Cezayir yönetimi halk hareketinin yeniden alevlenmesinden endişeli

Cezayir’de Buteflika döneminden bu yana tutuklu bulunan bir aktivistin serbest bırakılması çağrıları yapılıyor

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (Getty)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (Getty)
TT

Cezayir yönetimi halk hareketinin yeniden alevlenmesinden endişeli

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (Getty)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (Getty)

Cezayir güvenlik güçleri, 2 Kasım’da çok sayıda halk hareketi (Hirak) aktivistine yönelik operasyon düzenledi. Gözaltına alınan aktivistler sonrasında serbest bırakıldı.
Hirak aktivistlerinin bazıları, geçen pazartesi günü Fransa sömürgeciliğinden Kurtuluş Devrimi’nin 67’inci yıl dönümü kutlamaları münasebetiyle gösteri düzenlemeye çalıştıkları için gözaltına alındı. Öte yandan avukatlar, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika döneminde girdiği cezaevinde 63 gün boyunca açlık grevi yapan Abdullah bin Naum’un sağlığının kötüleştiği konusunda uyardı.
Hirak aktivistlerinin yer aldığı ‘Tutuklularının Serbest Bırakılması Ulusal Komitesi’, 2 Kasım’da sosyal medya hesabı aracılığıyla polisin, bu ayın ilk gününde Kabiliye bölgesindeki Becaye vilayetinin Sedduk bölgesinde 14 eylemciyi gözaltına aldığını açıkladı. Sedduk’taki genç aktivistler, yerel yetkililerin devrimin yıldönümünü kutlamalarına paralel olarak gösteriler düzenleyerek, iktidara karşı sloganlar attı. Ancak güvenlik güçleri, gösterilerin şiddetlenmesi korkusuyla hızlı şekilde eylemlere müdahalede bulundu. Bazı eylemciler gözaltına alınırken, onlarcası da kaçmayı başardı.
Berberi azınlığın yaşadığı Kabail (Kabileler) bölgesinin en büyük şehirlerinden olan Tizi Vuzu vilayetinde polis, 10 eylemciyi birkaç saat alıkoyduktan sonra serbest bıraktı. Aynı şekilde geçen pazartesi günü başkentte de protesto girişimleri patlak verdi. Ancak halk hareketi meydanlarındaki geniş güvenlik takviyeleri, eylemcileri gösteri yapmaktan caydırdı.
Başta başkent Cezayir olmak üzere bazı şehirler, yetkililerin geçen Mayıs ayında Hirak’ın güç kullanarak engellemesinden bu yana kayda değer bir güvenlik konuşlanmasına tanık oldu. Eylemlerin durdurulmasına rağmen son aylarda tutuklamalar devam etti. Halk hareketinin sokaklara dönme ihtimali, iktidar için büyük bir endişe oluşturuyor.
Öte yandan düşünce mahkûmu Tevfik Bouras, 2 Kasım’da altı aylık hapis cezasını çektikten sonra Gardaya’daki cezaevinden salıverildi. Savcılık, Bouras’ı ‘halkı kışkırtmak, düzenli bir kuruluşa hakaret etmek, kamuoyunda kamu düzenini ve güvenliğini tehlikeye atacak kötü niyetli haberler yaymak’ ile suçluyor. Tutuklularının Serbest Bırakılması Ulusal Komitesi’nin raporlarına göre hapishanede, halk hareketiyle bağlantılı 250’den fazla kişi bulunuyor.
Yargı, geçen Mayıs ayında siyasi otoritenin ‘terörist’ olarak sınıflandırdığı iki örgüte (Kabileler Bağımsızlık Hareketi MAK ve Reşad Örgütü) mensup olduğu iddia edilen eylemciler hakkında son iki ayda yeni suçlamalarda bulundu. İki hareketi desteklemekle suçlanan en önde gelen isimler arasında gazeteciler Hasan Bouras ve Muhammed Moloc da yer alıyor. Onlarca aktivist, konuyla ilgili tebligatlar almaları sonrasında savcılık önünde hesap vermeyi bekliyor.
Öte yandan avukatlar ve insan hakları savunucuları, ülkenin batısındaki hücresinde hapsedilmesini protesto etmek için iki ayı aşkın süredir açlık grevinde olan özgürlük savaşçısı Abdullah bin Naum’un derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Bin Naum, Cumhurbaşkanı Abdelaziz Buteflika’nın iktidardan istifa etmesi (2 Nisan 2019) öncesinde tutuklandı. Avukatı Abdulgani Badi, medya organlarına Abdullah bin Naum’un sağlık durumunun kritik olduğunu ve ‘insani müdahaleye ihtiyaç duyduğunu’ söyledi.
Diğer yandan yasaklı İslami Selamet Cephesi’nin (FIS) Genel Başkan Yardımcısı Ali bin Hac, Facebook hesabı aracılığıyla ‘bağımsızlık devrimi sırasında büyük olayların yaşandığı başkent mahallelerine ziyaretinin engellenmesini’ protesto etti. Bin Hac, 18 yıldır hareketlerini takip eden güvenlik güçlerinin, kendisine yasağın ‘üst emirlerden’ kaynaklandığı bilgisi verdiğini söyledi.
Ali bin Hac, “Siyasi ve askeri otoritelerin, devrim hırsızlarının ve tacirlerinin kutlamaları tekelleştirmesi ve halkın gösteri hakkından yoksun bırakılması, otoritenin adaletsizliğinin açık bir göstergesidir” dedi.



Cezayir ve Türkiye arasında ekonomi, eğitim ve enerji alanlarındaki ortaklık güçleniyor

Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’ndan bir kare (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’ndan bir kare (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
TT

Cezayir ve Türkiye arasında ekonomi, eğitim ve enerji alanlarındaki ortaklık güçleniyor

Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’ndan bir kare (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’ndan bir kare (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)

Dün Cezayir'de gerçekleşen Türkiye-Cezayir Üçüncü Ortak Planlama Grubu Toplantısı’nda iki ülke arasında demir-çelik, tekstil, enerji, bayındırlık işleri ve çöl tarımı alanlarında devam eden iş birliği projeleri ele alındı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Cezayirli mevkidaşı Ahmed Attaf’ın başkanlığında yapılan toplantıda konuşan Attaf, ülkesinin Türkiye ile olan ticaret hacminden duyduğu memnuniyeti dile getirerek iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihinde görülmemiş seviyelere ulaşıldığını söyledi.

Attaf, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçtiğimiz yıl karşılıklı ticaret hacmimiz 6 milyar dolara ulaşarak benzeri görülmemiş seviyelere ulaştı ve iki ülke liderinin talimatı doğrultusunda bu rakamı 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz."

Bunun yanında kültür, yüksek öğrenim, bilimsel araştırma, sağlık ve diğer alanlarda ikili ilişkilerin ‘insani boyutlarının güçlendirilmesinden’ övgüyle söz eden Cezayirli Bakan, “Ancak hala daha fazlasını başarma arzusundayız” diye ekledi.

Ülkesinin bugün Türkiye'nin Afrika kıtasındaki birinci ticaret ortağı olduğunun altını çizen Cezayir Dışişleri Bakanı, “Türkiye ise Cezayir'de hidrokarbon sektörü dışındaki başlıca yabancı yatırımcı olarak kendine haklı bir yer edinmiştir” ifadelerini kullandı.

Özellikle enerji ve çöl tarımı alanlarında birçok ortak yatırım projesinin yanı sıra demir-çelik ve tekstil alanlarında Türk yatırımlarının arttığına işaret eden Attaf, “Bu bağlamda kaydedilen rakamlar yakın ve yakın gelecekte artmaya ve büyümeye uygun” şeklinde konuştu.

Fidan ve Attaf arasındaki son ikili görüşme geçtiğimiz şubat ayında Johannesburg'da düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları toplantısı çerçevesinde gerçekleşmişti. Attaf ayrıca 11-13 Nisan tarihleri arasında Türkiye tarafından düzenlenen Antalya Diplomatik Forumu'na katıldı.

dfrgthy
Cezayir ve Türkiye cumhurbaşkanları İstanbul'da bir araya geldiler, Mayıs 2022 (Cezayir Cumhurbaşkanlığı)

Anadolu Ajansı’nın (AA) haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Şubat 2018 ve Ocak 2020'de Cezayir'e yaptığı iki ziyaret, ‘iki ülke arasındaki ilişkilere yeni bir ivme’ kazandırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2020 yılında Cezayir'e yaptığı ziyaret sırasında iki ülke arasında üst düzey bir iş birliği konseyi kurulması kararlaştırılmıştı. Konseyin ilk toplantısı 16 Mayıs 2022 tarihinde Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un Türkiye ziyareti vesilesiyle 9 bakandan oluşan geniş bir heyetin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda iki ülke arasında 15 anlaşma imzalanıp ortak bir bildiri yayınlandı.