Giorgio Armani, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘İnsanların yaşadıkları kolay değil ancak yaratıcılığın enerjisini harekete geçirdi’

Armani, yarım asırlık hikayesini One Night Only’de özetledi.

Giorgio Armani ve modelleri.
Giorgio Armani ve modelleri.
TT

Giorgio Armani, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘İnsanların yaşadıkları kolay değil ancak yaratıcılığın enerjisini harekete geçirdi’

Giorgio Armani ve modelleri.
Giorgio Armani ve modelleri.

One Night Only… (Sadece Bir Gece) Bu, Tasarımcı Giorgio Armani'nin iki gün önce Dubai'de, kendi adını ve özgün izlerini taşıyan ilk otelin açılışının 10’uncu yıl dönümü vesilesiyle düzenlediği gecenin adı..
One Night Only, Coldplay grubundan Chris Martin tarafından canlandırıldı.
Bir grup Hollywood yıldızının katılımıyla 1975'te atılan adım, modayı açık bir şekilde etkileyen bir kariyeri özetlemek için yeterliydi. Moda endüstrisinde onlarca yıl boyunca yaşanan çeşitli dalgalanmalara ve değişikliklere rağmen Armani’nin ışıltısı azalmadı. Şimdi Giorgio Armani denilince insanların zihninde lezzetli çikolatalardan lüks otellere, parfümlerden güllere kadar birçok görüntü canlanıyor.  Armani, milyarlarca dolar değerinde olan ve tüm dünyaya yayılan imparatorluğu ve ilerleyen yaşına rağmen duracak ya da meşaleyi başkalarına devredecek gibi görünmüyor. Tasarımları, adeta yaratıcılığın belirli bir yaşta sona ermediğini kanıtlar nitelikte. Ancak birçok alandaki başarısına rağmen moda tasarımcısı sıfatı, onun en güçlü ve en etkili yönü olmaya devam ediyor. O da bunu çok iyi biliyor. Geçtiğimiz salı günü tasarımcı, ünlü otelin mimarisini birçok parçada geometrik formda detaylandırılmış kostüm sanatıyla birleştirdiği nefes kesici bir gösteri ile bu yönünü ortaya koydu.
Coşkulu izleyiciler için en önemli nokta ise hepsi olmasa da çoğunun maske takmamasıydı. Bu da salgın kabusunun hafiflediği bir atmosfer yaşanmasını sağladı.

Bölgeye olan minnettarlığı
Giorgio Armani, Şarku’l Avsat ile gerçekleştirdiği özel röportajda, 11 yıl sonra Dubai'ye dönüşünden duyduğu mutluluğu dile getirdi. Onun için gece, sadece adını taşıyan otelin kutlamasıyla sınırlı değildi. Aynı zamanda kendisine böyleisne sevgi ve bağlılık gösteren bölgeye olan minnettarlığının da bir ifadesiydi. Bölgedeki müşterileri giderek artıyor. Armani açıklamasında şunları söyledi:
"Onların en güzel yanı, özel olarak haute couture serisinde bulunan lüks, ayrıntılı ve benzersiz olan her şeyi takdir etmeleri. Bu otel benim ilk misafirperverlik deneyimim olduğu için kalbimde çok özel bir yeri var. İçinde uzun bir süre boyunca hayal kurdum ve onu birkaç resim ve açıyla hayal gücümde boyadım. Sonra gözümün önünde yıldızlaştığını gördüğüm için şanslıydım. Burc Halife konumu sayesinde Dubai'nin simgesi haline geldi.”
Dubai'de misafirlerine sunduğu koleksiyona gelince... Moda sektöründe çalışanlar ve profesyoneller daha önce 2022 ilkbahar ve yaz aylarının son Milano Haftası’na ilişkin büyük beğenilerini sunmuşlardı. Ancak Armani, şartlar nedeniyle o sırada seyahat edemeyen bölge müşterilerini koleksiyonu yakından görmekten mahrum etmek istemedi. Aslında, Dubai'de Milano'dan daha güzel bir ruh kazandı. Belki de bunun sebebi atmosfer daha uygun olduğundan ve podyumun rekabete sahne olmamasından kaynaklandı.
Renk ve ayrıntılarla dolu özgün tasarım izleri
Parmak izleri, renkleri ve sık sık hesapladığı detaylara gösterdiği özen... Yetmişlerin ortasından beri onu tek başına bir ekol haline getiren izler de bunlar. Meslektaşları dekoltesi olan, dar, şehvetli ve seksi tasarımları tercih ederken o bu detayları ortadan kaldırarak ve seksenli yılların başında çalışma alanlarına güçle ve güvenle girmeye başlayan çağdaş bir kadına hitap eden bir dil benimseyerek akıntıya karşı kürek çekmeyi tercih etti. Sakin renklere ve toprak tonlarına da güvenerek kadın kimliğini kaybetmeden statüyü artıran detaylara yer verdi.

Pembe Bahar koleksiyonu
2022 İlkbahar-Yaz koleksiyonunun renkleri her zamanki sakinliğinden uzaklaştı ve Armani’nin geleceğe iyimser bakışından esinlenen pembe renge boyandı. Dünyanın son 19 ayda yaşadıkları kolay değildi. Hafızalara ve ruhlara kazınacağı inkar edilemez ama neyse ki bunlar yaratıcı ruhu etkilemedi. Armani konuya dair şunları söyledi:
"Tasarımcılar olarak her zamankinden daha fazla yapmamız gereken, işçiliğe daha fazla değer vermek ve her parçaya bir kadının gardırobunda daha uzun süre kalma şansı vererek hızlı tüketilen modaya direnmektir.”
Armani, 2020'nin başında dünyayı saran korku ve panik görüntülerini hafızasından silmeye çalışarak özellikle Milano Haftası’da somutlaşan iyimserliğiyle ortaya çıktı. Bu, misafirlerin yüzlerinin yarısını gizleyen maskeleriyle yer aldığı ancak korku ve panik bakışlarını gözlerinden gizleyemedikleri seyircisiz bir gösteriydi.
Armani duruma dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Moda endüstrisi büyük değişikliklerin eşiğindeydi ve salgının yaptığı tek şey bu değişikliklerin uygulanmasını hızlandırmaktı. İnsanların yaşadıkları kolay değil ancak yaratıcılığın enerjisini harekete geçirdiBu durum hele ki gereksiz kitleler üretmeyi ve yeni sloganı altında çılgınlığın peşinden koşmayı gerektiren her şeyle birlikte hızlı tüketilen modaya karşı verilen mücadelede moda döngüsünü sağlıksız bir şekilde hızlandırdı.”

Daha demokratik moda
Sözlerinden, geçmişten yakındığı ya da geçmişe özlem duyduğu anlaşılmıyor. On yıllardır başarılı bir şekilde yaşamış bir tasarımcı olarak her dönemin kendine ait kültürü ve dili olduğuna inanıyor ve modanın daha demokratik hale gelmesinden mutluluk duyuyor. Armani bunu şu sözlerle dile getirdi:
“Moda, başlangıçta belirli bir kesimin tekelinde olan bir lükstü. Ancak bugün genel kültürün ve sokak kültürünün ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu da herhangi bir tasarımcının işini daha keyifli ve kapsamlı hale getiriyor. Geçmişle günümüz arasındaki bu karşılaştırmalar muhtemelen Emporio Armani serisinin 40’ıncı yıl dönümü kutlamasına denk geldiği için son zamanlarda beni çok heyecanlandırdı. 1981’e gelindiğinde önemli bir isme ve itibara sahip bir tasarımcının bu türden genç bir tasarım çizgisini nasıl başlatabildiğini anlamayan birçok kişi tarafından eleştirilere maruz kaldım. O zamanlar bu kabul edilebilir değildi. Ama şimdi her şey değişti”
Armani Privé serisinden tasarımlarındaki belirgin zevki ve yüksek modayı detaylandırma eğiliminin değişmemesinin günümüzün sokak modasıyla ilişkilendirmenin zor olduğu söylemine dikkat çekiyor:
“Elitizm geçmişte kaldı. Hızlı tüketilen modaya direndiğimiz sürece bu iyi bir şeydir. Çünkü bunun moda yörüngesi üzerindeki etkisi, zamanla eskimeyen ve kadınlardan sıkılmadan onlarla uzun süre vakit geçirerek ürünler sunmak olan yaratıcılık fikrimle çelişen bir sistemin oluşturulmasına yardımcı olan dev grupların artan gücü ile birlikte olumlu değildi.”

Güzel zamanların son şövalyeleri
Armani, piyasa baskılarına, Instagram ve diğer sosyal medya platformlarının taleplerine boyun eğmeden yaratıcılığa yönelik inancı ve ateşli isteğiyle her daim pratiklik ve rafine zarafet ile karakterize ettiği hazır giyim ve haute couture tasarımlar yaptı. Bu haliyle güzele ve güzelliğe güçlü bir biçimde yakınlığı olan Giorgio Armani bize iyi zamanların son şövalyesi olduğunu hatırlatıyor.



Çekiciliği artırmak için botokstan çok daha basit ve etkili bir yöntem bulundu

Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
TT

Çekiciliği artırmak için botokstan çok daha basit ve etkili bir yöntem bulundu

Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)
Araştırmaya göre Botoks kişiyi daha genç gösterse de daha çekici yapmıyor (Pexels)

Rebecca Whittaker 

Botoks daha pürüzsüz, kırışıksız bir cilt ve daha taze bir yüz vaat ediyor ancak araştırmacılar, amaç çekici görünmekse çok daha ucuz bir seçenek olduğunu keşfetti: gülümsemek.

Araştırmacılar, dermal dolgu maddeleri ve Botoks gibi enjekte edilerek uygulanan işlemlerin, katılımcıların çekiciliğini 7 puanlık bir ölçekte 0,07 puan artırdığını buldu.

Yani işlem öncesinde çekicilik açısından 7 üzerinden 4 puan alan bir kişi, operasyonun ardından 7 üzerinden 4,07 puan alabiliyor.

Ancak iğne gerektirmeden daha da büyük sonuçlar veren çok daha basit yöntemler de vardı.

Boş bir ifadeyle oturmak yerine sadece gülümsemek, çekicilik algısını 7 üzerinden yaklaşık 0,4 puan artırdı. Bu, Botoks'un etkisinin 6 katı.

Makyaj da çekiciliği yaklaşık 0,6 puan daha yükselterek çok daha büyük bir artış sağladı.

Botulinum toksininin marka ismi olan Botoks, kaslara giden sinir sinyallerini geçici olarak bloke ederek kasları gevşetip böylece kırışıklıkları düzeltmek için kullanılan, reçeteyle satılan enjekte edilebilir bir ilaç.

Ancak işlemin başlangıç fiyatlarının 300 sterlin (yaklaşık 16 bin TL) civarında olması, daha çekici görünmek amaçlanıyorsa makyajı çok daha ucuz bir seçenek haline getiriyor.

Hollanda'daki araştırmacıların yürüttüğü ve hakemli dergi Perception'da yayımlanan çalışma, Botoks ve dermal dolgu tedavisi gören 114 kişiyi takip etti.

3 binden fazla jüri üyesi, öncesi ve sonrası fotoğraflarıyla katılımcıların görünümündeki değişiklikleri puanladı.

Sadece dış görünüşe bakarak çekicilik ve zeka, karizma, sağlık, cana yakınlık veya güvenilirlik gibi diğer karakter özelliklerini değerlendirdiler.

Botoks, bir kişinin zeki veya saklıklı algılanma derecesini artırmasa da genç algılanma seviyesini 0,13 puan artırdı.

Kısa süreli romantik kaçamaklar için ne kadar azulandıklarıyla ilgili de küçük ama istatistiksel açıdan anlamlı bir artış (0,09 puan) görüldü.

Benzer şekilde Botoks platonik olarak beğenilme oranını da 0,09 puan artırdı.

Ancak insanların uzun vadeli bir ilişkide potansiyel bir partner olarak ne kadar çekici algılandıklarına dair istatistiksel açıdan anlamlı bir iyileşme görülmedi.

Çalışmanın yazarları şöyle diyor:

Sonuçlarımız, minimal seviyede kesi gerektiren tek seanslık yüz estetik işleminin, çekicilikle ilgili alanlarda daha olumlu algılara yol açtığına ancak bu etkilerin nispeten küçük olduğuna işaret ediyor.

Ancak araştırmacılar, insanların çekiciliklerinden ziyade "özdeğer, kendine güven ve mutluluk duygularını geliştirmek" için de Botoks gibi işlemleri istediğini öne sürüyor.

Tilburg Üniversitesi'nden Bastian Jaeger, yönettiği araştırma hakkında Times'a şöyle diyor: 

İnsanların sosyal ortamlarda daha başarılı olmasının, farklı görünmelerinden ve başkalarının onlara farklı davranmasından değil, kendilerini öyle görmeleri ve başkalarına karşı daha özgüvenli davranmalarından kaynaklanması muhtemel; bir tür kendini gerçekleştiren kehanet.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news