Suriye: Dera’da kaçaklar için uzlaşı müzakerelerinde sona gelindi

Esed güçleri, dün kuzey kırsalında müzakere faaliyetlerine devam etti

Dera’nın orta kesimlerindeki rejim güçleri (Nabaa)
Dera’nın orta kesimlerindeki rejim güçleri (Nabaa)
TT

Suriye: Dera’da kaçaklar için uzlaşı müzakerelerinde sona gelindi

Dera’nın orta kesimlerindeki rejim güçleri (Nabaa)
Dera’nın orta kesimlerindeki rejim güçleri (Nabaa)

Suriyeli aktivistler, Esed rejimi yetkililerinin Dera’nın kuzeydoğu kırsalındaki Lacat bölgesinde ‘uzlaşı’ faaliyetlerini sürdürdüğünü bildirdi. Bölgenin ileri gelenleriyle mutabakata varıldıktan sonra gelecek günlerde Lacat bölgesindeki köylerde Rus güvencesiyle ‘uzlaşı’ sürecinin tamamlanmasına yönelik görüşmeler başladı. Bu kapsamda Dera’nın kuzeyindeki Şeyh Miskin ve İzra’da arananların koşullarına ilişkin müzakereler yapılıyor.
Dera vilayetinin doğu kırsalındaki bölgelerde arananların koşullarına ilişkin müzakereler devam ederken, rejim güçleri belirtilen alanlar tamamlandıktan sonra Dera vilayetindeki görüşmelerin biteceğini açıkladı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) rejim güçlerinin, geçen cumartesi günü Dera kırsalındaki Mahca kasabasında, civar köylerde ve Lacat kasabasında güvenlik güçlerince arananların, kaçakların ve zorunlu askerlikten kaçanların koşullarını ‘belirlemek’ üzere faaliyetlerine başladığını duyurdu.
Öte yandan Şarku’l Avsat’ın yerel ‘Houran Free’ internet sitesinden aktardığı haberine göre Güvenlik Komitesi, 24 Ekim sabahı rejimin askeri kalelerinden biri olan ve Beşinci Tümen Komutanlığı’nın karargâhı olan Dera’nın orta kırsalındaki İzra şehrinde uzlaşı süreci için geçici bir merkez kurdu.
İnternet sitesinin yerel muhabiri, Güvenlik Komitesi’nin İzra şehrinde Birinci Mahatta İlkokulu’nda bir uzlaşı merkezi kurduğunu ve bunun, hem şehirdeki aranan isimleri hem de Şeyh Miskin şehrini kapsayacağını belirtti. Aynı şekilde Busra el-Harir kasabası ve Lacat bölgesi ileri gelenleri tarafından teslim edilmesi gereken silahların da aynı merkeze teslim edileceği aktarıldı. Belirtilene göre Güvenlik Komitesi, Macna kasabasında ileri gelenlerin 40’ın üzerinde makineli tüfeği teslim etmeleri’ talebiyle uzlaşı süreci devam ediyor.
İnternet sitesinde askeri grupların, anlaşmanın son maddesini uygulamak ve şehrin mahallelerinde arama yapmak için Dera’nın doğusundaki el-Harak şehrine girdiği bildirildi. Bu gelişme, güvenlik komitesinin şehirde teslim aldığı silah sayısından memnuniyetsizliğinin ardından üç günlük bir kuşatma sonrasında yaşandı. Bu durum, şehirdeki kabilelerin kalan silahlar için gerekli miktarı toplamasını gerektiriyor.
Rejime bağlı medya organları, 24 Ekim’de kalan aranan isimlerin koşullarının belirlenmesi sürecini tamamlamak için Dera şehrinde Mahatta Emniyet Müdürlüğü bünyesinde bir karakol tahsis edileceğini duyurdu.
Dera’nın doğu kırsalındaki Busra eş-Şam şehri ve Maaraba kasabası uzlaşı faaliyetleri kapsamına alınmadı. Bu noktalar, Rusya tarafından desteklenen Sekizinci Tugay’ın merkezleri olarak kabul ediliyor. ‘Uzlaşı anlaşması’ kapsamına giren kasabalardaki tugaya bağlı askeri gruplar ise silahlarını, Busra eş-Şam’daki tugay komutanlığına teslim etti.
Sekizinci Tugay’dan bir komutan, 11 Ekim’de Houran Free internet sitesine, “Tugayın lağvedilerek Askeri İstihbarat Birimi’ne tabi olma veya rejim ordusuna entegre olma” yolunda olduğunu vurguladı.



Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.