Libya Parlamentosu’nun gündeminde seçim yasalarında değişiklik yapılması var

Dibeybe ile yardımcısı arasındaki gerginlik sürüyor.

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, 25 Ekim’de Tunus Başbakanı Dibeybe ile bir araya geldi.
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, 25 Ekim’de Tunus Başbakanı Dibeybe ile bir araya geldi.
TT

Libya Parlamentosu’nun gündeminde seçim yasalarında değişiklik yapılması var

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, 25 Ekim’de Tunus Başbakanı Dibeybe ile bir araya geldi.
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, 25 Ekim’de Tunus Başbakanı Dibeybe ile bir araya geldi.

Libya Temsilciler Meclisi 25 Ekim’de ülkenin doğusundaki Tobruk şehrindeki merkezinde toplandı. Toplantıda Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı Imad es-Sayeh’ten, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık’ta yapılması istendi. Söz konusu gelişmelerle eş zamanlı olarak Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile birinci yardımcısı olan Sirenayka bölgesinin hükümetteki temsilcisi Hüseyin el-Katrani arasında siyasi gerginlikte de tansiyon yükseldi.
Katrani, Dibeybe’ye hitaben yazdığı açık bir mektupta, Libya kurumlarını birleştirme sürecini ‘görevlerinden biri’ olarak nitelendirdi. Kendisinin ve doğu bölgesindeki çalışanların Bingazi’deki hükümet binasında normal şekilde çalışacakları iddialarını ise yalanladı.
Libya Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Buleyhak meclisin 25 Ekim’deki oturumunda, cumhurbaşkanlığı adaylık yaşını 40 yerine 35 olarak değiştirilmesinin oy çokluğuyla kabul edildiğini bildirdi. Buleyhak’a göre meclisteki birinci başkan yardımcısı Fevzi en-Nuveyri, 25 Ekim’deki toplantıda Sayeh’e ‘meclisin ulusal seçim süreci tamamlanana kadar oturumda olacağı ve komisyonun çalışmalarını kolaylaştırmak ve seçim sürecinin ilerlemesini engelleyen her türlü zorluğun üstesinden gelmek için çalışacağı’ konusunda güvence verdi. Buleyhak, iki yetkilinin komisyonun çalışma süreci seyrini ve cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılmasına yönelik hazırlıkları görüştüklerini belirtti. Komisyonun karşı karşıya olduğu teknik ve lojistik zorlukların da gündeme geldiğini vurguladı.
Seçim Komisyonu 25 Ekim’de, resmi internet sitesinde adaylık için gerekli belgelerin ve seçim yasalarında yer alan tavsiye listelerinin örneklerini yayınladı. Komisyon, yaklaşan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine katılmak isteyenlere de ‘belgelerini hazırlamaları ve öngörülen süre içinde sunmaları için yeterli zaman sağlamayı amaçlayan’ bir adımla, listeleri gözden geçirmeleri çağrısında bulundu.
Diğer yandan Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere ve ABD büyükelçilikleri tarafından 25 Ekim’de yapılan ortak açıklamada, son İstikrarı Destekleme Konferansı’na yapılan ‘başarılı ev sahipliğine’ övgüde bulunuldu. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bu konferans ile dünyanın dört bir yanındaki kuruluşların üst düzey yetkililerinin Trablus’ta buluşmasına ve Libya’nın egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve birliğine desteklerini iletmesine imkan sağlandı.”
Büyükelçilikler, paralı askerler ve yabancı güçler tarafından oynanan bölücü ve istikrarsızlaştırıcı rol de dahil olmak üzere Libya işlerine dışarıdan müdahaleye karşı durma konusunda destek verdiler. Tüm tarafların uluslararası hukuka uyması gerektiğini vurguladılar.
‘5+5 Ortak Askeri Komite’nin sergilediği vatanseverlik ruhuna’ ve ‘paralı askerlerin ve yabancı güçlerin Libya’dan çekilmesine yönelik kapsamlı eylem planını sunma taahhüdüne’ övgüde bulunulan ortak açıklamada, komitenin çalışma planının ateşkes anlaşması, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları ve Berlin konferanslarının sonuçları ile uyumlu olduğu kaydedildi.
Açıklamada, geçen yıl Tunus’ta düzenlenen Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun yol haritasında belirtildiği gibi seçimlerin yapılması, daha fazla istikrar ve Libya’nın birleşmesi yolunda önemli bir adım olarak nitelendirildi. Sonuçlara herkes tarafından saygı duyulması gerektiği vurgulandı. Büyükelçiler aynı zamanda terörizm, göç, iklim değişikliği ve çevre koruma gibi önemli ortak zorluklara dair Libya ile iş birliği yapma taahhütlerini dile getirirken ‘istikrarın yatırımın artmasına katkı sağlayacağını ve bunun da tüm Libyalılar için iş fırsatlarının doğmasına ve geçim kaynaklarının iyileştirilmesine olanak tanıyacağını’ dile getirdi.
Birlik hükümeti tarafından seçimlerin yapılmasına yönelik hazırlıkları kolaylaştırmak için alınan önlemleri, özellikle de komisyon için yeterli finansmanın sağlanmasını ve gerekli güvenlik önlemlerini memnuniyetle karşılayan beş büyükelçi, açıkça seçim güvenliğinin öneminin farkında olduklarını belirtti. Büyükelçiler, hükümet kurumlarını seçimlerin bütünlüğünü korumak için yatırım yapmaya çağırırken ayrıca Libya liderlerine de seçim sürecine saygı duyma çağrısında bulundu.
Beş ülke, Seçim Komisyonu tarafından cumhurbaşkanı ve milletvekili adayları için gerekli olan onay listesi formlarının yayınlanmasını da memnuniyetle karşıladı. Aynı şekilde bu durumu, aday olmak isteyenler için önemli bir gelişme olarak nitelendiren büyükelçiler, görevini tam bağımsızlıkla yerine getiren komisyona verdikleri desteği yinelediler. Açıklamada ayrıca, Libya’da barışı, istikrarı veya güvenliği tehdit eden, siyasi geçiş sürecinin başarısını engelleyen veya baltalayan eylemlerde bulunan kişilere ve kuruluşlara da ‘seyahat yasağı ve varlıkları dondurma önlemlerine tabi tutma’ tehdidi yapıldı.
Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, 25 Ekim’de Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da, ülkesinin Yeşil Ortadoğu Girişimi zirvesine katılacak heyetine başkanlık edecek olan Tunus Başbakanı Necla Buden ile bir araya geldiğini söyledi. Ofisinden yapılacak açıklamaya göre Menfi, iki halkın tarihsel ilişkilerinin derinliğine vurgu yaptı. Her alanda, iki ülkenin de çıkarlarına hizmet etmek üzere çalıştıklarına dikkat çekti. Menfi ayrıca Buden’in de Tunus’un Libya halkının arzularını gerçekleştirmesine verdiği desteğin süreceğine ilişkin söz verdiğini kaydetti.
Menfi’nin yardımcısı Abdullah el-Lafi, Petrol Tesisleri Muhafızları Başkanı Tuğgeneral Ali ed-Dib ile karşılaştığı ‘idari, teknik ve yasal engeller’ konusunu görüştü. Konuyu hükümetteki ilgili yürütme birimiyle birlikte takip edeceğini belirten Lafi, birimin Libyalıların geçim kaynağının sabotaj, hırsızlık ve haraçtan korunmasındaki rolüne övgüde bulundu.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.