Yemen ordusu Marib’in güneyindeki yerleri Husilerden geri aldı

Marib’deki savaşın ön cephelerinde yer alan ordu unsuru ve kabile savaşçısı (AFP)
Marib’deki savaşın ön cephelerinde yer alan ordu unsuru ve kabile savaşçısı (AFP)
TT

Yemen ordusu Marib’in güneyindeki yerleri Husilerden geri aldı

Marib’deki savaşın ön cephelerinde yer alan ordu unsuru ve kabile savaşçısı (AFP)
Marib’deki savaşın ön cephelerinde yer alan ordu unsuru ve kabile savaşçısı (AFP)

Yemenli askeri kaynaklar dün, aşiret mensupları tarafından desteklenen Yemen ordusu güçlerinin, Marib Valiliği'nin güneyindeki bazı bölgeleri Husi milislerinin kontrolünden geri aldığını duyururken, Yemen’de meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu, orduya destek operasyonlarının sürdüğünü ve onlarca teröristin öldürüldüğünü aktardı.
Yemenli resmi kaynaklara göre, yaşanan gelişmeler Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin, Husilerin bölgede İran gündemini uyguladığını söylediği darbeci milislere karşı askeri operasyonların devam ettiğini vurguladığı bir dönemde geldi.
Bu bağlamda Arap Koalisyonu, son 24 saat içerisinde Beyda Valiliği, Marib’in batısındaki Sirvah cephesi ve el Cevf bölgesinde Husi milislerin mekanizma ve unsurlarını içeren 29 operasyon gerçekleştiğini duyurdu.
SPA’nın haberine göre, Koalisyon tarafından yapılan açıklamada, 16 askeri aracın imha edildiği, 126 terörist unsurun etkisiz hale getirildiği operasyonların, Yemen Ulusal Ordusu’na destek sağlamaya devam ettiği kaydedildi.
Bu gelişmeler Arap Koalisyonu’nun, Sirvah ve el Cevf bölgesinde İran destekli Husi milislere yönelik 25 hedefleme operasyonunun duyurulmasından sonra yaşandı. Hedefleme operasyonları, 14 askeri aracın yanı sıra 115’i aşkın terörist unsurun etkisiz hale getirilmesini içeriyor.
Geçtiğimiz haftalarda Arap Koalisyonu, Yemen ordusuna ve direnişe destek amacıyla Marib ve el Cevf bölgesinde 3 bin Husi milislerine yönelik günlük operasyonlar başlattığını duyurdu.
Yemen ordusunun askeri medyası dün, aralarında Cuba ilçesinin de bulunduğu Marib Valiliği'nin güney bölgelerindeki muharebelerin seyrinin savunmadan taarruza değiştiğini duyurdu.
Yemen ordusuna ait medya merkezi askeri kaynaktan alıntıladığı haberinde, halk direnişinin desteklediği Yemen ordu güçlerinin Marib’in güneyindeki birkaç bölgede Husi milisleri şiddetli bir saldırı sırasında büyük ve ağır kayıplara uğrattığını, ayrıca ordu topçularının Marib’in güneyindeki farklı yerlerde milislerin toplanma hareketlerini hedef alarak teçhizat ve can kaybına neden olduğunu bildirdi.
Yemenli yerel kaynaklar, hükümet güçlerinin Dana ve Amud bölgelerinde ilerleme kaydettiğini ve Marib’i güneyden boğmaya hazırlanan Husi milislerin Cuba bölgesinin geri kalanının tamamının kontrolünü eline almaya çalıştığı sırada yenilgiye uğratıldığını aktardı.
Yemen Cumhurbaşkanı’ndan alıntı yapan yerel kaynaklar, halk direnişi tarafından desteklenen ordunun Marib, Şabva, el Cevf ve Taiz bölgelerindeki cephelerde Husi milislere karşı yürütülen askeri operasyonların ilerleyişi hakkında bilgi aldığını aktardı.
SABA haber ajansına göre, Yemen Savunma Bakanı Korgeneral Muhammed Ali el-Makdisi, Genelkurmay Başkanı Korgeneral Sağir bin Aziz ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde,  Husi milislerle yüzleşmek, Marib ve diğer bölgelerdeki yerlerinden edilmiş kişilere karşı ağır ve orta silahlarla işlenen kötülük ve suçlardan kurtarmak için safları birleştirerek çaba sarf etmenin önemine dikkati çekti.
Ayrıca büyük milli projenin kaçınılmaz bir şekilde galip geleceğine değinen Hadi, Husi milislerin sürekli saldırgan eylemleriyle savaşın sona ermesi konusunda isteksizliğini tüm dünyaya kanıtladığını,  güvenlik ve istikrarı bozmanın yanı sıra uluslararası seyrüseferi tehdit etmek için açıkça İran'ın bölgedeki gündemlerini uygulamaya çalıştığını aktardı. Yemen Cumhurbaşkanı, Husileri siviller ve yerlerinden edilmiş kişilere karşı sistematik suçlar işlemekle suçluyor.
Aynı kaynaklar, Yemen Cumhurbaşkanı’nın meşru hükümetin “barış ve ateşkesin önünde bir engel teşkil eden Husi milislerine karşı askeri operasyonları sürdürmek için tüm yönleriyle destek sağlama konusundaki istekliliğini yinelediğini” belirterek, Arap Koalisyonu’nun gösterdiği çabaları takdir ettiğini bildirdi.
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer El-Eryani, Marib'de Husilerin sivillere yönelik saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamada,  İran yapımı bir balistik füze ile yoğun nüfuslu el-Zaraa mahallesini hedef alan saldırıyı kınayarak, saldırının iki boş otobüsün yanması ve bölgedeki çok sayıda vatandaşın evinin hasar görmesiyle sonuçlandığını söyledi.
Yemenli bakan, Husi milislerin Marib’de yerleşim yerleri ve yerlerinden edilmiş kişilerin bulunduğu bölgelere İran yapımı balistik füzeler göndermeye devam ettiğini söyleyerek, yüzlerce ölü ve yaralının yanı sıra binlerce ailenin göç ettiğini kaydetti. Eryani, tüm bu yaşananlar karşısında uluslararası toplumun sessiz kalmasını ‘utanç verici’ olarak nitelendirdi.
Husilerin Marib ve Taiz'de füze ve topçu ateşi sonucu yüz binlerce sivilin hayatına yönelik tehditlerinin artmasıyla birlikte Yemen'in Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi Abdullah es Saidi dün BM Güvenlik Konseyi’ne gönderdiği mektupta, meşru hükümetin, Husi milislerin Marib ve Taiz’de sivil nüfusu ve köyleri hedef alan eylemleri hakkında şikayette bulunduğunu bildirdi.
Mektupta ayrıca, Husi milislerinin yerlerinden edilmiş kişilerin temel mal ve insani yardım akışına getirdiği kısıtlamalara ilişkin şikayetler de yer aldı.



Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyor

 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
TT

Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyor

 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)

 

Suriye Eğitim Bakanlığı'ndan üst düzey bir eğitim kaynağı, Bakanlığın, ana gücü Kürtler olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen kuzeydoğu Suriye bölgelerinde genel ve temel ortaöğretim sınavlarının düzenlenmesi için bir anlaşma duyurmak üzere olduğunu açıkladı. Bu anlaşma, bölgede yaşayan öğrencilere ve sakinlere final sınavlarına kendi bölgelerinde girme imkânı tanıyacak.

Bu kaynaklara göre, Kamışlı, Haseke, Rakka ve Deyrizor kırsalında dört sınav merkezinin açılacağı duyurulacak. Merkezlerin denetimini, Millî Eğitim Bakanlığı ile Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğusunda Kürt nüfusun yaşadığı bölgeleri yöneten "Özerk Yönetim"in Eğitim Kurumu yetkilileri birlikte yürütecek. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) da tarafsız gözlemci olarak katılacak.

Bu anlaşma, temel eğitim ve genel lise sınavlarına kayıtlı 25 binden fazla öğrenciyi kapsıyor. Bu öğrenciler, Haseke vilayetinden ve sadece bu vilayetin şehirlerinden geliyor. Ayrıca, Rakka vilayetinde ve Deyrizor vilayetinin kuzey ve doğu kırsalında, devlet okullarına devam eden binlerce öğrenci var. Geçen yılın sonunda Esed rejimin düşmesinden önce güvenlik bölgelerinde resmi müfredatla eğitim gördüler.

Öğrencilerin aileleri, sınavların düzenlenmesi için Şam ve Kamışlı arasında yürütülen görüşmelerin sonucunu sabırsızlıkla bekliyorlar, çünkü sınavların başlangıç tarihi önümüzdeki ayın başında.

Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları, Şam vilayetlerinde ve Suriye içinde çocuklarını kayıt ettirenlerin, sınavlar başlamadan önce, kayıtlarını bulundukları bölgelerdeki yeni merkezlere aktarabileceklerini açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı, bölgedeki yaşam ve ekonomik koşulların kötüleşmesi, alandaki dalgalanmalar ve genel gelişmeler nedeniyle bugüne kadar kayıt yaptıramayanlar için kayıt süresini uzatacak ve kapıları yeniden açık tutacak.

Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)

Özerk Yönetim Eğitim Otoritesi Başkanı Halef el-Matar, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Şam yönetiminin kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlenmesi konusunda Şam'dan resmi bir yanıt beklediklerini söyledi. Yetkililerin, "UNICEF ve Şam'daki hükümetin Eğitim Bakanlığı ile iletişim kurarak öğrencilerin haklarını güvence altına almak için yoğun çaba sarf ettiğini" vurguladı.

Bu eğitim yetkilisi, Şam Eğitim Bakanlığı'nın, yönetimin ilkokuldan ortaokula ve üniversiteye kadar olan eğitim kademelerini müfredata bağlamasının ardından, "Özerk Yönetim"in eğitim müfredatlarını ve mevcut okullarını tanımasını talep etti.

"Özerk Yönetim" yetkilileri, Şam hükümetinin, Kürtçe ve Süryanice öğrenmek isteyen öğrencilere, seçme özgürlüğünü velilere ve öğrencilere bırakarak, Kürtçe ve Süryanice dersleri tahsis etmesini ve "Özerk Yönetim" üniversitelerinin, yani Kamışlı'daki "Rojava", Rakka'daki "El-Şark" ve Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arab ("Kobani") kentindeki üç üniversiteyi, devrik rejimden sonra İdlib ve Halep kentlerindeki diğer özel üniversitelerle aynı doğrultuda resmen tanımasını ve resmileştirilmesini talep ediyor.

Bu eğitim girişimleri, Genel İstihbarat Müdürü Hüseyin es-Seleme'nin, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Abdi ile Deyrizor kırsalındaki el-Ömer petrol sahasında, geçen mart ayında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile imzalanan anlaşmanın uygulanması amacıyla bu ayın 5'inde dördüncü müzakere oturumunu gerçekleştirmesinin ardından geldi. Anlaşma, SDG güçlerinin, ona bağlı sivil kurumların ve yerel yönetim meclislerinin Suriye devlet yapısına entegre edilmesini öngörüyor.

Suriye Eğitim Bakanı Muhammed Turko, geçen ay "Özerk Yönetim" yetkilileriyle eğitim konusuna ilişkin ön mutabakatlara varıldığını açıklamıştı.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) Suriye'deki savaş ve çatışmaların eğitim üzerindeki etkisine ilişkin bir raporunda uyarıda bulunduğunu belirtmekte fayda var. Raporda, çatışmalar ve savaşların eğitim altyapısını tahrip etmesi sonucu binlerce çocuğun eğitiminde ciddi aksamalarla karşı karşıya kaldığı belirtildi. Raporda ayrıca, iktidardaki otoritelerin Suriye'deki öğrencilerin eğitim geleceğini kurtarmak için acil ve hızlı önlemler almaması halinde, örgütün “nesiller boyu sürecek bir felaket” olarak nitelendirdiği durumun ortaya çıkabileceği belirtildi.