Filistin Başbakanı Iştiyye’den ABD Kongresi’ne, ‘FKÖ’yü hedef alan yasalarda değişiklik yapma’ çağrısı

Filistin Başbakanı Iştiyye’den ABD Kongresi’ne, ‘FKÖ’yü hedef alan yasalarda değişiklik yapma’ çağrısı
TT

Filistin Başbakanı Iştiyye’den ABD Kongresi’ne, ‘FKÖ’yü hedef alan yasalarda değişiklik yapma’ çağrısı

Filistin Başbakanı Iştiyye’den ABD Kongresi’ne, ‘FKÖ’yü hedef alan yasalarda değişiklik yapma’ çağrısı

Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, ABD Kongresi’ne Filistin Devleti’ni tanıma, Filistin yönetimini ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nü terörle ilişkilendiren ABD yasaları ve yönetmeliklerin değişiklik yapması çağrısında bulundu.
Iştiyye dün (pazartesi) ABD Kongresi’ndeki Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörlerden oluşan bir heyeti Ramallah’ta bulunan ofisinde karşıladı. ABD heyetinde Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Komisyonu Başkanı Senatör Ben Cardin, Milletvekili Steny Hoyer, Senatör Robert Patrick Casey Jr., Milletvekili Robert Jones Portman, Steve Cohen, Emanuel Cleaver yer alıyordu. Iştiyye heyet ile görüşmesinde Kudüs’te yeniden ABD Konsolosluğu açılması ve Kudüs şehrindeki statükonun korunması başta olmak üzere ABD yönetiminin seçim kampanyası döneminde verdiği taahhütleri yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.
1987’de kurulan FKÖ’nün ABD Kongresi tarafından terörü destekleyen bir terör örgütü yapılanması olarak kabul edilmesi hakkında konuşan Iştiyye, 1994’te imzalanan Oslo Anlaşması’ndan bu yana tüm ABD başkanlarının her 6 ayda bir Kongre’nin FKÖ ile ilgili kararlara müdahale ettiğini ancak Filistinlilerin bu duruma bir son verilmesini istediğini söyledi.
ABD heyeti ile görüşmesinden siyasi sürecin geleceğine değinen Iştiyye, İsrail’i iki devletli çözüme karşı ‘sistematik yıkım’ politikası izlemek, Filistinlilere karşı günübirlik insan hakları ihlalleri işlemek ve Filistinlilerin geçim durumunu zorlaştırmakla suçlayarak, “İsrail’in dostlarına düşen görev, İsrail’i, sömürgeci politikasını ve insan hakları ihlallerini sürdürerek kendisinin ve bölgenin geleceğini tehlikeye atmaktan alıkoymasıdır” dedi. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği insan haklarına yer verdiği raporuna dikkat çeken Iştiyye, İsrail’i “Apartheid Devleti” diye niteledi.
Filistin Başbakanı, ABD’li misafirleriyle görüşmesinde ayrıca şunları kaydetti:
“Filistinlilerin kullanamadığı yollar ve otobüsler var. El-Halil bölünmüş, Kudüs, Batı Şeria ile arasına örülen bir duvarla kuşatılmış, Gazze abluka altında. Filistin coğrafyasında bileşenlerden her biri diğerinden kopmuş durumda. Filistin topraklarında 720 bin yerleşimci varken, yerleşim programları sürerken, İsrail'in, yerleşim yerlerini genişletmek amacıyla coğrafi bir havza olarak gördüğü Filistin topraklarının yüzde 62’sini doğrudan kontrol ederken, iki devletli çözüm hakkında konuşmaya nasıl devam edebiliriz?”
Günümüzde Tarihi Filistin bölümündeki durumun tek devlet gerçeğine doğru kaydığını, Apartheid rejimin bu bölümdeki Yahudi İsrail azınlığını Müslüman ve Hristiyan Filistinliği çoğunluğa karşı yönlendirdiğini ve İsrail’in açıklamalara önem vermediğini söyleyen Iştiyye, “İsrail’in, uluslararası hukuka ve yerleşim yerlerini kınayan Birleşmiş Milletler kararlarına uyması için ona baskı uygulama yolunda ciddi adımlar atılmalıdır” dedi.
ABD’nin Birleşmiş Milletler (BM) Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'na (UNRWA) yardımları yeniden başlatma kararı için teşekkür eden Iştiyye, ekonomik zorluklarla mücadelede Filistin halkı ve hükümetine daha önce yapılan diğer yardımların da aktifleştirilmesini talep etti. Filistin yönetiminin Kudüs, Gazze, Suriye ve Lübnan’daki mülteci kampları da dahil olmak üzere Batı Şeria’daki mali yükümlüklerini yerine getirdiğini kaydeden Iştiyye, Filistin yönetiminin işgalci güç (İsrail) yüzünden sınırları, sınır kapılarını, toprak, su ve diğer doğal kaynakları kontrol etmeye gücü yetmediğini ve bu durumun yönetimi zor bir ekonomik duruma düşürdüğünü ifade etti.
Iştiyye ayrıca Kudüs de dahil olmak üzere seçimlerin tüm Filistin topraklarında düzenlenebilmesi için İsrail’e baskı uygulanması çağrısında bulunarak, Filistin iradesinin seçimleri düzenleme, Filistin’deki demokrasiyi koruma ve insan haklarını güçlendirmekten yana olduğunu vurguladı.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.