Cinsi anlaşılamayan kedi sosyal medyayı birbirine kattı

Cinsi anlaşılamayan kedi sosyal medyayı birbirine kattı
TT

Cinsi anlaşılamayan kedi sosyal medyayı birbirine kattı

Cinsi anlaşılamayan kedi sosyal medyayı birbirine kattı

İnternet kullanıcıları tuhaf görünüşüyle beğeni toplayan bir kediyi tartışıyor. Birçok kişi cinsi bir türlü anlaşılamayan kediyi maymuna benzetiyor.
Kediyle ilgili tartışmalar, @StcStasi adlı bir kullanıcının hayvanın videosunu, "En muhteşem yaratık! Bu kedinin cinsine ne diyorsunuz?" notuyla Reddit'te paylaşmasıyla başladı. 
Sadece birkaç gün içinde 50 binden fazla yorum alan paylaşım, birbirinden eğlenceli fikirlere sahne oldu.
@InfectedAlloy88 adlı bir kullanıcı, "Bu kedi konuşmaya başlarsa ürkeceğimi bile sanmam" diye yazarken, @Sheezy520 bir görsel efekt şirketine gönderme yaptı:
"Bu şey Jim Henson'ın Yaratık Mağazası'nda doğmuş."
Tartışma bu noktadan sonra farklı bir noktaya evrildi. Bazı kullanıcılar, videoda gördükleri hayvanın kedi olup olmadığını sorgularken, onu lemura benzetenler çoğunluktaydı.
@Emotional_Grape8449 adlı kullanıcı, "Lanet olsun, o bir kedi mi?" diye sorarken @Nigerianprinceas, "Bir lemura benziyor" dedi.
@IHaveMyCats isimli bir diğer kullanıcı ise şu yorumda bulundu:
"Öldürdüğü diğer tüm kedilerin kürklerini giymiş gibi görünüyor."
Görüntülerde yer alan kabarık tüylü kedi, beyaz ve gri arasındaki rengi ve siyah suratıyla göze çarpıyordu.
Kedinin cinsine yönelik tartışmanın büyümesinin ardından hayvanın sahibi Adriana Piraino ortaya çıktı. Newsweek'e konuşan Piraino hayvan dostunun Maine Coon cinsi iri kedilerden biri olduğunu açıkladı.
Bir makyaj sanatçısı olan Piraino, Richie adını verdiği kediyi 4 aylık bir yavruyken yanına aldığını söyledi:
"Richie'nin o yaşta bile çok kılı vardı. Ama kürkü gelişince insanlar ona ilgi duymaya başladı. Birkaç gün içinde kürkü kabardı ve bir paltoya benzedi. Sevimli olduğu kadar tuhaftı. Sosyal medyada viral olmaya başladı. İnsanlar onun için çıldırdı."
Hayvanın görkemli görünüşünün ötesinde kişiliğini sevdiğini söyleyen Piraino, "Akıllı, meraklı ve bir köpek gibi oyuncu" diye ekledi:
"Beni her yerde takip eder. Zaten evden çalışıyorum, o benim hayat arkadaşım."
Maine Coon cinsi kedilere her zaman ilgi duyduğunu aktaran Piraino, "Kedinizin kürkünü farklı yönlere doğru okşarsanız, alttaki daha soluk renkli tüyler ortaya çıkar ve sanki kediniz gözünüzün önünde renk değiştiriyormuş gibi görünür" ifadelerini kullandı:
"Veterinerim Richie'yi bir pop yıldızı gibi görüyor."
Independent Türkçe, Newsweek



Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
TT

Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)

Avrupa'nın bazı bölgelerinde Hıristiyanlığa geçildikten sonra bile at eti yenmeye devam edildiği ortaya çıktı. 

Hıristiyanlık öncesi Avrupa'da at eti tüketimi epey yaygındı. Bu alışkanlık Ortaçağ'da azalırken yazılı kaynaklar bunun başlıca nedeninin Hıristiyanlığın kabulü olduğunu öne sürüyor. Metinlere göre bu dönemde at eti yemenin "barbarlık" veya "kafirlik" olduğuna inanılıyordu.

Ancak İsveç'teki Stockholm Üniversitesi'nden László Bartosiewicz ve Macaristan'daki HUN-REN Beşeri Bilimler Araştırma Merkezi'nden Erika Gál'in araştırmasına göre daha farklı bir durum sözkonusu olabilir. 

Bulguları hakemli dergi Antiquity'de yayımlanan çalışmayı yürüten arkeologlar, Macaristan'da Ortaçağ'a ait 198 çöp çukurundaki kalıntıları inceledi. Bu çukurlar Macaristan'ın yanı sıra bugünkü Avusturya, Hırvatistan, Romanya, Sırbistan ve Slovakya'da yer alıyordu. 

Araştırmacılar hayvan kemiklerinin oranına göre atların besin olarak tüketilip tüketilmediğini anlamaya çalıştı. 

Nispeten yüksek sayıda kemik bulan ekip, bölge halkının Macaristan'ın MS 1000'de Hıristiyanlığı kabul etmesinden en az 200 yıl sonra bile muhtemelen at yemeye devam ettiğini düşünüyor. Özellikle kırsal bölgelerdeki at kemikleri, çukurlardaki çiftlik hayvanı kalıntılarının üçte birini oluşturuyordu. 

Ancak çöplüklerdeki kalıntılara göre at tüketimi, 1241-42 Moğol istilasının ardından düşüşe geçti. Araştırmacılar Macaristan'da at tüketiminin, 16. yüzyıldaki Osmanlı işgaliyle birlikte pratikte sona erdiğini öne sürüyor.

Arkeologlar 13. yüzyılda başlayan düşüşün, atların sayısının azalması ve besin yerine savaşlarda kullanılmasına öncelik verilmesinden kaynaklandığını tahmin ediyor. Ekip makalede şöyle yazıyor:

Atlar değerli savaş ganimetleriydi ve hayatta kalan atlar muhtemelen yiyecek dışındaki amaçlar için yüksek talep görüyordu.

Ayrıca Moğol istilasında, Macaristan halkının kayda değer bir bölümünün ölmesi sonucu bölgeye batıdan göçler teşvik edilmişti. Bu grupların at yerine domuz eti tercih etmesinin de gözlemlenen düşüşte rol oynaması muhtemel.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak at eti tüketiminin dini sebeplerden değil, hayvanların sayısının azalması ve demografik değişimlerden kaynaklandığını savunuyor. Yeni çalışmada Macaristan'daki at eti tüketimi analiz edilse de Avrupa'nın farklı bölgelerinde de din dışındaki etkenler sözkonusu olabilir.

Ekip makalede "Belgelere dayanarak at eti tüketiminin terk edilmesi, genellikle Ortaçağ Avrupası'nda Hıristiyanlığın ortaya çıkışıyla ilişkilendiriliyor" diye yazıyor: 

Öte yandan açık bir yasağın yokluğunda (Yahudilik/İslam'daki domuz eti yasağı gibi), Avrupa genelinde at etinin bırakılmasında büyük ölçüde bölgesel çeşitlilikler görülüyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Popular Science, Antiquity