Kristen Stewart: Kariyerimde sadece 5 tane iyi film yaptım

Kristen Stewart, Spencer'da Prenses Diana'yı canlandırıyor (IMDb)
Kristen Stewart, Spencer'da Prenses Diana'yı canlandırıyor (IMDb)
TT

Kristen Stewart: Kariyerimde sadece 5 tane iyi film yaptım

Kristen Stewart, Spencer'da Prenses Diana'yı canlandırıyor (IMDb)
Kristen Stewart, Spencer'da Prenses Diana'yı canlandırıyor (IMDb)

Alacakaranlık (Twilight) serisiyle büyük bir tanınırlık elde eden Amerikalı ünlü oyuncu Kristen Stewart kariyerinde gerçekten iyi olduğunu düşündüğü birkaç film olduğunu söyledi. Stewart bugüne kadar 50'den fazla yapımda yer aldı.
Sunday Times'a verdiği röportajda Stewart, başrolünü üstlendiği ve Prenses Diana'nın hayatını anlatan Spencer'ın tanıtımını yaparken bugüne kadarki kariyerini değerlendirdi. 
31 yaşındaki aktris şu ifadeleri kullandı:
"Muhtemelen 45 ya da 50 filmden 5 tanesi iyidir. 'Vay canına o kişi baştan başa güzel bir iş çıkarmış' dedirten filmler."
Aktris bunlar arasında Hayalet Hikayesi (Personal Shopper) ve Sils Maria: Ve Perde (Clouds of Sils Maria) filmlerinin olduğunu söyledi. 
Stewart çok da iyi olmadığını düşündüğünü diğer filmleri çekmekten pişmanlık duymadığını belirtse de bunun hiç de eğlenceli bir süreç olmadığını şu şekilde ifade etti:
"Bu, diğer filmlerimi yapmaktan pişman olduğum anlamına gelmiyor. Sadece birkaç filme evet dediğim için gerçekten pişman oldum ama ortaya çıkan sonuçtan dolayı değil, süreç eğlenceli olmadığı için. En kötüsü de, bir filmin tam ortasındayken onun kötü bir film olacağını anlamak ve bunu kabul edip yola devam etmek."
Kötü filmleri kötü ilişkilere benzeten Stewart şunları söyledi:
Biriyle çıkmaya başlayıp, 'Vay canına! Ne yaptığımızı anlamıyorum' diye düşünmek gibi. Ama bir filmin ortasındayken öylece ayrılamazsınız.
Stewart'ın yeni projesi, Pablo Lorrain'in yönetmenliğini yaptığı Spencer, 12 Kasım'da vizyona girecek. 
Spencer'daki performansıyla Kristen Stewart'ın 31. Gotham Ödülleri'nde Oyuncu Onur Ödülü'ne layık görüleceği duyurulmuştu. 
Independent Türkçe, Filmloverss, Sunday Times



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe