İran Kudüs Gücü Komutanı Kaani, Kazımi’yi hedef alan saldırının ardından Bağdat’ta

Güvenlik ve Haşdi Şabi kaynakları, suikast girişiminde Hizbullah Tugayları ve Asayib Ehlil Hak grubunun sorumluluğu olduğuna işaret etti.

Başka bir saldırı ihtimaline karşı önceki gece Bağdat’ta sıkı güvenlik önlemleri alındı (Reuters)
Başka bir saldırı ihtimaline karşı önceki gece Bağdat’ta sıkı güvenlik önlemleri alındı (Reuters)
TT

İran Kudüs Gücü Komutanı Kaani, Kazımi’yi hedef alan saldırının ardından Bağdat’ta

Başka bir saldırı ihtimaline karşı önceki gece Bağdat’ta sıkı güvenlik önlemleri alındı (Reuters)
Başka bir saldırı ihtimaline karşı önceki gece Bağdat’ta sıkı güvenlik önlemleri alındı (Reuters)

İran Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani, Bağdat Yeşil Bölge’de konutu silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) hedef alınan ve suikast girişiminden kurtulan Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’ye ‘destek vermek’ amacıyla dün Bağdat’a gitti. Iraklı iki güvenlik yetkilisi ve silahlı gruplara yakın kaynaklar ise, saldırının İran destekli en az bir silahlı grup tarafından düzenlendiğini söyledi.
Reuters’a konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen kaynaklar, SİHA’ların ve patlayıcıların İran yapımı olduğunu belirtti.
Reuters’ın haberine göre, İran’ın Irak’ta desteklediği bir silahlı grup, saldırı ve saldırıyı düzenleyen taraf hakkında yorum yapmayı reddetti. Reuters yorumlarını almak için İran destekli diğer gruplara ulaşamadığını ve ayrıca Tahran hükümetinin açıklama talebine henüz yanıt vermediğini kaydetti.
Iraklı iki güvenlik yetkilisi ve İran’ın Irak’ta desteklediği silahlı gruplara yakın üç kaynak, Reuters’a yaptıkları açıklamada, saldırının İran destekli en az bir grup tarafından düzenlendiğini ve özellikle belirli bir grup ismi vererek biraz farklı bir değerlendirmede bulundular. İki güvenlik yetkilisi, Hizbullah Tugayları ve Asayib Ehlil Hak’ın bu saldırıyı birlikte düzenlediğini söyledi. Silahlı gruplara yakın bir kaynak, Hizbullah Tugayları’nın saldırıda parmağının olduğunu ancak Asayib Ehlil Hak’ın saldırıda rol alıp almadığından emin olmadığını ifade etti. Reuters’a göre söz konusu iki grup olay hakkında henüz yorum yapmadı.
İran ise saldırıyı kınayarak gerginliği düşürmek için çalışmaya başladı. İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Başkanı General Ali Şemhani, Yeşil Bölge’de gerçekleşen olayın ardından sabahın erken saatlerinde saldırıyı kınayan ilk isimler arasında yer aldı. Şemhani saldırıyı ‘yeni bir fitne’ diye niteledi. İranlılar bu olayda da ABD’nin rolünü es geçmedi ve Kazımi’nin uğradığı saldırıdan ABD ve onun yerli uzantılarını sorumlu tuttu.
İran olayı kınamakla yetinmedi aksine Irak dosyasına bakan İran Devrim Muhafızları’na bağlı Küdüs Gücü Komutanı İsmail Kaani’yi Bağdat’a gönderdi. Sızdırılan bilgilere göre, Kazımi’ye karşı yapılan saldırı karşısında öfkelenen Kaani, geçmiş olsun dileklerini iletmek amacıyla Kazımi ile bir araya geldi. Kaani, Bağdat’taki temasları kapsamında silahlı grupların liderleri de dahil olmak üzere sınırlı sayıda Şii liderle görüştü. Elde edilen bilgilere göre Kaani, Kazımi’nin hedef alınmasını kabul edilemez bulduğunu ve bunun uygun olmadığını ve bizzat İran’a zarar vereceğini ifade ederek, seçimlerde ağır bir yenilgi alan İran destekli grupların seçim sonuçlarını kabul ederek gerginliği düşürme önerisinde bulundu.
İran Dışişleri Bakanlığı, Kazımi’nin konutuna düzenlenen saldırının faillerini ortaya çıkarmak için Irak’a destek verme hususunda anlaştıklarını duyurdu. Siyasi gözlemciler bu anlaşmayı, İran’ın eşi görülmemiş bu olayda suçsuzluğunu ispatlama çabası olarak değerlendirdi.
İran’ın destek açıklaması, ABD Başkanı Joe Biden’ın saldırıyı sert sözlerle kınamasının ardından geldi. Biden ayrıca ABD Ulusal Güvenlik ekibine saldırıya ilişkin soruşturmalara katılması ve Irak tarafına mümkün olan her türlü yardımı sunması talimatı verdi. Washington’un yaptığı bu cömert yardım teklifi, Bağdat Yeşil Bölge’de bulunan ABD Büyükelçiliği binası saldırıya uğrarken bile sunulmamıştı. ABD’lilerin soruşturmalara katılması, ABD’nin bu meseleye ciddi bir şekilde müdahil olacağı anlamına geliyor. Değerlendirmelere göre ABD’nin soruşturmalara fiilen katılması veya en azından destek verse bile, Amerikalıların, soruşturma komitesinin çalışmalarını tamamladıktan sonra İran destekli silahlı gruplara karşı sahada sonuçları olacak farklı bir strateji izleyeceğine işaret ediyor. Kazımi’nin Askeri Sözcüsü, SİHA’ların Bağdat’ın kuzeydoğusundan havalandığını açıklamıştı.
Kazımi’ye suikast girişiminden iki gün sonra, askeri birliklerin konuşlandığı Yeşil Bölge’de alınan sıkı güvenlik tedbirleri dışında başkent Bağdat’ta hayatın normale döndüğü görüldü. Askeri birlikler Kazımi’nin halen başkanlığını yürüttüğü İstihbarat Servisi binasının yakınındaki El-Mansur Bölgesi’ne konuşlandı. İstihbarat Servisine yaklaşık bir hafta önce roket saldırısı düzenlenmiş, fırlatılan roketlerden bazıları İstihbarat Servisi binasının bitişiğindeki El-Emirat Caddesi’ne düşmüştü. İstihbarat Servisi’ni hedef alan roketler ile Kazımi’nin konutunu hedef alan SİHA’lar arasında bir bağlantı var. Zira birinci saldırı, ikinci saldırının habercisi konumundaydı.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.