD’nin son açıklamalarıyla çelişiyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Mike Waltz, İsrail Cumhurbaşkanı İsaac Herzog’la görüşmesinde, Washington’un “Hamas’ın kendini yeniden inşa etmesine asla izin vermeyeceğini” söyledi.

f
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Mike Waltz (AFP)

Hamas kaynakları, temasların sürdüğünü ve sürece dair “her zamankinden daha ciddi bir irade” oluştuğunu ifade ediyor. Hareket, silahların korunması, depolanarak “dondurulması” veya bir Arap ya da İslam ülkesinin gözetimine devredilmesi gibi formüllerin değerlendirilebileceğini düşünüyor.

Hamas içerisinden bir başka kaynak, arabulucuların “silahsızlandırma, uluslararası güç konuşlandırılması ve Gazze’nin yönetimi gibi konularda ABD ile geniş bir anlayış zemini yaratabileceğini” belirtti.

Meşal, “silahtan arındırma değil dondurma” önerisini anlatırken, “İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının tekrarlanmayacağına dair sağlam garantiler sağlayacak bir çerçeve oluşturmak istiyoruz” dedi.

“Filistin yönetiminin rolü”

İsrail, Hamas’ın elindeki son İsrailli rehinenin naaşı teslim edildikten sonra planın ikinci aşamasına geçilmesinde ısrar ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçişin “yakın” olduğunu belirtti ancak “Gazze’nin silahsızlandırılması gibi zorlu dosyalar bulunduğunu” ifade etti.

sdfrg
Filistin Ulusal Güvenlik Kuvvetleri'ndeki Özel Harekat Birimi 101 (Ulusal Güvenlik web sitesi)

Tartışmalar sürerken, Filistin yönetimi ise Gazze’de tam yetki devrinde ısrar ediyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, son günlerde Arap, İslam ve Avrupa liderleriyle temaslarında yönetimin Gazze’de sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu vurguladı.

Hamas, bu pozisyona kamuoyu önünde yanıt vermese de, hareketin üst düzey bir kaynağı Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Filistin yönetiminin Gazze’de sorumluluk üstlenmesine karşı değiliz; ancak bunun ulusal bir uzlaşı programına dayanması gerekir” dedi.

Kaynak, “İsrail’in Gazze’de Filistin yönetiminin herhangi bir rolünü reddettiğini ve bu engelin aşılması için uluslararası baskıların devrede olduğunu” belirtti.