Suudi Arabistan’ın kuzeyinde Körfez’in en büyük deve müzayedesi açıldı

Suudi Arabistan’ın kuzeyinde Körfez’in en büyük deve müzayedesi açıldı
TT

Suudi Arabistan’ın kuzeyinde Körfez’in en büyük deve müzayedesi açıldı

Suudi Arabistan’ın kuzeyinde Körfez’in en büyük deve müzayedesi açıldı

Suudi Arabistan Deve Kulübü dün (Çarşamba) Hafar el-Batin’de, geniş bir alanla ülke içinde ve Basra Körfezi’ndeki en büyük deve müzayedesini açtı.
Suudi Arabistan’ın kuzeyinde bulunan Hafar el-Batin şehri, Deve Kulübü’nün Mali Kurulu tarafından desteklenen en büyük deve müzayedesinin açılışına tanık oldu. Etkinliğin ilk gününde, çeşitli türlerden develer sergilenirken, ardından elit kesim için özel bir müzayede düzenlendi.
Açılış töreninde, develerin iklim ile ilişkisine yönelik bir sunum ve develerle oynamanın tehlikesine yönelik uyarıları içeren bir tiyatro oyunu sergilendi. 15 gün sürecek festival, ticari faaliyetler ve deve yarışları dahil olmak üzere eğlence etkinliklerini de içeriyor.
Festival bölgede, halk pazarlarını, aileleri ve el sanatlarının yanı sıra, restoran, kafe ve pastanelerde uluslararası isimleri de kendine çeken bir ekonomik hareketlik başlatmış oldu. Bu yılki festival, Hafar el-Batin’deki müzayedenin ikincisi oldu. Deve Kulübü Mali Kurulu, söz konusu festival ile yatırımcılara ve ticari kuruluşlara, bilgi sağlayıp yatırım ve ticaret kapılarını açarak deve piyasasına girmeleri için bir alan sağlamaya çalışıyor. Prens Abdurrahman bin Halid bin Musaid başkanlığındaki Kurul, ticari sürecin şeffaflığını ve netliğini sağlayan bir dizi yasa ve prosedür aracılığıyla, deve alım satımı ile uğraşanların herhangi bir yatırım veya satın alma işleminden önce söz konusu süreçleri için eksiksiz bir haritanın oluşturulmasını sağlıyor.



Suudi Arabistan, radyoaktif sızıntılara karşı çevresinin güvenli olduğunu teyit etti

Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
TT

Suudi Arabistan, radyoaktif sızıntılara karşı çevresinin güvenli olduğunu teyit etti

Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)

Suudi Arabistan Nükleer Düzenleme Kurumu (NRA) dün yaptığı açıklamada, bölgedeki gelişmelerden kaynaklanabilecek radyasyon sızıntılarına karşı ülke çevresinin güvenliğini teyit etti.

NRA X sosyal medya platformundaki resmi hesabından yaptığı paylaşımda, İran ve İsrail arasında birinci haftasını tamamlayan ve giderek tırmanan gerilimin ışığında bu açıklamayı yaptı.

Kurum, bugün şafak vakti yaptığı bir başka paylaşımda, İran'daki Arak Araştırma Reaktörünün askeri olarak hedef alınmasının, nükleer yakıt içermediği için herhangi bir radyolojik yansıması olmayacağını belirtti.

NRA yaptığı açıklamada, bölgedeki durumun günün her saati takip edildiğini, Krallıktaki radyasyon seviyelerinin normal olduğunu ve çevrenin her türlü sonuçtan korunduğunu teyit ettiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın NRA’dan aktardığına göre Kurum, “operasyon merkezinin” olası nükleer acil durumların yansımalarını proaktif bir şekilde tahmin etmek, insanları ve çevreyi radyolojik etkilerden korumak için gerekli önleyici tedbirleri alma konusunda çalıştığını açıkladı.

Kurum, deniz suyu tuzdan arındırma tekniklerinin suyun tuzluluğunu ve beraberinde olabilecek radyoaktif maddeleri gidermek için çalıştığını açıkladı: “Üretilen suda herhangi bir iz bulunmayacaktır, ancak izlemenin yoğunlaştırılması için önleyici proaktif tedbirler alınmaktadır.”

Bu haftanın başlarında, Suudi Arabistan'ın radyolojik yansımaları öngörmek için ulusal proaktif yeteneklerinin Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ülkelerini içerdiğini ve durumun nükleer acil müdahale planlarının etkinleştirilmesini gerektirmediğini ifade etti.