Mozambik'te bazı bölgeler terör örgütü Ensar'us Sunna'dan temizlendi

Arşiv_AA
Arşiv_AA
TT

Mozambik'te bazı bölgeler terör örgütü Ensar'us Sunna'dan temizlendi

Arşiv_AA
Arşiv_AA

Mozambik'te Ensar'us Sunna terör örgütüne karşı mücadele eden Güney Afrika Kalkınma Topluluğuna (SADC) bağlı birliklerin, örgütün elindeki bazı bölgeleri kurtardığı bildirildi.
SADC tarafından yapılan açıklamada, güvenlik güçlerinin örgütün elindeki bazı bölgeleri ele geçirdiği ve teröristleri üslerinden çıkardığı ifade edildi.
Bu sayede Cabo Delgado bölgesine insani yardım ulaştırılmasının kolaylaşacağı vurgulanan açıklamada, bölge halkının silahlı kuvvetlere güveninin de arttığı belirtildi.
Açıklamada, örgüte karşı düzenlenen operasyonlarla göç edenlerin evlerine döndüğü kaydedildi.

Ensar'us Sunna 4 yıldır saldırılar düzenliyor
Hint Okyanusu kıyısındaki Doğu Afrika ülkesi Mozambik'te Ensar'us Sunna örgütünün sivillere yönelik saldırıları nedeniyle göç edenlerin sayısı 700 bine yaklaştı.
Mozambik'te, doğal gaz ve değerli maden kaynaklarının bulunduğu Tanzanya sınırındaki Cabo Delgado'da 4 yıl önce ortaya çıkan terör örgütü Ensar'us Sunna'nın saldırılarında bugüne kadar 2 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
Saldırıları düzenleyen ve terör örgütü DEAŞ ile bağlantılı olduğu öne sürülen silahlı gruba, yerel halk arasında "Eş-Şebab" deniyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti, Mozambik'e destek için bu ülkede 1500 askerle en fazla birliği olan ülke. Öte yandan ülkede Afrika, Avrupa ve ABD askerlerinden oluşan 3 bin 100'den fazla yabancı asker bulunuyor.



Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
TT

Netanyahu'ya yakın bir milletvekili, güvenlik liderlerinin 7 Ekim'de "infaz edilmesi" çağrısında bulundu

Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)
Geçtiğimiz ekim ayında “El-Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında ele geçirilen İsrail askeri aracının üzerinde bulunan Han Yunus'taki Filistinliler (DPA)

İsrail'de 7 Ekim 2023'te Hamas'ın düzenlediği saldırıya ilişkin komplo teorileri tehlikeli bir boyuta ulaştı. İktidardaki Likud partisinden Knesset üyesi Tali Gottlieb, saldırı sırasında güvenlik güçlerinin (ordu, istihbarat ve polis) başındaki kişileri, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu devirmek için komplo kurmakla suçladı ve tutuklanıp idam edilmelerini istedi.

Netanyahu'nun yakın çevresinden biri olarak bilinen Gottlieb, güvenlik teşkilatlarının başkanlarının Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e saldırı planından haberdar olduğunu ve bu saldırıyı önleyebilecekleri halde önlemediklerini belirtti.

Güvenlik şeflerinin bunu "ülkeyi Netanyahu'ya karşı öfkeyle doldurmak ve bunun sonucunda halkın sokaklara çıkıp onu devirene kadar yürümesini sağlamak" için yaptıkları suçlamasını sürdürdü. Bu nedenle, "vatana ihanet" suçlamasıyla tutuklanmalarını ve idam edilmelerini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre Gottlieb, Genel İstihbarat Servisi (Şin Bet) başkanı Ronen Bar'ın "kronik ve son derece tehlikeli bir komplocu" ve "Korkutucu yalanlar yaymada usta" olduğunu söyledi.

Savaşın ikinci günü, yukarıda bahsi geçen 8 Ekim'de Netanyahu'ya "bu kurumların tüm liderlerini görevden alması gerektiğini" söylediğini açıkladı; "Herhangi bir başkan: Genelkurmay, Mossad, Şin Bet ve Ulusal Güvenlik. İhanet ettiler” ifadelerini kullandı.

Gazetecinin “Sence hainlerin cezası nedir?” sorusuna, “ölüm cezası” diye cevap verdi.

Milletvekili, suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma komisyonu kurulmasını reddetti, çünkü “bu askeri liderler yargıçlar üzerinde çok büyük bir nüfuza sahip ve kimse onlara suçlama yöneltmeye cesaret edemez” iddiasında bulundu.

Ona göre “tek çözüm”, “hükümet kararıyla onları görevlerinden uzaklaştırmak. Hükümet herkesten üstündür.”

Komplo teorileri İsrail'de, özellikle de iktidardaki sağ kesim arasında yaygın.

Bazı sağcı destekçiler, “İsrail istihbarat ve ordu mensupları Gazze'de karıncaların bile hareketini biliyorlar, (Hamas'ın) neredeyse alenen planladığı saldırıdan haberi olmamaları mantıklı değil” diyorlar.

Bu kişiler, “gözetleme görevlileri uyarıda bulunmuş ve tatbikatlarla ilgili fotoğraf ve bilgiler sunmuş” olduğunu iddia ediyorlar. Bu nedenle, “7 Ekim'deki saldırıya şaşırmış olmaları mantıklı değil. Ancak haberleri gizlediler ve (Hamas'ı) serbest bıraktılar” iddiasını dile getiriyorlar.

Bu teoriyi savunanlar arasında Netanyahu'nun en büyük oğlu Yair ve Netanyahu'nun hizmetinde çalışan internet ordusu da bulunuyor.