ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi: Yemen’deki ekonomik krizle mücadele için Riyad Anlaşması uygulanmalı

ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi ile görüşmede (ABD Dışişleri Bakanlığı)
ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi ile görüşmede (ABD Dışişleri Bakanlığı)
TT

ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi: Yemen’deki ekonomik krizle mücadele için Riyad Anlaşması uygulanmalı

ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi ile görüşmede (ABD Dışişleri Bakanlığı)
ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi ile görüşmede (ABD Dışişleri Bakanlığı)

ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking, Yemen’deki endişe verici ekonomik duruma karşı koymak için Riyad Anlaşması’nın uygulanması çağrısında bulundu.
Lenderking, Yemen Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi ile Riyad’da yaptığı görüşmede, “Yemenlilerin karşı karşıya olduğu ortak tehditlere karşı işbirliği yapma zamanı geldi. Hükümetin Yemen’de acil ekonomik reformları ilerletme çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Öte yandan, Birleşmiş Miletler (BM) Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg, göreve atanmasından bu yana ilk ziyaretini Husiler tarafından kuşatılan Taiz şehrinde yaptı.
Grundberg, Taiz’deki sivillerin temel hizmetlerin bozulması ve kötüleşen ekonomik durumdan büyük ölçüde zarar gördüğünü, insanların su, elektrik gibi temel ihtiyaçlarından yoksun kaldığını söyledi.
Barış inisiyatifleri elde etmek için birçok fırsat olduğunu ifade eden Grundberg, BM’nin Yemen’de barışı sağlamaya yönelik her türlü çabayı desteklediğini belirtti.
BM Yemen Özel Elçisi’ne, savaşın başlamasından bu yana Husiler tarafından kuşatılan Taiz şehrindeki insani durum hakkında bilgi verilmesi bekleniyor.
Bu ziyaret, Maskat ve Riyad’da meşru Yemen hükümetinin yanı sıra Suudi Arabistan ve Umman liderleriyle yapılan bir dizi müzakerenin ardından geldi.
Taiz, 2014 yılında meşru hükümeti deviren Husilerin saldırı, kuşatma ve yıkımından Yemen’de en çok etkilenen şehirlerden biri oldu.



WSJ: Hizbullah'ın Beyrut Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı girişimi engellendi, onlarca çalışan işten çıkarıldı

Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
TT

WSJ: Hizbullah'ın Beyrut Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı girişimi engellendi, onlarca çalışan işten çıkarıldı

Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)

Wall Street Journal'ın (WSJ) Lübnanlı üst düzey askeri yetkililere dayandırdığı haberine göre, Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'nda çalışan onlarca kişi Hizbullah mensubu oldukları şüphesiyle işten çıkarıldı ve havalimanı üzerinden örgüte 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimi engellendi.

WSJ, Lübnanlı yetkililerin Hizbullah'ın ülke üzerindeki hakimiyetini gevşetmeye çalıştığını ve bunun örgütün yıllardır kaçakçılık kanalı ve ülkedeki hakimiyetinin bir sembolü olarak kullandığı havaalanında başladığını bildirdi.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, “Kaçakçılar gözaltına alındı ve şimdi yasal prosedürler uygulanıyor” dedi.

Hizbullah'ı destekleyen İran'dan yapılan birçok uçuş şubat ayından bu yana askıya alındı.

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, yetkililerin havalimanına yapay zekâ destekli yeni gözetleme teknolojileri kurduğunu söyledi.

Bu revizyon, Hizbullah'ın etkisini ve gelir kaynaklarını azaltmaya yönelik daha geniş çaplı bir çabanın parçası. Lübnan Başbakanı Selam WSJ’ye yaptığı açıklamada, “Farkı hissedebilirsiniz. Lübnan'ın modern tarihinde ilk kez kaçakçılık konusunda daha iyi durumdayız” ifadelerini kullandı.

Lübnan dış dünya ile bağlantısını Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndan sağlıyor. Hizbullah'ın havalimanı üzerinde süregelen nüfuzu, burayı, İran'ın Hizbullah'a nakit ikmali yapmak için havalimanını kullandığından şikâyet eden İsrail'in saldırılarına açık hale getirdi.

Havalimanını geri alma hamleleri, Lübnan ordusunun Beyrut'un kasım ayında Tel Aviv'le üzerinde anlaştığı ateşkesin temel şartlarından biri olan Güney Lübnan'daki Hizbullah mevzilerini ve silah depolarını dağıtma konusunda ilerleme kaydettiği bir dönemde geldi.

ABD'li ve İsrailli askeri yetkililer, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın güneydeki limanlar ve silahlar üzerindeki kontrolünü sınırlandırmak için attığı adımlardan memnuniyet duyduklarını ifade etseler de daha yapılacak çok iş olduğunu söylüyorlar. ABD'li yetkililer Lübnan'ın yeni teknokrat liderliği altında daha fazla devlet kontrolü konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olduklarını ifade ettiler.

Ateşkesi denetleyen uluslararası komitenin üyesi olan üst düzey bir ABD'li yetkili şunları söyledi: “Burada umutlanmak için bir neden var. Sadece altı ya da yedi ay oldu ve geçen kasım ayında ulaşılabileceğinden emin olmadığım bir noktaya ulaştık.”

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Lübnan emniyetinin kısa bir süre önce havalimanı üzerinden Hizbullah'a 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimini engellediğini bildirdi. Militan örgütün üyeleri para getirmek için havalimanını kullanmakta zorlandıklarını kabul ettiler. Hizbullah şu anda taahhütlerini finanse etmekte zorlanıyor. Örgüt, aralık ayında Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra İran'dan Suriye'ye uzanan ana silah kaçakçılığı rotalarını kaybetti.

Lübnanlı yetkililerin baskıları başlamadan önce Hizbullah, sahadaki personeli ve parlamentodaki büyük bloğu sayesinde Beyrut Havalimanı’nda önemli bir nüfuza sahipti ve bu sayede reform çabalarını engelleyebiliyordu. Havalimanının güvenliğini sağlamak, devlet kontrolünü sağlamlaştırmaya çalışan hükümetin en önemli önceliklerinden biri. Geçtiğimiz şubat ayında ordu, Lübnanlı yetkililerin bir İran uçağının inişine izin vermemesini protesto etmek için havalimanına giden yolları kapatan Hizbullah destekçileriyle karşı karşıya geldi.