Mısır-AB iş birliği güçlenerek sürüyor

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 24 Ekim’de Kahire’de Avrupa Komisyonu’nun komşuluk ve genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi’yi kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 24 Ekim’de Kahire’de Avrupa Komisyonu’nun komşuluk ve genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi’yi kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır-AB iş birliği güçlenerek sürüyor

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 24 Ekim’de Kahire’de Avrupa Komisyonu’nun komşuluk ve genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi’yi kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 24 Ekim’de Kahire’de Avrupa Komisyonu’nun komşuluk ve genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi’yi kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 24 Ekim’de Kahire’de Avrupa Komisyonu’nun komşuluk ve genişlemeden sorumlu üyesi Oliver Varhelyi’yi kabul etti. Varhelyi, Avrupa Birliği’nin (AB) Mısır ile iş birliğini ilerletme arzusunu ve Avrupa tarafının ‘Akdeniz’in güneyinde dengeyi sağlamada, barış ve güvenliği korumada stratejik bir ortak’ olarak buna olan güvenini dile getirdi. Ayrıca görüşmede terörizm, radikalizm ve düzensiz göçle mücadelede koordinasyonu güçlendirmek için bir fikir birliği sağlandı.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ne göre Sisi, Avrupa Komisyonu üyesinin Kahire ziyaretini memnuniyetle karşıladı. Sisi ayrıca, Mısır’ın son on yılda bölgede yaşanan olaylardan çıkarılan derslere dayalı şekilde iki taraf arasında ortak bir strateji üretilerek AB ile gelecekteki iş birliği ilişkilerini geliştirme arzusunu dile getirdi. Mısır Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nden yapılan açıklamada AB ve Mısır’ın çıkarlarının örtüştüğü ve Akdeniz’in iki kıyısının karşı karşıya olduğu ortak zorlukların artmasının iş birliğini gerekli kıldığı vurgulandı.
Cumhurbaşkanlığı’na verdiği bilgilere göre “AB’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu’nun üyesi Varheyli, Avrupa tarafının, Akdeniz’in güneyinde ve doğusunda dengeyi sağlamada Mısır’ın denge unsuru olduğunu vurguladı.” Varheyli, “barış ve güvenliği korumada stratejik bir ortak olarak Mısır’a güvendiğini” söyledi.
Varhelyi ayrıca, AB’nin bölgenin karşı karşıya olduğu zorlukların ele alınmasındaki ortak çıkar çerçevesinde, Mısır ile farklı düzeylerde iş birliğini ilerletmeye ve geliştirmeye devam etmeyi arzuladığını vurguladı. AB Yetkilisi, AB’nin öncelikleri arasında yer alan terörizm, radikal ideoloji ve yasadışı göçle mücadelenin yanı sıra hoşgörü, barış içinde bir arada yaşama ve başkalarını kabul etme kültürünü yayma alanlarındaki aralıksız çabalarına da övgüde bulundu. Mısır’dan yapılan açıklamaya göre toplantıda, Mısır ve AB arasındaki ilişkinin boyutları ve devletin insan yetiştirme stratejisinin iki temel bileşeni olarak eğitim ve sağlık hizmetleri konuları ele alındı.
Mısır’ın ortak aşı üretiminde AB ile iş birliği ve koronavirüs pandemisi ile ortak mücadele konusu da masaya yatırıldı.
Görüşmede ayrıca, bölgedeki krizleri çözmenin yanı sıra terörizm, radikal ideoloji ve yasadışı göç olgusuyla mücadele etmek için koordinasyonu güçlendirme meselesi başta olmak üzere, Mısır ve AB arasında birçok önemli uluslararası ve bölgesel meseleye ilişkin koordinasyona da değinildi.
Filistin davasındaki son gelişmelerin de ele alındığı toplantıda, aktarılana göre AB Komiseri, ‘Mısır’ın son dönemde Gazze Şeridi’nde sükuneti sağlamak ve ateşkese ulaşmak için yaptığı hamleler ve ilk etapta Filistin vatandaşlarına hizmet edecek şekilde Gazze’nin yeniden inşası ile yürütülen girişime’ övgüde bulundu. Aynı şekilde Varhelyi, AB’nin Mısır ile koordineli olarak Gazze’de yeniden yapılanma çabalarını desteklemeye katılımını artırma arzusunu dile getirdi.
Öte yandan Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Sisi ile görüşmesi öncesinde Komşuluk ve Genişlemeden sorumlu AB Komisyonu Üyesi ile bir araya gelmişti. Şukri, Mısır’ın ‘diyalogu sürdürmenin önemi ve Mısır ile AB arasındaki ticaret dengesi açığını ele almak için’ somut önlemler alma çağrısı da dahil olmak üzere ayrıntılı görüşmeler yaptı. Ticaret dengesi meselesi, coğrafi yakınlık avantajına ek olarak, devletin sağladığı seçkin yatırım ortamı ışığında daha fazla Avrupalı ​​yatırımcıyı Mısır’a yatırım yapmaya teşvik etmenin yanı sıra Mısır ürünlerinin Avrupa pazarına girişini artırma konularını kapsadı.
Şukri, Mısır’ın Afrika’ya yönelik aşı üretimi ve ihracatı için bir merkez olma yönünü masaya yatırırken, iki taraf ayrıca ortak çıkarları ilgilendiren tüm konularda görüş alışverişinde bulundukları bir dizi bölgesel konu ve sorun da ele aldı.



Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
TT

Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalında meydana gelen patlamada 33 kişi yaralandı

Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)
Dera ve Süveyda arasındaki otoyolda gıda malzemeleri yüklü kamyonlardan oluşan bir konvoy (AP)

Güney Suriye'deki Dera vilayetinin sağlık müdürlüğü dün yaptığı açıklamada, Dera kırsalının batısındaki Abidin kasabasında bir düğün merasimi sırasında meydana gelen ve kaynağı bilinmeyen patlamada 33 kişinin yaralandığını duyurdu.

Dera Sağlık Müdürü Ziyad el-Mehamid, yaralılar arasında çocukların da bulunduğunu söyledi.

Dera Ulusal Hastanesi 19, Tafas Ulusal Hastanesi 6 ve el-Şecere kasabasındaki sağlık merkezi 8 yaralıyı tedavi altına aldı.

Abidin kasabası sakinleri Alman Basın Ajansı'na (DPA) şunları söyledi: “Ne olduğunu bilmiyoruz. Patlayıcı bir cihaz mıydı yoksa bir top mermisi miydi? Bazıları düğün kutlaması sırasında patlayan bir el bombası olduğunu söyledi ve çoğunluğu çocuk olmak üzere yüzlerce insan toplanmıştı.”

Suriye medyası, İsrail ordusuna ait bir devriyenin batı Dera kırsalındaki patlama bölgesine doğru ilerlediğini bildirdi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi.

Bu arada, Suriye devlet televizyonu, güneydeki Süveyda vilayetinde silahlı grupların el-Mezra kasabasında İç Güvenlik Güçlerine ait bir aracı silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) hedef aldığını bildirdi.

Bir güvenlik kaynağı televizyon kanalına, "isyancı grupların bombardımanı ateşkes anlaşmasının ihlali anlamına geliyor ve güvenlik güçleri bu ihlallere kararlı bir şekilde karşılık verecektir" ifadelerini kullandı.


İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.