Harry Potter'ın yönetmeni filmde değiştirmek istediği tek detayı açıkladı

Christopher Columbus filmin başarısına rağmen önemli bir detayı değiştirmek istediğini söyledi

En unutulmaz fantastik film karakterleri arasında yer alan Harry Potter'ı Daniel Radcliffe canlandırmıştı (Warner Bros)
En unutulmaz fantastik film karakterleri arasında yer alan Harry Potter'ı Daniel Radcliffe canlandırmıştı (Warner Bros)
TT

Harry Potter'ın yönetmeni filmde değiştirmek istediği tek detayı açıkladı

En unutulmaz fantastik film karakterleri arasında yer alan Harry Potter'ı Daniel Radcliffe canlandırmıştı (Warner Bros)
En unutulmaz fantastik film karakterleri arasında yer alan Harry Potter'ı Daniel Radcliffe canlandırmıştı (Warner Bros)

Bu sene 20. yıldönümünü kutlayan Harry Potter ve Felsefe Taşı'nın (Harry Potter and Philosopher's Stone) yönetmeni Chris Columbus geçmişe bakınca filmdeki önemli bir detayı değiştirmek istediğini belirtti. 
Polygon'a verdiği röportajda Columbus, film 2001'de vizyona girdiğinde büyük bir başarı elde etse de bir noktanın hâlâ aklını kurcaladığını ifade etti. 
Columbus'a göre Harry'nin ünlü yara izinin tasarımını yapmak çok zordu ve yönetmen o dönem bunu doğru yapıp yapmadığından emin olamadığını söyledi. 
Yönetmen ilk Harry Potter filmi çekildiği sırada 16 yaşından küçüklerin protezle oyunculuk yapmasının yasak olduğunu ve bu nedenle daha basit makyaj tekniklerinin kullanıldığını aktardı. 
Columbus bu nedenle yara izinin asla hayalindeki kadar gerçek görünmediğini ve eğer yapabilseydi geri dönüp bu ayrıntıyı değiştirmek isteyebileceğini ifade etti. 
Yönetmen şu ifadeleri kullandı:
"Harry'nin yara izini doğru biçimde yapmak inanılmaz derecede zordu. Bu konuda yeteri kadar dürüst davrandık mı bilmiyorum. Ama aylarca bununla uğraştık. 16 yaşından küçük çocuklarla çalışırken o zamanlar protez kullanılamıyordu. Gerçek yara izi gibi görünen bir protez kullanamadık. Geri dönüp ince ayar yapabilmeyi istediğim tek önemli ayrıntı bu."
İlk film çekildiğinde fantastik serinin yalnızca 4 kitabı yayımlanmıştı. Bu açıdan hikayenin gidişatının tam olarak bilinmemesi nedeniyle birinci filmin çekimleri bir miktar daha zorlu geçmiş. 
Ancak eksik olduğu düşünülen detaylara rağmen hem film hem de kitap serisi gelmiş geçmiş en başarılı fantastik eserler arasında yer alıyor. 
 
Independent Türkçe, Polygon, Screen Rant



Vejetaryenler ve et yiyenleri inceleyen araştırmada şaşırtıcı sonuçlar çıktı

Araştırmada vejetaryenlerin güç ve hırsa daha fazla değer verdiği öne sürülüyor (Unsplash)
Araştırmada vejetaryenlerin güç ve hırsa daha fazla değer verdiği öne sürülüyor (Unsplash)
TT

Vejetaryenler ve et yiyenleri inceleyen araştırmada şaşırtıcı sonuçlar çıktı

Araştırmada vejetaryenlerin güç ve hırsa daha fazla değer verdiği öne sürülüyor (Unsplash)
Araştırmada vejetaryenlerin güç ve hırsa daha fazla değer verdiği öne sürülüyor (Unsplash)

Vejetaryenlerin güç arayışında olma ve başarılara değer verme ihtimalinin et yiyenlere kıyasla daha yüksek olduğu yeni bir araştırmada öne sürüldü.

Polonya ve Birleşik Devletler'deki 3 bin 500'den fazla yetişkinin değer yargılarının incelendiği çalışmada, vejetaryen olan 800 katılımcının sosyal statülerini yükselten değerlere yönelme ihtimalinin daha yüksek olduğu tespit edildi.

Bunlar arasında daha yüksek düzeyde kişisel hırs ve "hayatta yenilik ve meydan okuma"ya yönelik daha güçlü bir istek yer alıyor.

Öte yandan et yiyenlerin kendilerini, yerleşik normlara saygı duymak gibi geleneksel değerlere ve başkalarını üzmeme ve sosyal açıdan kabul edilen teamüllere uyma arzusu anlamına gelen uyumluluğa daha yakın bulduğu saptandı.

Ayrıca arkadaşlara ve aileye karşı nezaket gibi yardımseverlik ve güvenlik değerlerine daha fazla ağırlık veriyorlar.

Varşova'daki SWPS Üniversitesi'nden Profesör John Nezlek, yönettiği araştırma hakkında The Times'a yaptığı açıklamada "Et ve erkeklik arasında uzun zamandır bir ilişki var. Kadınlar erkeklerden çok daha yaygın bir şekilde vejetaryenliği benimsiyor ve insanların vejetaryen olmasının üç ana nedeni var: sağlık, çevre ve hayvan refahı etiği" dedi.

Tüm bunları bir araya getirince, vejetaryenlerin daha yardımsever, biraz daha az iddialı, genellikle daha 'kucaklayıcı' insanlar olacağı düşünülebilir ama ben bunun tam tersini buldum.

Hem Polonya hem de ABD'deki katılımcılara kurgusal bireylerin kısa taslakları, "Çok başarılı olmak onun için önemli. Diğer insanları etkilemeyi seviyor" gibi açıklamalarla birlikte verildi. 

Daha sonra bu karaktere ne kadar yakın hissettiklerini birle 6 arası bir ölçekte derecelendirmeleri istendi.

Rapor vejetaryen beslenenlerin, birçok ülkede azınlıkta kaldıkları göz önüne alınırsa, "alışılmışın dışında hareket etmekten" korkmayan bağımsız düşünürler olma ihtimalinin yüksek olduğunu tespit etti.

Raporda "Bu tür inançlar ve bu tür inançların ifade edilmesine eşlik edebilecek reddedilme ve eleştiri deneyimleri karşısında vejetaryenlerin, kararlı durması ve inançlarına güçlü bir şekilde sahip çıkması gerekir" ifadeleri kullanıldı.

Araştırma şu sonuca ulaştı:

Mevcut sonuçlar, vejetaryenlerin hayvanların acı ve ıstıraplarına karşı daha duyarlı ve vejetaryen olmayanlara kıyasla çevreye yönelik tehditlerin daha fazla farkında olabilmesine rağmen bu duyarlılık ve farkındalığın, temel insani değerlerden yardımseverliği yansıtmadığına işaret ediyor. Dahası, mevcut sonuçlar vejetaryenlerin ilkelerinin arkasında durmaya istekli bir sosyal azınlığın üyeleri olmakla tutarlı değerler taşıdığını gösteriyor. Mevcut çalışmalar önemli soruları cevapsız bıraksa da ileriye dönük bir yol öneriyor.

Independent Türkçe