İnsan eti tadında vegan burger üretildi

Üretici firma "Bu Cadılar Bayramı'nda, gerçekten  sınırları zorlamak istiyoruz..." açıklamasında bulundu (Oumph)
Üretici firma "Bu Cadılar Bayramı'nda, gerçekten sınırları zorlamak istiyoruz..." açıklamasında bulundu (Oumph)
TT

İnsan eti tadında vegan burger üretildi

Üretici firma "Bu Cadılar Bayramı'nda, gerçekten  sınırları zorlamak istiyoruz..." açıklamasında bulundu (Oumph)
Üretici firma "Bu Cadılar Bayramı'nda, gerçekten sınırları zorlamak istiyoruz..." açıklamasında bulundu (Oumph)

İsveç merkezli bitki bazlı protein üreticisi Oumph, insan eti tadında bitki bazlı, vegan burger üretti.
Avrupa, Avustralya ve Güney Afrika'da ticaret yapan firma, söz konusu burgeri Cadılar Bayramı için bir kereye mahsus olmak üzere ürettiğini açıkladı.
Şirket, pazar günü yaptığı açıklamada burgerlerin üretiminin Cadılar Bayramı’ndan sonra durdurulduğunu bildirdi. Açıklamada "Durdurulmasaydı bu ürkütücü olurdu" ifadelerine yer verildi.
İnsan eti fikri ürkütücü olsa da firma aslında bu hamleyle hayvanlardan yapılan ürünlerin kökenini sorgulatmayı amaçladı.
Oumph'un kurucu ortağı Ankan Linden, bu burgerin merak uyandırmasını ve biraz da iğrendirmesini beklediğini söyledi. Linden, fikrin insanları rahatsız etmeyi amaçladığını vurguladı.
Öte yandan söz konusu burgerin üretimi başka bir soruyu gündeme getirdi: Üretici firma, insan etinin tadını nasıl biliyor? Instagram’da bir kullanıcının bu yöndeki sorusuna cevap veren Oumph, "Araştırmak için sayısız saat harcadık" açıklamasında bulundu.
"Bunun çılgınca olduğunu biliyorum" diyen Linden, şefin hiçbir zaman gerçek insan etini tatmadığını vurguladı:
"Günün sonunda kimse ölmeyecek ve kimse hapse girmeyecek."
Smithsonian Enstitüsü’nün resmi dergisi Smithsonian Magazine editörü Rachel Nuwer, daha önce insan etinin tadını araştırmıştı. 
Nuwer, insanın kas dokusunun bileşenlerini domuz ve sığır etiyle karşılaştırdığı soruşturmasının ardından bu etin sığır eti gibi göründüğü ama tadının domuz eti veya dana etine daha çok benzediği sonucuna varmıştı.
Independent Türkçe, CNET, Smithsonian Magazine



Bilim insanları Venüs'ün yüzeyinin altında bir şeylerin hareket ettiğini söylüyor

New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)
New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)
TT

Bilim insanları Venüs'ün yüzeyinin altında bir şeylerin hareket ettiğini söylüyor

New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)
New York'ta Manhattan'ın batı yakasındaki Riverside Park'tan görüldüğü şekliyle 5 Haziran 2012'de Venüs'ün geçişi sırasında bulutlar Güneş'i kısmen kapatıyor (AFP)

Bilim insanları Venüs'ün yüzeyindeki gizemli özelliklerin, yüzeyinin altında bir hareketliliğe işaret edebileceğini öne sürdü.

Yeni bir araştırmaya göre, yüzeydeki neredeyse yuvarlak şekiller Venüs'ün aktif bir tektoniğe sahip olduğunu gösteriyor olabilir. Bulgular yeni olsa da bunları keşfetmek için kullanılan veriler aslında 30 yıldan eski ve ilk kez NASA'nın Magellan görevi tarafından bulunmuştu.

Bu davranış, Dünya'daki tektonik levhalara benziyor. Bunlar yoğun bir iç tabakanın üzerinde hareket eden ve yüzeyi sürekli değiştiren devasa kabuk parçalarıdır. Venüs'te tektonik levhalar yok ancak araştırmacılar yine de yüzeyin altındaki erimiş madde tarafından değiştirildiğini öne sürüyor.

Araştırmacılar yüzeydeki deformasyonları anlamak için Venüs'teki koronaları inceledi. Çapları onlarca ila yüzlerce kilometre arasında değişen bu koronalardan gezegende yüzlerce var ve gezegenin mantosundan yükselen maddenin üstteki kabuğu itmesiyle oluştukları düşünülüyor.

Bulgular sadece komşu gezegene ışık tutmakla kalmayıp bize Dünya'nın tarihi hakkında da bilgi verebilir.

Maryland Üniversitesi Baltimore County kampüsü ve NASA'nın Maryland eyaletindeki Greenbelt kentinde yer alan Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nde çalışan ve çalışmanın başyazarı olan Araştırma Görevlisi Gael Cascioli, "Bugün Dünya'da koronalar yok ancak gezegenimiz gençken ve levha tektoniği kurulmadan önce var olmuş olabilirler" diyor.

Yerçekimi ve topografya verilerini birleştiren bu araştırma, halihazırda Venüs'ün yüzeyini şekillendiren muhtemel yeraltı süreçlerine dair yeni ve önemli bir fikir veriyor.

Veriler, gezegenin yörüngesine 1990'larda girmesine rağmen Venüs'ün yerçekimi ve topografyası hakkında en iyi verileri elde eden Magellan görevi tarafından toplandı. Bu veriler koronalar hakkında ayrıntılar içerse de elde edildikleri dönemde bunların nedeni gizemini koruyordu.

Araştırmacılar bunlar için bir dizi açıklama önerdi. Ancak yeni araştırmada koronaların alttan gelen erimiş manto materyaliyle oluşması durumunda ne olacağını inceleyen ayrıntılı modeller yapıldı ve daha sonra bu simülasyonlar, gezegenden gelen gerçek verilerle karşılaştırıldı.

Sonuçlar eşleşiyor gibi görünüyor. Araştırmacılar, çalışmadaki 75 koronadan 52'sinin altında görünüşe göre manto malzemesinin yüzdüğünü ve muhtemelen yüzeyi etkilediğini tespit etti.

Bilim insanları Magellan verilerine, NASA'nın 2031'den önce fırlatılması beklenmeyen ve gezegenin yerçekimi ve diğer ayrıntıları hakkında yeni detaylar sağlayacak VERITAS görevinin de yakında eklenmesini umuyor. Bu sadece koronaları değil, daha genel olarak gezegenin jeolojisini anlamaya da katkı sağlayabilir.

Yeni çalışma hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan "A spectrum of tectonic processes at coronae on Venus revealed by gravity and topography" (Venüs'teki koronalarda yerçekimi ve topografyayla ortaya konan tektonik süreçlerin spektrumu) başlıklı makalede anlatılıyor.

Independent Türkçe