Şeyh Cerrah’taki Filistinli ailelerden İsrail mahkemesinin 15 yıllığına “koruyucu kiracılık” önerisine ret

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Şeyh Cerrah’taki Filistinli ailelerden İsrail mahkemesinin 15 yıllığına “koruyucu kiracılık” önerisine ret

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi'nde zorla evlerinden çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya olan Filistinli aileler, İsrail Yüksek Mahkemesi'nin 15 yıllığına "koruyucu kiracılık" önerisini reddetti.
Filistinli aileler, İsrail Yüksek Mahkemesi’nin önerisine ilişkin kararlarını Şeyh Cerrah’ta düzenledikleri basın toplantısında yaptıkları açıklamayla duyurdu.
Ailelerin adına basın açıklaması yapan aktivist Muna El-Kurd, “Bize Yahudi yerleşimci derneği ‘Nahalat Shimon’ bünyesinde koruyucu kiracı olma önerisinde bulunan işgal devleti mahkemesinin önerdiği uzlaşma yöntemini oybirliğiyle reddettik. Çünkü bu yöntem yavaş yavaş topraklarımıza el konulmasının önünü açıyor” dedi.
Kurd, “Bizim hesabımıza işgalin imajının adil gösterilmeye çalışılmasını kabul etmiyoruz ve yarım çözümlere de razı olmayacağız” ifadelerini kullandı.
İsrail Yüksek Mahkemesi’nin Filistinli aileleri evlerinden çıkma ya da “Yahudi yerleşimci derneğe boyun eğme” seçenekleriyle karşı karşıya bırakmanın “sömürgeci politikaların” bir parçası olduğuna vurgu yapan Kurd, Tel Aviv yönetiminin Yahudi yerleşimcilerle birlikte Filistin halkına karşı “zalimce” davrandığını ve “Filistin halkına karşı etnik temizlik yaptığını” kaydetti.
İsrail Yüksek Mahkemesi, 4 Ekim’de Şeyh Cerrah Mahallesi'nde zorla evlerinden çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya olan Filistinli ailelere 15 yıllığına "koruyucu kiracılık" önerisinde bulunmuştu.
Mahkeme, Filistinli ailelerin 15 yıl boyunca veya başka bir anlaşmaya varılana kadar “koruyucu kiracı” olarak tanınması önerisi yapmış ve buna göre, evlerine el konulması tehdidiyle karşı karşıya bulunan Filistinli aileler bu süre zarfında, evlerin yapıldığı arazinin sahibi olduğunu iddia eden “Nahalat Shimon" derneğine kira ödeyecekti.

Filistinli aileler tehcir tehdidiyle karşı karşıya
Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yıllardır yerlerinden edilme tehlikesi yaşayan 27 Filistinli ailenin korku ve endişeleri İsrail makamlarının baskılarıyla yeni bir boyut kazandı.
Kudüs Sulh Mahkemesi, Yahudi yerleşimcilerin talebi üzerine 2019'da Şeyh Cerrah Mahallesi'nde oturan 12 Filistinli ailenin evlerini yerleşimciler lehine boşaltmaları yönünde karar vermişti. Karara göre, bu ailelerden 4'ünün Ocak 2021'de evlerini boşaltmaları gerekiyordu.
Ailelerin itirazı üzerine kararın temyiz edilerek yeniden mahkeme sürecinin başlaması kararlaştırılmış ancak İsrail Merkezi Mahkemesi, şubat ortalarında 4 ailenin itirazını reddetmişti.
İsrail Merkezi Mahkemesi, bu yılın başında 7 ailenin, evlerini Yahudi yerleşimcilere bırakmak üzere boşaltması kararı vermişti.
Mahkeme son olarak 4 Mart'ta Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yaşayan Filistinli ailelerin, karara yönelik itirazlarını geri çevirmişti. Yüksek Mahkeme, 2 Mayıs'ta Şeyh Cerrah'taki 4 aileye, Yahudi yerleşimcilerle "anlaşmaları için" 6 Mayıs'a kadar süre tanımıştı.
İsrail Yüksek Mahkemesi'nde 9 Mayıs'ta görülen duruşmada da nihai karar çıkmamıştı.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.