Irak’ın eski Başbakanı Nuri el-Maliki liderliğindeki Kanun Devleti Koalisyonu’na yakın bir siyasi kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Maliki’nin bugün Sadr Hareketi hariç seçimi kazanan parti ve oluşumları ağırlayacağını bildirdi.
Kaynak, “Kanun Devleti’nin bugün davet ettiği toplantıya sadece Şii siyasi gruplar değil aynı zamanda seçimi kazanan tüm gruplar katılacak. Bu toplantıyla Kamu Ulusal Grubu’nu kurulması amaçlanıyor. Toplantının hedefi, siyasi gelişmeleri görüşmek ve buna ilave olarak siyasi sürecin içinden geçtiği mevcut krizden çıkış amacıyla siyasi gruplar ve oluşumların elindeki seçenekler üzerinde çalışmaktır” diye konuştu.
Kaynak, Kamu Ulusal Grubu’nu seçimlerde kaybeden Şii partilerin yer aldığı Koordinasyon Grubu’na alternatif bir oluşum olup olmayacağı sorusuna yanıt vermedi. Fakat Iraklı siyasi gözlemciler, böyle bir oluşum kurma girişimini, Meclis’te en fazla sandalye kazanan Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ı köşeye sıkıştırma adımı olarak görüyor. Sadr’ın rakipleri seçim sonuçlarının ilanını takip eden süreçte Koordinasyon Grubu (sadece Şii partileri içeriyor) üzerinden Sadr’ı köşeye sıkıştırmak için bir dizi girişimlerde bulundu. Ancak Sadr kendisine yönelik bu baskıların hiçbirine rıza göstermedi. Sadr’ın Meclis’te yeni sandalyeler alabileceğine dair işaretler de var. Nitekim geçmişte Sadr Hareketi’ne mensup olup da bu seçimlere bağımsız aday olarak katılıp kazanan vekillerin veya diğer bağımsız vekillerin Sadr Hareketi’ne katılması halinde Sadr’ın sandalye sayısı artacaktır.
Siyasi gözlemciler Maliki’nin başkanlığındaki Dava Partisi’nin dün Haşdi Şabi destekçilerinin Yeşil Bölge kapılarının önünde düzenlediği protestolarla ilgili meselede çözüme ulaşmak için Anayasa ve hukukun hakemliğine başvurma çağrısı ile bugün Maliki’nin evinde yapılacak toplantı arasında bir bağlantı kuruyorlar. Dava Partisi, dünkü açıklamasında seçim sonuçları da dahil olmak üzere tüm meselelerde Anayasa ve hukukun hakemliğine başvurma çağrısında bulundu. Partinin açıklamasında, “Irak bu karmaşık zaman diliminde bilinçli bir liderliği, ayrım yapmadan tüm halka hizmetler sunacak bilge bir hükümete ihtiyacı var. Kamu çıkarları dar hesaplara tercih edilmeli. Hiçbir grup, insanların boğazına sarılıp, onlara hükmetmemeli, büyük fedakarlıklarla elde ettikleri özgürlükleri bastırıp el koymamalıdır” ifadeleri kullanıldı.
Seçimlere itiraz da dahil olmak üzere tüm meselelerde Anayasa ve hukukun hakemliğine başvurma çağrısı yapılan açıklamada, ister teknoloji üzerinden ister sahadaki çirkin davranışlarla olsun vatandaşların oylarının gasp edilmesi yoluyla işlenmiş olması muhtemel hataların ve ihlallerin gözden geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Açıklamanın devamında Parti programının (Saddam Hüseyin’e işaret ederek) despotun düşmesinin ardından elde edilen hakların korunmasını öngördüğü ve Partinin son seçimlerde kendisine güvenen ve oy verenleri yalnız bırakmadığı belirtildi.
Bağdat’taki Yeşil Bölge’ye girişlerin önünde seçim sonuçlarını protesto etmek amacıyla düzenlenen oturma eylemleri sürerken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) Irak hükümeti ve Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği’nin çalışmaları için güçlü bir destek açıklaması yayınladı. Açıklama b protestoların amaçlarını büyük ölçüde boşa çıkardı. Sadr, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Güvenlik Konseyi’nin Irak seçim sonuçlarını desteklemesi ve tarafsızlığını kabul etmesi hatta teknik açıdan önceki seçimlerin üstünde olduğunu ifade etmesi, bir taraftan Irak’taki demokrasiyle ilgili güzel bir imaj çizerken, diğer taraftan şaibe olduğunu iddia eden tarafların bu demokratik sürece boyun eğmeleri noktasında ümit veriyor” ifadelerini kullandı.
Sadr, mesajın devamında şunları kaydetti:
“Seçim sonuçlarına ikna olmadıkları için ülkenin kaosa sürüklenmesi ve iç barışın zarar görmesi siyasi ve güvenlik alanlarındaki karmaşayı artıran ayıp bir durumdur. Hatta kendileri hakkında ilgili olumsuz bir imaj veriyorlar. Bu ilerletilmemeli ve tekrarlanmamalıdır. Buradan hareketle Bağımsız Seçim Komiserliği veya yargının ve Federal Mahkeme’nin çalışması üzerinde baskı yapılmamalı veya müdahale edilmemelidir. Aksine Seçim Komiserliği’nin itirazlar veya bunun gibi şeyler hakkında işlemlerini tamamlaması için sakin bir atmosfer oluşturulmalıdır.”