Ürdün, koronavirüs aşısı olmayan yabancı işçileri sınır dışı edecek

Ürdün'de bir sağlık çalışanı bir vatandaşa koronavirüs aşısı vuruyor (Arşiv-Reuters)
Ürdün'de bir sağlık çalışanı bir vatandaşa koronavirüs aşısı vuruyor (Arşiv-Reuters)
TT

Ürdün, koronavirüs aşısı olmayan yabancı işçileri sınır dışı edecek

Ürdün'de bir sağlık çalışanı bir vatandaşa koronavirüs aşısı vuruyor (Arşiv-Reuters)
Ürdün'de bir sağlık çalışanı bir vatandaşa koronavirüs aşısı vuruyor (Arşiv-Reuters)

Ürdün İçişleri Bakanlığı bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, Aralık ayı ortasından itibaren iki doz koronavirüs aşısı olmayan yabancı işçilerin ülkeden sınır dışı edileceğini duyurdu.
Bakanlık, Ürdün Haber Ajansı Petra tarafından bildirilen açıklamasında, "Önümüzdeki Aralık ayının 15’inden itibaren Kovid-19 aşısını (iki doz) olmayan yabancı işçilere karşı sıkı tedbirler alınacak. Bu tedbirler arasında aşı olmayanların sınır dışı edilmesi de yer alıyor” ifadelerine yer verildi.
Bakanlık bu kararın halk sağlığını ve güvenliğini korumak, virüse karşı halka bağışıklık kazandırmak ve özellikle virüsün başkalarına bulaştırılmamasını sağlamak amacıyla alındığını belirtti.
Bakanlığın açıklamasına göre, yabancı işçiler aşıyı ücretsiz olarak ve oturma izni veya çalışma izni ibrazına gerek duymadan olabilirler. Bu yaz itibariyle Ürdün, yalnızca aşı olan yabancı işçiler için çalışma izinlerini yenilemeye başladı. Ürdün'de on binlerce Mısırlı, Filipinli ve diğer milletlerden işçi bulunuyor.
Tüm Ürdün şehirlerinde Ürdünlü veya yabancı ayrımı gözetmeksizin herkese ücretsiz aşı yapmak üzere çalışan aşı merkezleri var.
Şimdiye kadar, her iki aşı dozunu da olanlar, 10 milyonluk toplam nüfusun 3.5 milyonunu oluşturuyor.
Ürdün’de şimdiye kadar 859 binden fazla koronavirüs vakası 11 binden fazla ölüm kaydedildi.



'Halep Savaşı' 'Musul'un hayaletleri' korkusunu artırıyor

'Halep Savaşı' 'Musul'un hayaletleri' korkusunu artırıyor
TT

'Halep Savaşı' 'Musul'un hayaletleri' korkusunu artırıyor

'Halep Savaşı' 'Musul'un hayaletleri' korkusunu artırıyor

Suriyeli silahlı grupların Halep kentine doğru hızla ilerlemesi dün bölgesel ve uluslararası tarafları şaşırttı ve on yıl önce Irak'ın Musul kentinin DEAŞ’ın eline geçmesinin hayaletlerini hatırlattı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) ve görgü tanıklarına göre, son iki gündür devam eden saldırıların ardından, başta Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ, eski adıyla Nusra Cephesi) ve Türkiye destekli gruplar olmak üzere silahlı grupların savaşçıları, Devlet Başkanı Beşar Esed'e bağlı hükümet güçlerinin zayıf direnişi karşısında, ülkenin ikinci büyük kentinin kalbine ulaşmadan önce, Halep'in batısındaki beş mahalleyi ele geçirmeyi başardı.

Halep savaşı, Suriye hükümet güçlerinin ve onların Rus ve İranlı destekçilerinin, 2020'den bu yana, Devlet Başkanları Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan'ın aracılık ettiği bir Rus-Türk anlaşması kapsamında Suriye'nin kuzeybatısındaki kontrolü ortadan kaldırıyor.

Bu silahlı grupların ilerleyişi, İran ve Hizbullah tarafından desteklenen grupların yıllar içinde oluşturduğu nüfuz alanlarıyla çarpışacak. Silahlı gruplar dün akşamı Suriye'nin kuzeyindeki başkente doğru ilerlerken, SOHR’a göre İran yanlısı Liva el-Bakır milislerine ait “40 araçlık bir askeri konvoy” doğudaki Deyrizor kentinden Halep'e doğru ilerledi.

Çatışmalarla eş zamanlı olarak Rus ve Suriye savaş uçakları İdlib şehri ve çevresindeki köylere 23'ten fazla hava saldırısı düzenlerken, Türkiye, Suriye'nin kuzeybatısındaki Suriyeli silahlı grupların kalesi olan İdlib'e yönelik “saldırıların durdurulması” çağrısında bulundu.