Türkiye'de televizyon izleme süresi dünya ortalamasının üzerine çıktı, 4,5 saati aştı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye'de televizyon izleme süresi dünya ortalamasının üzerine çıktı, 4,5 saati aştı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Televizyon İzleme Araştırmaları Anonim Şirketi (TİAK) Televizyon İzleme Raporu'na göre Türkiye'de, geçen yıl kişi başı ortalama televizyon izleme süresi dünya ortalamasının da üzerine çıkarak, 4 saat 33 dakika olarak gerçekleşti.
Şişli'de bir otelde gerçekleşen "Televizyon İzleme Ölçümü Yıllığı 2020 sunumu" ve TİAK-Kantar Medya 2022-2027 televizyon ölçümleri anlaşması imza törenine Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, TİAK Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Önal, TİAK Genel Müdürü Dursun Güleryüz, Reklamverenler Derneği Başkanı Ahmet Pura, Reklamcılar Derneği Başkanı Volkan İkiler, TİAK yönetim kurulu üyeleri ile basın kuruluşlarının yöneticileri katıldı.
Toplantıda açıklanan Televizyon İzleme Ölçümü Yıllığı 2020 sunumunda yer alan verilere göre, dünyada ortalama 2 saat 54 dakika olan televizyon izleme süresi Türkiye'de 4 saat 33 dakika olarak gerçekleşti.
2020 yılı verilerine göre, hafta içi yüzde 18,91 ile en fazla çarşamba günü izleme yapılırken, hafta sonu ve diğer tüm günler içinde en fazla izleme oranına sahip gün, yüzde 19,49 ile pazar günü oldu.
Yıl ortalamasına bakıldığında, en fazla televizyon izlenen saat aralıkları ise 20.00-23.00 olarak belirlendi.
Tüm izleyiciler arasında, diziler yüzde 29, çocuk programları ise yüzde 21,1 ile toplam izlenme payı en yüksek program türleri oldu. 25 Türk dizisi, 11 ülkede, 2020 yılı boyunca en çok izlenen ilk 10 program arasına girdi.

"Biz de RTÜK olarak denetim faaliyetlerini yürütmek zorundayız"
RTÜK Başkanı Şahin, programda yaptığı konuşmada, televizyon izleme alışkanlıklarında reytingin yanı sıra içerik kalitesinin artırılmasına da önem verilmesi gerektiğini belirterek, "Evet reyting bu alanda her şeydir ama RTÜK açısından baktığımızda da her şey değildir diye düşünüyoruz. Bunu zaman zaman dizilerde, gündüz kuşağı programlarında ya da tartışma programlarında görüyoruz. En çok reyting olan program ya da dizi bazen en çok şikayet alan program olabiliyor. Biz de RTÜK olarak denetim faaliyetlerini yürütmek zorundayız." diye konuştu.
Şahin, televizyon izlenme alışkanlıklarındaki pozitif eğrinin kendilerini mutlu ettiğini söyledi.
Türk televizyonlarında en çok izlenen programların diziler olduğunu söyleyen Şahin, Türk dizilerinin dünyadaki temsiline ilişkin ise şunları kaydetti:
"Dizilerimiz sadece ülkemizde değil yurt dışında ülkemizin ve kültürümüzün tanıtımını yaparak değerlerimizi anlatabilmekte. Ben dizilerin gücüne inanan bir RTÜK Başkanıyım. Her zaman söylerim. Dizilerimiz bizim belki de en önemli elçilerimizden biri. Bizi bu kadar anlatan başka bir şey bulamayabiliriz. Yurt dışına çıktığımda karşılaştığım birçok gencin Türkçe konuştuğunu gördüm. Türkiye'de okuyanlar elbet var fakat Türk dizilerinden Türkçe öğrendiklerini görmek beni ziyadesiyle mutlu etti."
TİAK Genel Müdürü Dursun Güleryüz de konuşmasında, "Televizyon izleyicilerinin ekran ile ilişkisi çok dinamik, lineer televizyon izleme pratiği hala çok etkin fakat televizyon izlerken zaman, mekan kavramı, platformlar ve izleme araçları hızla değişiyor. Ölçüm sistemimize yönelik yaptığımız gelişmeler izleyici ölçümleri konusunda yaşanacak yeniliklere ışık tutacak ve birçok ülkeye örnek olacaktır." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından 2022-2027 döneminde TİAK ile reyting ölçümlerini yapacak araştırma şirketi Kantar Medya arasında imza töreni gerçekleştirildi.



Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası

Sahil şeridinin üzerindeki kemeriyle bilinen Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, yabancı turistlerin ziyaret etmek için ücret ödeyeceği yerlerden biri (Unsplash)
Sahil şeridinin üzerindeki kemeriyle bilinen Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, yabancı turistlerin ziyaret etmek için ücret ödeyeceği yerlerden biri (Unsplash)
TT

Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası

Sahil şeridinin üzerindeki kemeriyle bilinen Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, yabancı turistlerin ziyaret etmek için ücret ödeyeceği yerlerden biri (Unsplash)
Sahil şeridinin üzerindeki kemeriyle bilinen Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, yabancı turistlerin ziyaret etmek için ücret ödeyeceği yerlerden biri (Unsplash)

Yeni Zelanda, koruma planı kapsamında ülkenin en ünlü dört doğal güzelliğine giriş için yabancı turistlerden ücret almaya hazırlanıyor.

Yurtdışından gelen ziyaretçiler, bu yerleri ziyaret etmek için 20 ila 40 Yeni Zelanda Doları (yaklaşık 485 ila 965 TL) ücret ödeyecek. Başbakan Christopher Luxon ve Koruma Bakanı Tama Potaka'nın açıkladığı önlemler, daha fazla istihdam yaratma ve ücretleri artırma planının bir parçası.

Ücretlerin uygulanacağı ilk yerler, yabancıların genellikle tüm ziyaretçilerin yüzde 80'ini oluşturduğu Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, Tongariro Crossing, Milford Sound ve Aoraki Mount Cook olacak.

Doğa Koruma Bakanı Tama Potaka şunları söyledi:

Turistler ekonomimize muazzam katkı sağlıyor ve kimse bunun değişmesini istemiyor. Ancak yurtdışından gelen arkadaşlarımdan, dünyanın en güzel yerlerinden bazılarını ücretsiz ziyaret edebildikleri için çok şaşırdıklarını duydum. Bu özel yerlerde yabancı ziyaretçilerin kişi başı 20 ila 40 dolar arasında ek katkı sağlaması adil olur.

Potaka, "Koruma alanı için bu, yılda 62 milyon dolara (yaklaşık 1 milyar 495 milyon TL) kadar gelir anlamına gelecek ve bu gelir doğrudan aynı alanlara yeniden yatırılacak, böylece turizm sektörümüzün büyük bir kısmının temelini oluşturan alanlara yatırım yapmaya devam edebileceğiz" dedi.

2 Temmuz Cumartesi günü açıklanan plan, "modası geçmiş kurallar" nedeniyle turizm alanında kaçırılan fırsatları vurguladı.

Başbakan Christopher Luxon şunları söyledi:

Birçok Yeni Zelandalı, koruma alanında rehberli yürüyüşlerden kayak alanlarına, belgesel film çekmeye, koyun ve sığır otlatmaya, konserlere ev sahipliği yapmaya ve cep telefonu baz istasyonları inşa etmeye kadar olağanüstü işler yürütüyor. Ancak bunlardan herhangi birini yapmak için bir imtiyaza ihtiyacınız var ve imtiyaz rejimi tamamen bozulmuş durumda, elde edilmesi veya yenilenmesi genellikle yıllar alıyor ve işletmeleri bürokratik bir belirsizlik döngüsüne sokuyor.

Yeni Zelandalılar için giriş ücretsiz kalacak.

Başbakan, "Bu bizim ortak mirasımız ve Yeni Zelandalılar bunu görmek için para ödemek zorunda kalmamalı" dedi.

Luxon, "Yeni Zelandalıları yurtlarında tutmak, iş yaratmak ve tüm Yeni Zelandalılar için ücretleri artırmak konusunda ciddiysek, karşımıza çıkan her fırsata hayır demeye devam edemeyiz" diye ekledi.

Ücretlerin 2027'den itibaren uygulamaya konması bekleniyor.

Independent Türkçe