İran, siber saldırıdan sonra benzin istasyonu ağını yeniden kuruyor

İran, ABD ve İsrail'in arkasında olduğunu iddia ettiği siber saldırıdan bir hafta sonra ülkedeki tüm benzin istasyonlarını elektronik dağıtım ağına yeniden bağladı.
Şarku’l Avsat’ın Mehr Haber ajansından aktardığı habere göre İran İslami Şura Meclisi Enerji Komitesi, siber saldırıyı görüşmek üzere olağanüstü bir toplantı yaptı. Komite Sözcüsü Milletvekili Mustafa Nehai, Mehr’e verdiği demeçte, “(Hasan) Ruhani hükümetinin sistemi yenilemeyi ihmal ettiğini” ifade etti. Nehai, “şu anda saldırı hakkında yorum yapamadıklarını ve daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu" belirtti. Aynı zamanda verdiği demeçte “akaryakıt dağıtım istasyonlarının arızalanmasına neden olan saldırının ardından site sunucu bilgilerinin kaybolduğuna dikkati çekerek, ‘güvenlik ve istihbarat servislerinin saldırıyı araştırdığına” işaret etti.
Ulusal Petrol Ürünleri Dağıtım Şirketi Sözcüsü Fatma Kahi “şu anda ülkedeki tüm akaryakıt dağıtım istasyonlarının merkezî akaryakıt dağıtım sistemine bağlı" olduğuna işaret etti. Kahi, "artık ülkenin tüm akaryakıt istasyonlarının (yaklaşık 4 bin 300 adet) elektronik kart kullanarak yakıt doldurmasının mümkün olduğunu” da sözlerine ekledi.
26 Ekim'deki siber saldırı, aylık sübvansiyonlu yakıt kotasını almayı sağlayan elektronik kartlar kullanılarak harekete geçen benzin istasyonu pompalarını çalıştıran akıllı sistemi bozdu. Bu kotanın bitmesi durumunda yakıt sübvansiyonsuz “bedava” doldurulacak.
Arıza, tüm istasyonların bozulmasına ve yakıt dolumu için bekleyen otomobil ve motosiklet kuyruklarının oluşmasına neden oldu. İran medyasına göre, Petrol Bakanlığı'ndan teknisyenler, pompaları yavaş yavaş sisteme yeniden bağlamadan önce manuel yakıt dolumuna izin vermek için akıllı dağıtım sistemini hızla terk etti.
İran Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Tuğgeneral Gulam Rıza Celali, saldırının arkasında Washington ve Tel Aviv'in ve adını belirtmediği üçüncü bir ülkenin olduğunu iddia ederken soruşturmanın sona ermediğini de sözlerine ekledi. Tuğgeneral Celali, devlet televizyonu IRIB TV’ye, “benzin istasyonlarına yapılan saldırının, Temmuz 2021'de demiryolu ağını ve Mayıs 2020'de ülkenin güneyinde bir limanı hedef alan ve kuşkusuz düşmanları ABD ve Siyonist rejim tarafından gerçekleştirilen" önceki iki saldırıya teknik olarak benzer" olduğunu ifade etti.
Önceki hükümette İçişleri Bakanı tarafından yapılan bir istatistiğe göre, Kasım 2021'in ortalarında iki yüzden fazla protestocunun, Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) 300 vakadan fazlasını tespit ettiğini belirtirken, güvenlik güçleri tarafından vurulmasıyla başlayan benzin protestolarının ikinci yıldönümü göz önüne alındığında, yetkililer İran sokaklarını sakinleştirmeye çalıştı. Protestolardan bir ay sonra yetkililer, Reuters'e verdiği demeçte, rejimin lideri Rehber Ali Hamaney'in protestoları durdurma emrinin ardından ölü sayısının 1.500'e ulaştığını belirtti.
İran ile İsrail arasında son yıllarda tırmanan gerilimin eksenlerinden birini siber saldırı girişimleri oluşturdu. İran'ı hedef alan en belirgin siber saldırılardan biri, Stuxnet virüsünün İran’ın nükleer programıyla bağlantılı tesisleri vurduğu Eylül 2010 saldırısına dayanmakta. İran ABD ve İsrail'i bu saldırıdan da sorumlu tutmuştu.

Rus haber ajansları, Kremlin'in bugün yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tüm Arap liderlerini ve Arap Birliği Genel Sekreteri'ni 15 Ekim'de yapılacak ilk Rus-Arap zirvesine davet ettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Rusya'nın Sputnik haber ajansından aktardığına göre davette, “Sayın Devlet ve Hükümet Başkanları! 34. Arap Birliği Zirvesi'nin açılışı vesilesiyle sizi içtenlikle selamlıyorum... Arap Birliği ile yapıcı diyalog ve tüm üyeleriyle dostane ilişkiler geliştirmeye kararlıyız. Bu bağlamda, Birliğinizin üye ülkelerinin tüm liderlerini ve Birliğin Genel Sekreterini, 15 Ekim'de yapmayı planladığımız ilk Rus-Arap Zirvesi'ne katılmaya davet ediyorum" ifadeleri yer aldı.

Putin, "Toplantının, tüm ülkeler arasında çok yönlü, karşılıklı yarar sağlayan iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da barış, güvenlik ve istikrarın sağlanmasının yollarının bulunmasına yardımcı olacağına" inandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı zirvenin, on binlerce sivilin hayatına mal olan Filistin-İsrail ihtilafının tırmanmasının, gerginliğin keskin bir şekilde artmasına ve komşu ülkeler ile Ortadoğu'nun tamamında çok sayıda toplumsal ve ekonomik sorunu daha da ağırlaştırmasına yol açtığı son derece zor bir zamanda düzenlendiğini kaydetti. Böyle bir ortamda Arap Birliği'nin çok taraflı diyalog ve etkileşim için etkili bir mekanizma olarak rolünün özellikle önemli hale geldiğini vurguladı.

Putin, Rusya'nın Arap ülkelerinin hem Milletler Cemiyeti içinde hem de diğer formatlarda bölgedeki mevcut çelişkileri çözmek için yürüttükleri ortak siyasi ve diplomatik çabaları kararlılıkla desteklediğini belirtti. Tüm ihtilaflı konuların, ülkelerin egemenlik ve toprak bütünlüğüne sıkı sıkıya saygıyı esas alan uluslararası hukuk temelinde çözülmesi gerektiği vurguladı.

İran, siber saldırıdan sonra benzin istasyonu ağını yeniden kuruyor