Fas’ta Kovid-19 salgınına karşı aşı kartı uygulaması

Salé şehrinde geçen hafta koronavirüs aşı merkezine giden Faslılar (Reuters)
Salé şehrinde geçen hafta koronavirüs aşı merkezine giden Faslılar (Reuters)
TT

Fas’ta Kovid-19 salgınına karşı aşı kartı uygulaması

Salé şehrinde geçen hafta koronavirüs aşı merkezine giden Faslılar (Reuters)
Salé şehrinde geçen hafta koronavirüs aşı merkezine giden Faslılar (Reuters)

Fas İçişleri Bakanı Abdulvafi Leftit yaptığı açıklamada, Fas yönetiminin aşı kartı kararını savundu.
Leftit, Fas parlamentosunun birinci birimi olan Temsilciler Meclisi’nin İçişleri Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığının 2022 yılı bütçesine ilişkin yapılan görüşme sırasında, ülkedeki yetkililerin amaçlarının insanların özgürlük ve hareketlerini kısıtlamak değil, bilakis yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ölümlerin azalmasına atıfta bulunarak, Faslıların hayatlarını korumak olduğunu söyledi.
Akabinde ise Leftit, "Normal bir durumda değiliz. Normal bir durumda karar vermiyoruz" diyerek, salgının küresel olduğunu ve Kovid-19 vakaları arttığında hükümetin kendisini bir çıkmaz içinde bulduğunu kaydetti.
21 Ekim’den bu yana kamu ve özel kurumlara giriş için resmi bir belge olarak istenilen aşı kartı, kamuoyunda ve birçok şehirde geniş çaplı tartışmalara ve protestolara yol açtı.
Aşı kartı yerine sağlık sertifikasının kabul edilmesi çağrısında bulunan muhalefete cevap olarak ve aşı kartına ek olarak, negatif sonuçlu PCR testlerinin ve tıbbi sertifikaların benimsenmesiyle ilgili Leftit, sağlık sertifikasının aşı kartı ile aynı olmadığını çünkü virüsten korunmayı garanti etmediğini söyledi.
Çalışmalar, aşı olup Kovid-19’a enfekte olan Faslıların, aşı olmayıp virüse enfekte olanlara göre daha az ciddi durum teşkil ettiğini gösteriyor.
Bakan Leftit, Fas'ın yeterli miktarda aşı sağladığını ve Fas Kralı 6’ncı Muhammed'in bunu sağlamak için şahsen mücadele ettiğini vurguladı.
Leftit ayrıca, vatandaşların koronavirüs nedeniyle ölmesini önlemenin en iyi yolunun aşı yaptırmak olduğunu söyledi.
Öte yandan Abdulvafi Leftit, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs ile mücadele etme konusunda tavsiyelerde bulunmak üzere atanan bilim kurulu üyelerine de övgüde bulundu.
Hükümetin kararları esas alarak tavsiye ve talimat verdikleri için onlara teşekkür ederek Leftit, bilim kurulu üyelerinin bazılarının bilindiğini ve basına açıklamalar yaptığını, bazılarının ise kamuoyu tarafından bilinmediğini söyledi.
Bakan ayrıca, tüm sağlık çalışanlarını salgınla mücadele ettikleri için seferber oldukları için tebrik etti.
Yaklaşık 37 milyon nüfusa sahip Fas genelinde Kovid-19’a karşı iki doz aşı yaptıranların sayısı 22 milyon 247 bin 253’e ulaşırken, tek doz aşı yaptıranların sayısı 24 milyon 308 bin 294 kişiye ulaştı.

 



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24