Thames Nehri ‘biyolojik ölümünden’ sonra nasıl normale döndü?

Londra’da Thames Nehri kıyısındaki bölge (Reuters-Arşiv)
Londra’da Thames Nehri kıyısındaki bölge (Reuters-Arşiv)
TT

Thames Nehri ‘biyolojik ölümünden’ sonra nasıl normale döndü?

Londra’da Thames Nehri kıyısındaki bölge (Reuters-Arşiv)
Londra’da Thames Nehri kıyısındaki bölge (Reuters-Arşiv)

İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Thames Nehri’ni 1858’de tıkayan kanalizasyon ‘büyük kokuya’ neden oldu. İnsanlara hastalık bulaştıran nehir, atık nedeniyle etrafa korkunç bir koku yaydı.
Kanalizasyon ayrıca ünlü su yolunun bazı bölümlerinin kirlilik nedeniyle biyolojik olarak ölü ilan edilmesine neden oldu.
Ancak bundan yaklaşık bir asır sonra, Londra Zooloji Derneği’nin Koruma ve Politika Direktörü Andrew Terry, Çarşamba günü yayınlanan Thames Nehri ile ilgili son raporunda, “Bugün nehir, Londra’nın kendisi kadar çeşitli sayısız vahşi hayata ev sahipliği yapıyor” diye yazdı.
Terry, baskılardaki azalmaya, önemli türler ve habitatlardaki gelişmelere işaret etti.
Rapora göre, habitat kaybı nedeniyle 1842’de İngiltere’de nesli tükenen göçmen bir sığ kuş olan avocet (kılıçgaga), 2. Dünya Savaşı’ndan sonra geri dönüş yapmaya başladı.
Avocetin, son 30 yılda Thames gelgitindeki nüfusunun iki katından fazla arttığını görüldü.
Rapor umut vadeden birkaç eğilimi vurgularken, aynı zamanda Thames’i temizlemek için yapılması gereken işler olduğu, iklim değişikliğinin şehir için önemli bir su kaynağı olan nehir üzerindeki olumsuz etkisi konusunda uyarıda bulundu.
Rapora göre, nehirdeki kuşlar ve deniz memelileri için kısa ve uzun vadeli görünüm iyileşiyor. Ancak, uzun vadede balıkların durumunun biraz kötüleştiği vurgulandı. 
Raporda, 1960 yılında başlayan kanalizasyon arıtma tesislerinin genişletilmesi ve endüstriyel atık su deşarjlara getirilen sınırlamaların bir dereceye kadar Thames’in temizlenmesine yardımcı olduğu belirtildi.
Nehrin su kalitesindeki gelişmelere rağmen, geçen yıl yayınlanan bir araştırma makalesi, 2017'de alınan Thames su sütunu örneklerinde yüksek düzeyde mikroplastik olduğunu gösterdi.
National Geographic’e göre, bu mikroplastikler hayvanların sindirim yollarını tıkayabilir ve hayvanlar mideleri plastikle dolduğunda açlıktan ölebilir.



Kült film yeniden çekiliyor: Altından kalkmak zor olacak

Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)
Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)
TT

Kült film yeniden çekiliyor: Altından kalkmak zor olacak

Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)
Christian Bale, oynadığı Patrick Bateman'ın fiziğine ulaşmak için aylarca egzersiz yapıp bronzlaşmış ve karakterin narsist doğasına uyum sağlamak için dişlerini kaplatmıştı (Starz Entertainment)

Mary Harron imzalı Amerikan Sapığı (American Psycho) 25. yılını kutlarken, kült yapımın ekibi, yönetmen Luca Guadagnino'nun yeni projeyle ilgili planlarını Hollywood Reporter'a değerlendirdi.

Amerikan Sapığı, 2000'de yazar Bret Easton Ellis'in çok satan romanından uyarlanmıştı. Christian Bale'in Patrick Bateman karakterine hayat verdiği film, 1980'lerin beyaz yakalı kültürüne sert bir hicivle yaklaşan, karanlık ve çarpıcı bir yapımdı. Lionsgate, geçtiğimiz haftalarda Guadagnino'nun, Scott Z. Burns'ün kaleme aldığı senaryoyla romanı yeniden uyarlayacağını duyurdu. Guadagnino, bu ay CinemaCon'da video aracılığıyla projeye dair ilk ipuçlarını da paylaştı.

Filmin oyuncularından Matt Ross, yeni proje fikrine temkinli yaklaştığını söyledi: 

Bir yandan yeniden çevrimler her zaman beni biraz üzer. Geçmişte bana da benzer teklifler geldi ama bu iş genellikle sadece ticari kaygıyla yapılmış gibi geliyor ve bu yüzden uzak duruyorum.

Lionsgate, Guadagnino'nun projesinin filmin değil, romanın yeni bir yorumu olacağını özellikle vurguluyor.

Ross, Guadagnino'yu "harika bir yönetmen" diye tanımlarken, romanın kaynak metin olması sayesinde projeye farklı bir yaklaşım getirilebileceğini düşünüyor. 

Shakespeare oyunlarının her kuşakta yeniden sahnelenmesi gibi bu işin de farklı yorumlara açık olduğunu kabul etmek gerek. Yine de bana göre hâlâ ticari bir hamle. Ama kitabı temel alması işin rengini biraz değiştiriyor. Yalnız işlerinin zor olduğunu söylemek lazım çünkü Christian Bale'in performansı gerçekten istisnaiydi.

2000 yapımı filmin yapımcılarından Chris Hanley ise Hollywood'da popüler yapımları yeniden yorumlamanın artık olağanlaştığını belirtiyor. 

Herkes bana dönüp 'Amerikan Sapığı'nı yeniden mi yapacaklar, ne kadar saçma' diyor. Ama ben öyle düşünmüyorum. Luca harika bir yönetmen, şimdiye kadar kötü bir filmi olmadı.

Beni Adınla Çağır (Call me By Your Name) ve Rekabet'in (Challengers) yönetmeni Guadagnino ise CinemaCon'daki video mesajında, 1991 tarihli Ellis romanının hayatında önemli bir yeri olduğunu belirtti. "Bu kitap benim için çok kıymetli. Beni derinden etkilemiş bir metin" diyen yönetmen, senaryonun da "son derece iyi ilerlediğini" ifade etti. Henüz oyuncu kadrosuna dair resmi bir açıklama yapılmazken, geçen yıl Austin Butler'ın başrol için düşünüldüğü yönünde söylentiler çıkmıştı.

Filmin casting direktörü Kerry Barden, Butler'ın Bateman'dan çok Jared Leto'nun canlandırdığı Paul Allen karakterine daha uygun olacağını düşünüyor: 

Austin kesinlikle çok yakışıklı ve biz Jared'ı da bu yüzden seçmiştik. Tabii Jared da çok iyi bir oyuncu ve Austin'in de derinliği var. Ama o tür güzelliğe herkes sahip değil.

Filmin yapımcılarından Alessandro Camon ise meslektaşlarıyla aynı fikirde. "İkonik bir filmi yeniden yapmak ya da böylesine unutulmaz bir karaktere hayat vermek her zaman büyük bir meydan okuma" diyen Camon şöyle devam ediyor: 

Ama oyuncular için de bu tarz işler heyecan verici olabilir. Elbette Laurence Olivier denince akla Hamlet gelir ama mesele onu geçmek değil kendi Hamlet'ini bulmak.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, CBR.com