Vitamin ve gıda takviyesi almanın 5 tehlikeli yan etkisi

Vitamin ve gıda takviyesi almanın 5 tehlikeli yan etkisi
TT

Vitamin ve gıda takviyesi almanın 5 tehlikeli yan etkisi

Vitamin ve gıda takviyesi almanın 5 tehlikeli yan etkisi

Vitamin ve gıda takviyeleri reçete gerektirmediğinden, çoğu insan zararsız olduklarını düşünüyor. Ancak “Eat This, Not That” – “Bunu değil, onu yiyin” adlı web sayfasının The New England Journal of Medicine’da yayınlanan bir araştırmaya dayandırdığı haberine göre takviyelerin getirdiği yan etkiler, her yıl yaklaşık 23 bin kişinin acil servise başvurmasına sebep oluyor. Web sayfasındaki habere göre acil servise başvurmasanız dahi çok fazla besin takviyesi almak ciddi rahatsızlıklara sebep oluyor. İşte çok miktarda besin takviyesi almanın neden olduğu yan etkilerden bazıları.

Mide bulantısı
Bu genellikle çok fazla vitamin veya takviye aldığınızın ilk işaretidir. Mide bulantısı, kusma veya ishal yaşayabilirsiniz. Bu şikayet, herhangi bir vitamin takviyesindeki bileşene karşı gıda duyarlılığınız olduğu, aç karnına gıda ile daha iyi tolere edebileceğiniz bir takviye aldığınız veya almanız gerekenden daha fazla takviye aldığınız anlamına gelebilir. Örneğin: Bazı insanlar peynir altı suyu proteini aldıklarında şişkinlik hissederler ve rahatsız olurlar.

Hızlı veya Düzensiz Kalp Atışı
New England Journal’ın çalışmasına göre, kilo kaybı için alınan takviyeler acil servise başvuruların bir numaralı nedeni. Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin Diyet Takviyeleri Ofisi, bazı takviyelerin hızlı veya düzensiz kalp atışı, baş dönmesi veya artan kan basıncı gibi yan etkileri olabilecek uyarıcılar içerdiğini söylüyor.

Karaciğer hasarı
Son yıllarda duyarlı bireylerde karaciğer hasarına neden olabilecek solvent kalıntıları, pestisit kalıntıları ve diğer safsızlıkları içerebilen yeşil çay özü takviyeleri ile ilişkili olarak karaciğer hasarı ve hatta akut karaciğer yetmezliği raporları yayınlandı.
ABD Farmakopesi (İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu) yeşil çayda en bol bulunan spesifik bir bileşik olan Epigallocatechin gallate veya EGCG’nin karaciğeri doyurarak karaciğer hastalığı potansiyelini artırabileceği noktasında uyarıyor.

Artan kanser riski
Takviyelerin reçetesiz olması, ciddi yan etkileri olmayacağı anlamına gelmiyor. Geçen bahar, ABD Önleyici Hizmetler Görev Gücü (USPSTF), beta-karoten veya E vitamini takviyelerinin kanser riskini veya kalp hastalığından kaynaklanan kötü sonuçları artırabileceği hususunda resmi tavsiyede bulundu. Başka bir çalışmada, erkeklerin büyük dozlarda biyotin (günde 5 mg ila 10 mg) aldıktan sonra akciğer kanseri geliştirme riskinin arttığı tespit edildi.

Diş minesi kaybı
Elma sirkesi şu anda sosyal medyada en çok adı geçen takviye.
Çoğu kişi sıvı formülü doğrudan şişeden alarak sıcak suya veya meyve suyuna ekliyor veya sadece bir kaşık alır. Elma sirkesi oldukça asidik olduğundan ve diş minesini zayıflatabileceğinden uzmanlar bunu çok sık yapmama konusunda uyarıyor. Elma sirkesini suyla karıştırmak da asidi seyreltebilir. Hemen alırsanız, dişlerinizi fırçalamadan önce en az 30 dakika beklemelisiniz.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe