Irak'ta Sünni-Sünni yakınlaşması

Sadr, hükümeti kurma sürecinde bölgesel müdahaleye karşı uyarıda bulundu.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr. (Reuters)
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr. (Reuters)
TT

Irak'ta Sünni-Sünni yakınlaşması

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr. (Reuters)
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr. (Reuters)

Irak’ta seçim sonuçları konusundaki anlaşmazlıktan kaynaklanan Şii-Şii krizi artmaya devam ederken Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, bir sonraki yönetimde görevlerini belirleme konusunda ilerleme sağlamaya çalışıyor. Irak’ta yapılan son parlamento seçimlerinde en fazla sandalyeyi kazanan Sadr’ın ABD ile normal ilişkiler kurmaya hazır olduğunu duyurmasından yaklaşık bir hafta sonra, bir sonraki hükümeti kurma sürecinde bölgesel müdahaleye karşı uyarıda bulundu.
Sadr, ABD ile nasıl bir ilişki kurulacağına dair 8 koşul belirlemişti. Sadr’ın attığı bu adım, ABD’liler üzerindeki önceki pozisyonlarına kıyasla bir dönüşüm olarak değerlendirildi.
Sadr, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, komşu ülkelerle ilişkiler dosyasına ilişkin mevcut politikasının niteliğini belirledi. Irak’ın altı coğrafi komşusuna atıfta bulunsa da açıklamasında İran'ın Irak'ın iç işlerine en çok müdahale eden taraf olduğuna dair açık referanslar vardı. Sadr açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Irak'ın iç işlerine karışmayan komşu ülkelerle ilişkilerimizi güçlendirmeye çalışacağız. Ortak güvenlik, ekonomik, kültürel, sağlık, eğitim ve endüstriyel projeler bulmak için ve her düzeyde çalışıyoruz. Irak’ın iç işlerine müdahil olan komşu ülkelerle, herhangi bir olası müdahaleyi önlemek için üst düzey bir diyalog başlatacağız. Yanıt verilirse, bu hoş karşılanır. Aksi takdirde bunu önlemek için diplomatik ve uluslararası yöntemlere başvuracağız.”
Şii liderin uyarıları, başta Hadi el-Amiri liderliğindeki el-Fetih Koalisyonu olmak üzere seçimi kaybeden siyasi güçler arasındaki gerilimin öncesinde geldi. Sadr, Seçim Komisyonu’na sonuçları değiştirmesi için baskı amacıyla geçtiğimiz cumartesi günü Yeşil Bölge’ye baskın yapma girişimleri de dahil olmak üzere kaybeden tarafların, Hukuk Devleti Koalisyonu Lideri Nuri el-Maliki’nin yaptıklarıyla ilgilenmiyor gibi göründüğü bir dönemde, mevcut krizi ele almak için Kürt ve Sünniler de dahil olmak üzere seçimlerde kazanan güçlerle bir toplantı gerçekleştirildi.
Eski milletvekili Haydar el- Molla, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şu değerlendirmelerde bulundu:
 “Irak’ın bugün dış herhangi bir müdahale olmadan, ülkeyi istikrara kavuşturmayı gerektiren bir iç krizden geçtiği göz önüne alındığında Sadr'ın uyarıları mükemmel bir zamanda geldi. Eski diplomatik ekol, dogmalar siyasetini benimserken modern ekol ulusal çıkarları benimsiyor. Sadr’ın Irak’ın bölgesel ilişkileri vizyonu, krizleri sona erdirmek için bir yol haritası oluşturuyor. Her iki tarafın da ortak çıkarlarının yanı sıra egemenliğe saygı ve içişlerine karışmama temelinde en iyi ilişkileri inşa etmek için bir kapı açıyor.”
Molla’nın açıklamasına göre Hukuk Devleti Koalisyonu lideri Nuri el Maliki, dün seçimlerde kaybeden siyasi güçleri evinde toplantı yapmaya çağırdı. Bu çağrı, protestocuların önceki gün Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu için belirlediği sürenin dolmasıyla aynı zamanda geldi. Büyük kalabalıklar, altı gün boyunca kapalı olan asma köprü tarafından Yeşil Bölge’nin girişine akın etti. Bu, Maliki’nin evinde gerçekleştirilen toplantı ile eş zamanlı olarak meydana geldi.
Söz konusu toplantının gündemi henüz açıklanmadı. Ancak Sadr bloğu protestocular nedeniyle artan gerilimle ilgilenmiyor. Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgilerle Sünni ve Kürt liderlerle temaslardaiki taraf da Şii-Şii krizinin bir tarafı olmadıklarını belirttiler. Hukuk Devleti Koalisyonu lideri, toplantıya katılmak istenmiyor
Süreçte gerçekleştirilen Sünni-Sünni diyalogları, en önemli iki Sünni blok olan Muhammed el-Halbusi liderliğindeki ‘Tekaddum’ ve Hamis el-Hancar liderliğindeki ‘Azm’ arasında yakınlaşmaya yol açtı.
Kürtler, iki ana partisi olan Kürdistan Demokrat Partisi ve Yurtseverler Birliği arasındaki mutabakata rağmen cumhurbaşkanı pozisyonu konusunda henüz nihai bir mutabakata varamadılar.



Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)

Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin anayasal sınırlar içinde, en fazla üç ay içinde yeni hükümeti kurma sürecinde karşılaştığı karmaşıklıklar göz önüne alındığında, "çerçeve" güçlerine yakın üst düzey bir yetkili, yeni hükümete eski bir başbakanın liderlik etmesi olasılığını dışlamıyor.

Yetkili, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Şii güçlerin "özellikle mevcut ve beklenen yerel ve bölgesel zorluklar göz önüne alındığında, ülkenin en üst düzey yürütme pozisyonunu üstlenecek deneyimli bir isim istediklerini" söyledi. Yetkili, "Koordinasyon Çerçevesi içindeki güçlerin, daha önce başbakanlık yapmış olan Nuri el-Maliki, Muhammed es-Sudani, Haydar el-İbadi veya Mustafa el-Kazımi gibi isimlerden birini ve daha az ölçüde, Ekim protestolarının ardından görevinden alınan Adil Abdul-Mehdi'yi seçebileceği" olasılığını da dışlamadı.


Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)

Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından dün, Güney Litani bölgesinde ordunun planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler için düzenlenen saha gezisi sırasında, Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, ordunun temel amacının istikrarı sağlamak olduğunu vurguladı.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre General Heykel, ‘ordunun birincil hedefinin istikrarı sağlamak olduğunu, ancak İsrail'in Lübnan topraklarını işgalinin devam ettiğini ve saldırıların sürdüğünü’ belirtti.

General Heykel, ‘gezinin amacının, ordunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı ve ateşkes anlaşmasını uygulamaya ve sınırlı imkanlarına rağmen kendisine verilen görevleri yerine getirmeye kararlı olduğunu teyit etmesi olduğunu’ belirtti.

Katılımcıları bizzat karşılayarak, ‘Lübnan’a gösterdikleri ilgi nedeniyle temsil ettikleri kardeş ve dost ülkelere minnettarlığını’ dile getiren General Heykel, ‘halkın, Lübnan toplumunun tüm bileşenleri gibi orduya güvendiğini’ belirtti.

Gezi sırasında, ordunun Lübnan’ın çeşitli bölgelerindeki görevleri, Güney Litani bölgesindeki genel durum ve BM Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL) ile iş birliği ilişkilerinin yanı sıra Düşmanlıkların Durdurulması Anlaşması İzleme Komitesi (Mekanizma) ile koordineli olarak ordunun bu bölgedeki planının ilk aşamasının uygulanması hakkında da bilgi verildi.


İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun dün Beytüllahim'in güneydoğusundaki Tuqu' kasabasında düzenlediği bir baskın sırasında 16 yaşındaki bir Filistinli çocuğu vurarak öldürdüğünü açıkladı. Bu olay, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da son dönemde yaşanan şiddet dalgasındaki son olaylardan biri oldu.

Resmi Filistin haber ajansı WAFA, Tuqu' kasaba meclisi başkanının, İsrail güçlerinin dün gece kasaba merkezinde toplanıp "ayrım gözetmeksizin" ateş açmasının ardından çocuğun vurulduğunu söylediğini belirtti.

Ajans, ordunun Ammar Yasir Sabah adlı çocuğu göğsünden gerçek mermiyle vurduğunu ve çocuğun hastaneye kaldırıldığını, ancak hayatını kaybettiğini ifade etti.

Batı Şeria'da şiddet bu yıl ve Ekim 2023'te başlayan iki yıllık Gazze Şeridi savaşından bu yana tırmanmıştır. İsrail yerleşimcilerinin Filistinlilere yönelik saldırıları keskin bir şekilde artarken, ordu hareket özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları sıkılaştırdı ve birçok şehirde büyük çaplı baskınlar düzenledi. Birleşmiş Milletler'e göre 7 Ekim 2023 ile 14 Kasım 2025 tarihleri ​​arasında Batı Şeria'da 1000'den fazla Filistinli öldürüldü.

 İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)

Aynı dönemde Batı Şeria'da 59 İsrailli öldürüldü. Şarku’l Avsat’ın Resmi Filistin verilerinden aktardığına  göre bu yıl Batı Şeria'da, İsrail güçleri tarafından öldürülenler arasında 53 Filistinli çocuk da bulunuyor.

Batı Şeria'da yaklaşık 2,7 milyon Filistinli, İsrail askeri işgali altında sınırlı bir özerklik içinde yaşıyor. Yüz binlerce İsrailli de buraya yerleşmiş durumda.

Uluslararası toplumun büyük çoğunluğu, İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği topraklara inşa edilen yerleşimleri yasadışı olarak kabul ediyor ve BM Güvenlik Konseyi'nin çeşitli kararları, İsrail'i tüm yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çağırdı. İsrail, yerleşimlerin yasadışı olduğunu reddediyor ve toprakla olan dini ve tarihi bağlarını gerekçe gösteriyor. İsrail güçleri mülteci kamplarını boşaltarak binlerce Filistinliyi evlerinden zorla çıkardı ve Batı Şeria'daki bazı şehirlerde on yıllardır varlığını sürdürüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, geçen kasım ayında İsrail'i Batı Şeria'daki zorla tahliyeler olarak nitelendirdiği eylemler nedeniyle savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçladı.