Türkiye, Rusya ve ABD’nin alarma geçmesine rağmen SDG’ye karşı askeri yığınak yapmaya devam ediyor

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Suriyelilerin gönüllü geri dönüş planını Lübnan’daki hükümet krizi nedeniyle ertelemiştik” dedi.

Suriye’nin kuzeydoğusunda Irak sınırındaki bir bölgede görülen ABD ordusuna ait bir askeri araç (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusunda Irak sınırındaki bir bölgede görülen ABD ordusuna ait bir askeri araç (AFP)
TT

Türkiye, Rusya ve ABD’nin alarma geçmesine rağmen SDG’ye karşı askeri yığınak yapmaya devam ediyor

Suriye’nin kuzeydoğusunda Irak sınırındaki bir bölgede görülen ABD ordusuna ait bir askeri araç (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusunda Irak sınırındaki bir bölgede görülen ABD ordusuna ait bir askeri araç (AFP)

Türk güçleri Suriye’nin kuzeyindeki Fırat Nehri’nin doğusunda Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) ait noktaları bombalamaya devam ediyor. Ankara’daki yetkililerin SDG’ye karşı muhtemel bir operasyon düzenlemeyle ilgili açıklamalarında gözle görülür bir düşüşün olduğu bir ortamda Türkiye’nin Halep kırsalına yeni askeri takviyeler yapması üzerine ABD ve Rusya Ankara’yı bu operasyondan vazgeçirmek için alarma geçti.
Türkiye, Suriyelilerin gönüllü geri dönüş planını Lübnan’daki hükümet krizi nedeniyle ertelediğini açıklarken, sahada ise Türk obüsleri dün (cumartesi) sabahın erken saatlerinde Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke kentinin kuzeyinde yer alan Tel Tamir kırsalına bağlı Derdare ve Mucibra köylerini bombaladı. Bu sırada Türkiye’ye ait insansız hava araçları (İHA) bölgenin üzerinde yoğun uçuşlar gerçekleştirdi.
SDG’nin kontrolündeki bölgede bulunan birkaç ev Türk bombardımanından etkilendi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, önceki günlerde yaptığı açıklamada, Suriye’nin kuzeyinde SDG’ye ait tüm noktaların artık Türk güçlerinin hedefi olduğunu ifade etti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Türk bombardımanın bölgede maddi zarara neden olduğunu aktardı. Türk güçleri önceki gün de aynı bölgeyi bombaladı. Bu bombardıman, ABD güçlerine ait 7 askeri aracın Tel Tamir beldesinde devriye faaliyeti yürüttüğü ve Rus helikopterlerinin Türk güçleri ve desteklediği Suriye Milli Ordusu’na (SMO) ait bölgeler ile SDG bölgelerini birbirinden ayıran temas hatları üzerinde uçuş gerçekleştirdiği sırada meydana geldi.
Türk ordusu Suriye’nin kuzeyine askeri takviye yapmaya devam ediyor. Türkiye’ye ait bir askeri konvoy Halep’in kuzeydoğu kırsalındaki Fırat Kalkanı Bölgesinde bulunan El Bab kentine giriş yaptı. Konvoyda tank, ağır top, paletli zırhlı personel taşıyıcı ve zırhlı askeri araçların bulunduğu belirtildi. Bu konvoyun bölgeye girişi, Türk güçleri ve desteklediği grupların Fırat’ın doğusunda Barış Pınarı bölgeleri ile Ayn el-Arab (Kobani) kenti karşısındaki Türkiye-Suriye sınırına askeri takviyeler yapmasıyla eşzamanlı gerçekleşti.
Halep’in kuzeybatısındaki Afrin kentinin batısında yer alan Enab köyü cephesinde cuma günü Türkiye destekli Suriyeli gruplar ile SDG arasında yaşanan çatışmaların ardından iki taraf arasındaki temas hatlarında son iki gündür göreli bir sükûnet hâkim.
Öte yandan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriyeli mültecilerin ülkelerine gönüllü geri dönüşlerinin gerekliliği noktasında Türkiye’nin 3 komşu ülkeyle anlaştığını ancak Lübnan’daki hükümet krizi nedeniyle bu girişimi ertelediklerini söyledi. Çavuşoğlu, “Bu projeyi hayata geçireceğiz” ifadesini kullandı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nun Cuma akşam saatlerinde düzenlediği toplantıda Dışişleri Bakanlığı bütçesini sunan Çavuşoğlu, “Her halükarda, Suriyelilerin gönüllü geri dönüşleri meselesini uluslararası kamuoyunun gündemine sokmayı başardık. En son, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi de bu amaçla ülkemize geldi” dedi. Çavuşoğlu Türkiye'nin, dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke olduğunu ancak bu konuda daha fazla sorumluluk üstlenemeyeceklerini vurguladı.
Sayıları 3.7 milyon olduğu tahmin edilen Türkiye’deki Suriyeli mülteciler son dönemde sınır dışı edilmelerini talep eden kampanyalarla karşı karşıya. Bu kampanyalar Türkiye’nin bazı şehirlerinde yaşanan birtakım olayların ardından başladı. Bu olayların başında ise 2 Suriyelinin bir Türk gencini öldürmesi ve bir genci de yaralamaları geliyor. Nitekim bu olay, öfkeli
Türklerin Suriyelilerin evlerini ve iş yerlerini ateşe verdiği şiddet olaylarının
fitilini ateşlemişti. Bunun yanı sıra Suriyeli mültecilere karşı öfkenin tırmandığını ve Türk toplumunun muhalif partilerin -bunların başında ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve milliyetçi eğilime sahip İyi Parti ile Zafer Partisi’nin- kampanyalarından ne derece etkilendiğini gösteren bazı başka olaylar da yaşandı. Bu çerçevede kriz yaratan son olay, bir sokak röportajı sırasında bir Türk kadını ve eşi ile bir grup Suriyeli grup arasında geçen ‘muz’ tartışması oldu. Türk kadını tartışma sırasında ülkedeki sert ekonomik krizin gölgesinde hayat koşullarının kötüleşmesi sebebiyle ekonomik güçlerinin muz satın almaya elvermediğini ve aynı sebepten ötürü eşinin kuaföre gidemediğini dile getirdi. Videonun yayılmasının ardından Suriyeliler büyük miktarlarda muz satın aldıkları ve kuaför salonlarına muz astıkları fotoğraf ve videoları sosyal medya hesaplarından paylaşmaya başladı. Bazı Suriyeliler muz yedikleri ve Türklere karşı alaycı ifadeler kullandıkları videolar paylaştı. Hatta bazıları bu durumu Türk bayrağındaki hilalin yerine muz koyma noktasına vardırdı. Bu son olay Türkiye İçişleri Bakanlığı’nı harekete geçmeye sevk etti. Bakanlık, 7 Suriyeliyi gözaltına aldı ve haklarında sınır dışı işlemlerini başlatmak üzere bu kişileri Gaziantep Geri Gönderme Merkezi'ne gönderdi.
Diğer yandan16 dernek ve sivil toplum kuruluşu Genel Göç Başkanlığı’nın muz yeme videolarına katılan mültecilerin sınır dışı edilmesiyle ilgili açıklamasını reddeden ortak bildiri yayınladı. Bildiride mülteci sorunun, mültecilerin Türkiye’de yıllardır kötüye giden ekonomik kriz sebeplerinin parçası olmalarından kaynaklanmadığını aksine bu sorunun siyasilerin ve basın yayın organlarının mültecileri hedef alan söylemlerinin giderek artmasıyla bağlantılı olduğu ifade edildi.



Almanya ve Britanya'dan süper füze işbirliği

Almanya Başbakanı Friedrich Merz perşembe günü Londra'yı ziyaret ettiğinde Birleşik Krallık ve Almanya arasında geniş kapsamlı bir dostluk anlaşması imzalandı (AP)
Almanya Başbakanı Friedrich Merz perşembe günü Londra'yı ziyaret ettiğinde Birleşik Krallık ve Almanya arasında geniş kapsamlı bir dostluk anlaşması imzalandı (AP)
TT

Almanya ve Britanya'dan süper füze işbirliği

Almanya Başbakanı Friedrich Merz perşembe günü Londra'yı ziyaret ettiğinde Birleşik Krallık ve Almanya arasında geniş kapsamlı bir dostluk anlaşması imzalandı (AP)
Almanya Başbakanı Friedrich Merz perşembe günü Londra'yı ziyaret ettiğinde Birleşik Krallık ve Almanya arasında geniş kapsamlı bir dostluk anlaşması imzalandı (AP)

Alman medyasının aktardığı üzere, Britanya ve Almanya birbirlerini saldırılardan koruma sözü verirken, iki ülke yeni bir "süper füze" geliştirmeye hazırlanıyor.

Politico'ya göre iki ülke, Rus saldırganlığını caydırmak amacıyla gelecek 10 yıl içinde "süper Taurus" uzun menzilli füze sistemi inşa etmek üzere ortak bir askeri proje başlatıyor.

500 km menzilli 600 civarında Taurus füzesine halihazırda sahip olan Almanya, Ukrayna'nın bunları Rusya'ya karşı kullanmasına izin vermiyor.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz perşembe günü Londra'yı ziyaret ettiğinde Birleşik Krallık ve Almanya arasında geniş kapsamlı bir dostluk anlaşması imzalandı.

Alman bir yetkili bu hafta yaptığı açıklamada anlaşmanın, "Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırgan savaşı ışığında son derece önem" taşıyan karşılıklı yardıma ilişkin bir madde içerdiğini söyledi.

Britanya ve Almanya, Typhoon Eurofighter jeti ve Boxer zırhlı aracı gibi ortaklaşa ürettikleri ekipmanlar için diğer ülkelerden gelen siparişleri artırmak üzere "ortak ihracat kampanyaları yürütme" sözü verdi.

Satışların artmasını sağlayabilecek bu hamle, Almanya'nın Suudi Arabistan ve Türkiye'nin Typhoon almasını engellediği önceki 10 yıla göre önemli bir değişimi temsil ediyor.

Alman savunma teknolojisi şirketi Stark da bağları daha fazla derinleştiren bir kararla, yapay zeka destekli insansız sistemler üretmek üzere Britanya'da yeni bir fabrika kurmayı kabul etti. Bu, şirketin Almanya dışındaki ilk üretim tesisi olacak.

Anlaşmada savunmanın yanı sıra iki ülke arasında yeni bir doğrudan demiryolu bağlantısı geliştirme ve düzensiz göçle ortak mücadele etme sözleşmesi de yer alıyor.

Almanya yıl sonuna kadar bir yasa değişikliğiyle Britanya'ya yasadışı göçün kolaylaştırılmasını yasaklamayı taahhüt etti.

Böylece kolluk kuvvetleri, göçmen kaçakçılarının Britanya'ya yasadışı geçişlerde kullandığı tehlikeli küçük tekneleri gizlediği depo ve depolama tesislerini araştırmak için gerekli araçlara sahip olacak.

Victoria ve Albert Müzesi'ndeki imza töreninde konuşan Merz, "Bugün Almanya-Britanya ilişkileri için tarihi bir gün" dedi.

Savunma alanında, dış politikada ve aynı zamanda ekonomi ve iç politikada işbirliğimizi derinleştirmek istiyoruz.

Merz'in seyahatinin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Britanya'ya yaptığı üç günlük devlet ziyaretinin ardından gerçekleşmesi, kıtaya yönelik tehditler ve müttefikleri ABD'ye ilişkin belirsizliklerin yaşandığı bir dönemde, Avrupa'nın en büyük üç gücü arasında daha fazla işbirliğinin sinyallerini veriyor.

Avrupa, ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesinden bu yana ABD'nin yeni gümrük vergileriyle ve ülkenin, Rusya'nın istilasına karşı Ukrayna da dahil Avrupalı müttefiklerini savunma taahhüdüne ilişkin sorularla karşı karşıya kaldı.

Independent Türkçe