İYİ Parti Grup Başkanvekili Türkkan'ın küfrettiği şehit ağabeyi Tahir Gümren yaşadıklarını anlattı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İYİ Parti Grup Başkanvekili Türkkan'ın küfrettiği şehit ağabeyi Tahir Gümren yaşadıklarını anlattı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İYİ Parti Grup Başkanvekili Türkkan'ın küfrettiği Gümren "1997'den bu yana yaşayan bir acı var. Parçalanmış bir kardeş canı var. Hele o Lütfü Bey'e bir sorun da onun kardeşi parçalandı mı? Çuvallarla topladılar mı, doldurdular mı?" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Bingöl'de esnafı ziyaret ettiği sırada tepkisini dile getirdiği için İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan'ın küfrüne maruz kalan Tahir Gümren, "1997'den bu yana yaşayan bir acı var. Parçalanmış bir kardeş canı var. Hele o Lütfü Bey'e bir sorun da onun kardeşi parçalandı mı? Çuvallarla topladılar mı, doldurdular mı? Onu bir öğrensin önce" dedi.
Bingöl merkeze bağlı Gözer köyü yaylasında 1997 yılında hayvan otlatırken terör örgütü PKK'nın saldırısı sonucu şehit olan 14 yaşındaki İsa Gümren'in ağabeyi Tahir Gümren, Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları Derneği'nde Türkkan ile bugün yaşadıkları diyaloğu anlattı.
Birkaç gün önce Akşener'in Bingöl'e geleceğini duyduğunu ve yanına gidip bir şey söylemeyi ve dilekçe vermeyi düşündüğünü ama buna izin verilmeyeceğini düşündüğünden bağırdığını anlatan Gümren, şöyle konuştu:
"Galiba yaşadığım herhalde fotomontajdır veyahut ben rüşvet mi almışım, biri beni mi göndermiş ben anlayamadım. Biz onlar gibi değiliz. Öyle paralarımız yok kimse bizi göndersin de bunu yapsın da şunu yapsın. Ben onu bilmiyorum. Hakkari'ye giderken farklısın, İstanbul'a giderken farklısın, İzmir'e giderken farklısın. Terörle kalkıp oturan insanlarsanız ama utanmadan bizden de oy isterseniz. Onu anlamadım. Eğer şerefi, namusu, haysiyeti varsa, özellikle o milletvekiliyim diyen kişi, beni temsil eden sözde varsa erkek gibi çıksın desin, 'Vallahi ben bu adama hakaret ettim.' ben çıkıp bütün Türkiye'den özür dilerim. Eğer erkekse, delikanlıysa, çoluk çocuk sahibiyse, annesi, bacısı, kardeşi varsa kulağımda söylediği o çirkin söz, benim dilim varmıyor. Gerçekten söylemeye dilim varmıyor. Deriz ya, biz namus için yaşarız. Belki ben haykırdım, belki yanımda hasta bir adam, psikolojik sorunu olan bir insan kalkıp bunu söylerdi ama o söz söylenmez. Namus için yaşıyoruz. O sözü bana diyemez ama ben ne yapayım? Çünkü ben tektim, hiçbir şey yapamadım. Biri sağa çekti. Polislere çok teşekkür ediyorum. Bingöl Emniyeti'ne çok teşekkür ederim. Niye? Dediler ki seni buradan çekelim, belli olmaz. Aralarına seni alırlar, yani bir şey yaparlar. Beni çekip götürdüler."

"Benim yıllarca içimde olan bir acıydı, yani bir haykırmaktı"
İYİ Parti Grup Başkanvekili Türkkan hakkında emniyete giderek şikayette bulunduğunu aktaran Gümren, "1997'den bu yana yaşayan bir acı var. Parçalanmış bir kardeş canı var. Hele o Lütfü Bey'e bir sorun da onun kardeşi parçalandı mı? Çuvallarla topladılar mı, doldurdular mı? Onu bir öğrensin önce. O Meral Hanım'a da şunu söyleyin, sizin de bir kardeşiniz böyle parçalansaydı, sen toplasaydın galiba böyle yapmazdınız. Meclis'e girerken başka, Şırnak'a giderken başka, Hakkari'ye giderken başka. Eğer orası 'Kürdistan', burası 'Kürdistan' ise asıl nerede yaşadığımızı da ben bilmiyorum. Bunların hepsini artık unuttum. Ne diyeceğimizi artık bilmiyoruz. Benim yıllarca içimde olan bir acıydı, yani bir haykırmaktı" ifadelerini kullandı.
Olayın ardından tek başına kahvede oturduğunu ve kendisine küfür edeni araştırdığını kaydeden Gümren, şöyle konuştu:
"Gittim fotoğrafını tespit ettim ama dedim ki her şey net olsun. Çünkü kameralar vardı. Burası öyle dağ başı bir yer değil dedim. Gideyim de her şey tespitli olsun. Evet, gerçekten bana hakaret, küfürler eden aynı o şahıs alttan da bana tekme vurdu. Ayakkabıyla bana vurdu halen yarası var. Bunları çektim, hepsi rapordadır. Bana bu hakareti eden şahıs, bir de utanmadan gidip televizyonda diyor ki bunlar yalandır. Senin gibi bir insan olsa ne yazar olmasa ne yazar. Sen hangi yüzle insanların karşısına çıkıp da oy isteyeceksin ve senin başkanın hangi yüzle bu teröre destek vererek oy isteyecek. Hepinizi Allah'a bırakıyorum. Ben Türk adaletine güveniyorum. Ben alt tabanda bir vatandaşım, siz ise en üsttesiniz, milletvekilisiniz. Ben yanıma tek bir kişi alabiliyorum. Bingöl Şehit Aileleri Derneğine sırtımı dayıyorum başka kimsem yok. Bir üstte Allah'ım var."
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in kendisini bir paylaşımından dolayı dava ettiğini dile getiren Gümren, "Kadın (Akşener) benim hakkımda şikayette bulunmuştur. Evet ben tepkimi sosyal medya üzerinden verdim ve cezamı da aldım. Eğer bir genel başkan kalkıp da bir vatandaşa her gün, her biri bir avukatı bir vatandaşa mahkeme açıp da kazanıyorsa yazıklar olsun ona. Bir şey daha söyleyeyim. Sen hiçbir yere giderken yargılanmadan, sorgulanmadan nasıl bir davadır bu. Ben Bingöl'de oturuyorum, mahkemem İstanbul Çağlayan'da olmuş. Benim hiçbir şeyden haberim yok. Tebligat görmedim. Suç duyurusunda bulundum. Hepsini Allah'a, Türk adaletine havale ediyorum" ifadelerini kullandı.

"Türkkan Bingöl halkından özür dilemelidir"
Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen de Türkkan'ın bu hareketini esefle kınadıklarını söyledi.
Siyasetçilerin, oy istedikleri vatandaşa küfretmemesi gerektiğini vurgulayan Sözen, "Şehit ailelerimiz siyasetin malzemesi, oyuncağı değildir. Şehit ailelerimiz, kendilerine yönelik Türkiye'nin neresinde, kim tarafından hangi şekilde bir haksız uygulama yapılırsa, PKK terör örgütü desteklenirse, PKK terör örgütünün siyasi uzantılarıyla ilgili destek veren açıklamalar yapan siyasiler olursa bugünkü kardeşimizin yaptığı gibi, iyi niyetli bir şekilde gittikleri her ilde bu tür tepkilerle karşılaşmaları doğaldır. Fakat siyasiler ucuz sözler kullanmamalı" dedi.
Türkkan'ın sözlerinin büyük tepkiye yol açtığını ifade eden Sözen, "Lütfü Türkkan, özrü kabahatinden büyük, bu arkadaşımıza ağza alınmayacak küfründen dolayı öncelikle Türkiye'deki bütün şehit ailelerimizden, gazilerimizden ve Bingöl halkından özür dilemelidir. Bu küfür sadece bugün burada bu kardeşimiz nezdinde yapılmamıştır, Türkiye'deki bütün şehit ailelerimize, gazilerimize ve bütün Bingöl halkına yapılmıştır" diye konuştu.
Bingöl Şehit Aileleri, Gazileri ve İnsan Hakları Derneği (BİŞHAK) Başkanı Naim Tan bu küfrün sadece şehit ailesine değil bütün Bingöl'e yönelik olduğunu belirten Tan, Pazartesi günü Türkkan hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.



Çin ile ticaret anlaşması imzalandığını duyuran Trump, Hindistan’la da ‘yakında’ bir anlaşma bekliyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'daki bir etkinlikte konuşuyor. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'daki bir etkinlikte konuşuyor. (Reuters)
TT

Çin ile ticaret anlaşması imzalandığını duyuran Trump, Hindistan’la da ‘yakında’ bir anlaşma bekliyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'daki bir etkinlikte konuşuyor. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'daki bir etkinlikte konuşuyor. (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, ayrıntılara girmeden ABD'nin dün Çin ile bir ticaret anlaşması imzaladığını ve yakında Hindistan ile de olası bir anlaşmanın imzalanacağını belirtti.

Trump bu açıklamaları, Kongre'nin 4 Temmuz tatilinden önce geçirmesini istediği hükümet harcama tasarısını tanıtmak amacıyla Beyaz Saray'da düzenlenen bir etkinlik sırasında yaptı.

Bir Beyaz Saray yetkilisi, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticaret savaşını sona erdirme çabalarının ortasında, ABD'nin Çin ile nadir toprak elementlerinin ABD'ye sevkiyatının nasıl hızlandırılacağı konusunda bir anlaşmaya vardığını söyledi.

ABD ve Çin arasında mayıs ayında Cenevre'de yapılan ticaret görüşmeleri sırasında Pekin, 2 Nisan'dan bu yana ABD'ye uygulanan tarife dışı karşı önlemleri kaldırmayı taahhüt etti, ancak bu önlemlerden bazılarının nasıl iptal edileceği net değil.

ABD'nin yeni tarifelerine yanıt olarak Çin, çok çeşitli kritik elementlerin ve mıknatısların ihracatını askıya aldı ve dünya çapındaki otomobil üreticileri, uçak üreticileri, yarı iletkenler ve askeri yükleniciler için kritik tedarik zincirlerini bozdu.

Beyaz Saray yetkilisi, “ABD yönetimi ve Çin, Cenevre Anlaşması’nın uygulanmasına yönelik bir çerçeve üzerinde ek bir mutabakata vardılar” dedi.

Yetkili bu mutabakatın ‘nadir toprak elementlerinin ABD'ye hızlandırılmış sevkiyatının nasıl gerçekleştirileceğiyle ilgili olduğunu’ belirtti.

Bir başka yönetim yetkilisi, Washington ile Pekin arasındaki anlaşmanın hafta başında tamamlandığını ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg’ten aktardığına göre ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, “Nadir toprak elementlerini bize teslim edecekler ve bunu yaptıklarında karşı önlemlerimizi iptal edeceğiz” şeklinde konuştu.

Anlaşma, Trump'ın ocak ayında Beyaz Saray'a dönmesinin ardından aylarca süren belirsizlik ve ticaret kargaşasının ardından potansiyel bir ilerleme olduğunu gösteriyor, ancak aynı zamanda iki ülke arasında nihai bir ticaret anlaşması için halen uzun bir yol olduğunu da vurguluyor.

Bir kaynağa göre Çin, çift kullanımlı nadir toprak elementleri üzerindeki kısıtlamalarını ‘çok ciddiye alıyor’ ve bu malzemelerin ABD askeri kullanımına yönlendirilmediğinden emin olmak için alıcıları inceliyor. Bu durum lisans verme sürecini yavaşlatıyor.

Cenevre Anlaşması Pekin'in nadir toprak elementleri ihracatına getirdiği kısıtlamalar nedeniyle sekteye uğradı ve Trump yönetiminin Çin'e yarı iletken tasarım yazılımı, uçak ve diğer malların sevkiyatını engelleyen ihracat kontrolleriyle karşılık vermesine yol açtı.