Oxford Üniversitesi, Britanya Faşistler Birliği’nin kurucusunun ailesinden 12 milyon sterlin bağış aldı

Max Mosley bu yıl martta, 81 yaşında hayatını kaybetti (Reuters)
Max Mosley bu yıl martta, 81 yaşında hayatını kaybetti (Reuters)
TT

Oxford Üniversitesi, Britanya Faşistler Birliği’nin kurucusunun ailesinden 12 milyon sterlin bağış aldı

Max Mosley bu yıl martta, 81 yaşında hayatını kaybetti (Reuters)
Max Mosley bu yıl martta, 81 yaşında hayatını kaybetti (Reuters)

Oxford Üniversitesi'nin Mosley ailesinin servetinden milyonlarca sterlinlik bağış kabul ettiği haberinin ardından üniversite "tam bir ahlaki çöküntü"yle suçlandı.
Imperial College London ve University College London dahil diğer üst düzey kurumların da Britanya Faşistler Birliği'nin kurucusu Sör Oswald Mosley'nin ailesinden para aldığı bildiriliyor.
The Telegraph'ın aktardığına göre bu kurumların hepsi, önceki aylarda hayatını kaybeden eski Formula 1 Başkanı Max Mosley'nin babasının miras parasını elinde tutmak için kurduğu vakıftan bağış kabul etti.
Oxford Üniversitesi'ndeki St. Peter's College'da fahri tarih öğretim üyesi olan Prof. Lawrence Goldman, üniversitesini bu fonu kabul ettiği için eleştirdi ve The Telegraph'a okulun "ahlaki pusulasının" artık "çalışmadığını" söyledi.
Goldman "Tam bir ahlaki çöküntü oldu" dedi.
Pazar günü Sky News'e konuşan Goldman şunları söyledi:
"Oxford'un çok parası var ve diğer kaynaklardan para almaya devam edebilir, her zaman da alır ama Oxford'da iyi şeyler yapabilirsin diye özünde lekelenmiş ve kirli parayı tutmaya devam etmen gerektiği argümanına katılmıyorum."
Goldman, programda, Max Mosley'nin azınlık grupları "terörize etmek ve yıldırmak" konusunda hiç özür dilemediğini ve "bu suç ve günahların kefaretini ödemeye" karar vermiş olsaydı üniversitelerin tutumunun farklı olabileceğini söyledi.
2018'de Max Mosley'nin 1960'larda babasının aşırı sağcı Birlik Hareketi için beyaz olmayan göçmenlerin tüberküloz, zührevi hastalıklar ve cüzam gibi hastalıkları yayma riski taşıdığını öne süren ırkçı bir siyasi kampanya broşürü yayımladığı ortaya çıkmıştı.
Goldman, "Olması gereken, çok uzun zaman önce Max Mosley'nin yaptıklarından dolayı özür dilemesiydi. Yaptıklarını itiraf etmeli ve sonra bu parayı, deyim yerindeyse yaptıklarının olumsuz sonuçlarına maruz kalan, faşist şiddetin mağdurlarına yardım etmek için çok verimli bir şekilde kullanmalıydı" dedi.
"O zaman, sizi de kabul ederseniz, Oxford'daki üniversiteleri de destekleyebilirdi."
The Telegraph'a göre, St Peter's College ve Lady Margaret Hall (LMH), 2017'den bu yana Mosley ailesinden 12 milyon sterlinden (yaklaşık 157 milyon TL) fazla bağış kabul ederken bunun 5 milyonu (yaklaşık 65 milyon TL) yeni bir öğrenci konaklama bloğuna harcandı.
Oxford Üniversitesi, tüm bağışların "yasal, etik ve itibar meselelerinin dikkate alındığı güçlü, bağımsız bir süreçten" geçtiğini söyledi.
St Peter's College, yeni konaklama bloğunun öğrencilerin yaşamlarında "gelecek nesiller için dönüştürücü bir fark" yaratacağını söyledi.
LMH, fonun "çok çeşitli ve düşük gelirli arka planlardan" öğrencilerin katılımına olanak sağladığını ve bu nedenle "bu hibenin LMH'nin çeşitlilik, kapsayıcılık ve ırkçılık karşıtı taahhüdüyle tamamen uyumlu olduğunu ve bu taahhüdün yerine getirilmesine yardımcı olduğunu" söyledi.
Independent Türkçe



Netflix'in seri katil dizisinin yeni yıldızı tepki çekti

Charlie Hunnam, 13 Aralık 2023'te Hollywood'daki İsyan Gezegeni - Birinci Bölüm: Ateşin Çocuğu (Rebel Moon - Part One: A Child of Fire) galasına katılıyor (AFP)
Charlie Hunnam, 13 Aralık 2023'te Hollywood'daki İsyan Gezegeni - Birinci Bölüm: Ateşin Çocuğu (Rebel Moon - Part One: A Child of Fire) galasına katılıyor (AFP)
TT

Netflix'in seri katil dizisinin yeni yıldızı tepki çekti

Charlie Hunnam, 13 Aralık 2023'te Hollywood'daki İsyan Gezegeni - Birinci Bölüm: Ateşin Çocuğu (Rebel Moon - Part One: A Child of Fire) galasına katılıyor (AFP)
Charlie Hunnam, 13 Aralık 2023'te Hollywood'daki İsyan Gezegeni - Birinci Bölüm: Ateşin Çocuğu (Rebel Moon - Part One: A Child of Fire) galasına katılıyor (AFP)

Sons of Anarchy'nin yıldızı Charlie Hunnam, Ryan Murphy'nin Netflix dizisi Canavar'ın (Monster) üçüncü sezonunda, azılı seri katil Ed Gein'i canlandırmak üzere kadroya dahil oldu fakat bu seçimden herkes memnun değil.

Gerçek suç antoloji dizisi, 19 Eylül'de Netflix'e dönüyor ve 1996'da ebeveynlerinin cinayetinden hüküm giyen Menendez kardeşler Lyle ve Erik'i işliyor.

Dizinin birinci sezonunda, Mare of Easttown ve X-Men'in yıldızı Evan Peters, "Milwaukee Yamyamı" ve "Milwaukee Canavarı" isimleriyle de bilinen, 1978 ila 1991'de 17 yetişkin erkek ve oğlan çocuğunu öldürerek parçalara ayıran Jeffrey Dahmer'ı canlandırmıştı.

İkinci sezon henüz Netflix'te gösterime girmemişken dizinin üçüncü sezonunda, Teksas Katliamı'ndaki Deri Surat (The Texas Chainsaw Massacre'daki Leatherface), Sapık'taki (Psycho) Norman Bates ve Kuzuların Sessizliği'ndeki (The Silence of the Lambs) Buffalo Bill gibi popüler kültürde bir dizi kurmaca katile ilham veren seri katil Ed Gein'e odaklanılacağı duyurulmuştu.

44 yaşındaki Hunnam, iki kadını öldürerek ve birçok mezar soyarak, çaldığı vücut parçalarıyla evini dekore ettiği hatta parçalardan mobilya ve giysi yaptığı 1957'de ortaya çıkan Gein'i canlandıracak.

Bu, Gein'in hikayesinin ilk ele alınışı değil. In the Light of The Moon isimli, Ed Gein olarak da bilinen 2000 yapımında Steve Railsback başroldeydi ve eleştirmenler, filmi sert bir şekilde yermişti.

Gein'in hikayesinin yeni yorumu, sosyal medyada şimdiden tepki çekiyor ve pek çok kişi Hunnam'ın rolü canlandırmak için doğru kişi olmadığını düşünüyor.

Bir kişi şöyle yazdı:

Popüler olmayan bir görüş: Seri katilleri romantize etmeyi bırakmalıyız. Charlie Hunnam'ı seviyorum ve bu canlandırmayı izleyebilirim ama Ed Gein asla gerçek hayatta tanışmak isteyeceğim biri değil.

Başka biri de ekledi:

Ed Gein şeytani biri. Bu katiller şeytani. Ryan Murphy'nin dizileri onları seks sembollerine çeviriyor.

Bir başkası da şöyle dedi:

Ed Gein gelmiş geçmiş en kötü seri katillerden biriydi, Sapık (Psycho) ve Deri Surat'a ilham vermişti ve Charlie Hunnam gibi görünmüyordu. Çekici olmaması lazım.

Canavar, sansasyon yarattığı halde tartışmalara da konu olmuştu. Birinci sezonun popülerleşmesinin ardından dizinin kurbanları suistimal ettiğine inanan birçok kişi yapımı kınamıştı.

Jeffrey Dahmer'ın kurbanlarının aileleri de tepki göstererek dizinin travma yarattığını ifade etmişti. Daha sonra, ailelerden bazılarını geçmişte temsil eden Milwaukeeli bir avukat, Murphy'ye kârını eski müvekkilleriyle paylaşması için çağrı yapmıştı.

Thomas M. Jacobson, o dönemde "Murphy'nin Dahmer kurbanlarının aileleri adına atabileceği tek anlamlı adım, suistimal edildikleri ve travmaları sürdüğü için Netflix'in kârından maddi bir karşılık vermek olur" demişti.
Independent Türkçe