Suriye medyası: Hava savunma sistemlerimiz İsrail saldırısına engel oldu

İsrail saldırılarına karşılık veren Suriye hava savunma sistemleri (Reuters)
İsrail saldırılarına karşılık veren Suriye hava savunma sistemleri (Reuters)
TT

Suriye medyası: Hava savunma sistemlerimiz İsrail saldırısına engel oldu

İsrail saldırılarına karşılık veren Suriye hava savunma sistemleri (Reuters)
İsrail saldırılarına karşılık veren Suriye hava savunma sistemleri (Reuters)

Suriye Devlet Televizyonu, Suriye hava savunma sistemlerinin İsrail’in orta ve kıyı bölgelerine düzenlediği saldırıyı engellediğini açıkladı.
Reuters’in haberine göre İsrail saldırısı iki askerin yaralanmasına ve maddi kayıplara yol açtı. Yapılan açıklamalarda Suriye savunmasının, İsrail’in gönderdiği füzelerin çoğunu düşürmeyi başardığı belirtildi. Suriye, daha önce Humus kırsalına düzenlenen saldırıları da engellemişti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Direktörü Rami Abdurrahman AFP’ye verdiği demeçte, “İsrail füzeleri rejim güçlerine ait askeri alanların bulunduğu Humus’un güneydoğusundaki Şayrat Askeri Havaalanını ve İran destekli grupların bulunduğu yerleri hedef aldı” dedi.
SOHR, ülkenin batısı ve ortasındaki hava savunmasının İsrail’e ait en az 4 füzeyi engellediğini belirtti.
İsrail, geçtiğimiz yıllara Suriye’de özellikle İran ve Hizbullah’ı hedef alarak düzinelerce hava saldırısı düzenlemişti.
SOHR, 3 Kasım’da İsrail’in Şam kırsalında İran’a sadık savaşçılara ait olan silah ve mühimmat depolarının olduğu birkaç bölgeyi hedef aldığını belirtti.
Geçtiğimiz Ekim ayının sonunda Şam kırsalında bazı noktaları hedef alan İsrail saldırında İran destekli gruplardan 5 kişi öldürülmüştü. Ekim ayının ortalarında ise Humus’un doğu kırsalına yapılan saldırılarda İran destekli savaşçılardan 9 kişi ve bir Suriyeli asker hayatını kaybetmişti.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.