Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın evinin fotoğrafını çeken İsrailli çift için Tel Aviv’den Ankara’ya ‘siyasi şantaj’ suçlaması: Bir Türk yetkili çiftin yakında serbest bırakılacağını açıkladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın evinin fotoğrafını çeken İsrailli çift için Tel Aviv’den Ankara’ya ‘siyasi şantaj’ suçlaması: Bir Türk yetkili çiftin yakında serbest bırakılacağını açıkladı
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın evinin fotoğrafını çeken İsrailli çift için Tel Aviv’den Ankara’ya ‘siyasi şantaj’ suçlaması: Bir Türk yetkili çiftin yakında serbest bırakılacağını açıkladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın evinin fotoğrafını çeken İsrailli çift için Tel Aviv’den Ankara’ya ‘siyasi şantaj’ suçlaması: Bir Türk yetkili çiftin yakında serbest bırakılacağını açıkladı

Üsküdar'daki Çamlıca Kulesi'nden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konutunun fotoğraflarını çektikleri iddiasıyla gözaltına alınan İsrail uyruklu çiftin de aralarında bulunduğu 3 şüpheli dün tutuklandı. Tel Aviv’deki siyasi kaynaklar ise durumu ‘kışkırtıcı ve siyasi şantaj’ olarak değerlendirdi.
Kaynaklar, Türkiye'nin benzer bir olayda Rusya veya başka bir güçlü ülkeden turistleri tutuklamayacağını iddia etti. Çiftin avukatı Nir Yaslovitzh'e göre Erdoğan'ın konutunun fotoğrafını çekmenin suç olarak görülmesi, olayın siyasi bir provokasyon anlamına geldiğinin bir göstergesi.
Nitekim konutunun görüntüsünü ulaşmak isteyen herkes bunu uydu veya Google Earth aracılığıyla gerçekleştirebilir.
Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir siyasi yetkili, İsrail'in söz konusu çift konusunda Türkiye ile olan gerilimi azaltmak için sessizce çalıştığını ve Ankara'dan onları yakında serbest bırakacağına dair bir söz verildiğini söyledi.
Türkiye’yi ziyaret eden Natalie ve Mordi Oknin isimli çift, İstanbul’da bir deniz turu gezisine katıldılar. Ardından Çamlıca Kulesine çıkan çift, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konutunun fotoğraflarını WhatsApp uygulaması üzerinden çocuklarına gönderdiler.
Çift, Salı günü ülkelerine dönecekti ancak Çamlıca Kulesi'nde görevli bir personelin olayı ihbar etmesi üzerine 3 şahıs gözaltına alındı. Çiftin ailesi ve çocukları, tutuklandıklarını öğrenene kadar Türkiye’deki arkadaşları aracılığıyla onlarla irtibat kurmaya çalıştı.
İstanbul'daki İsrail Konsolosluğu'nun bilgisi dahilinde çifte bir Türk avukat verildi.
Gözaltına alınan kadının kız kardeşi yaptığı açıklamada, “Çift, Türkiye'ye olan aşkları ve sık sık yaptıkları ziyaretler ile tanınıyor. Bilhassa bu geziden çok memnun kalmışlardı. Onlar, İsrail'deki en büyük transit otobüs şirketi Egged’de şoförlük yapan ve eşinin doğum günü tatili için Türkiye'ye giden, sadeliğiyle tanınan iki masum insandır. Siyasete bulaşmayan çift, konutun fotoğrafını çekmenin yasak olduğunu bilmiyordu. Bunu soruşturmada açıkça belirttiler” ifadelerini kullandı.
Aile adına temaslarını sürdüren İsrailli avukat Yaslovitzh, İsrail Dışişleri Bakanlığı ve bir Türk avukatla birlikte davayı Tel Aviv’de takip ettiğini belirterek, Oknin çiftinin bir tür siyasi şantaj bedeli ödediğini söyledi.
Yaslovitzh “Eğer İsrail değil de başka bir güçlü ülke olsaydı, Türkiye onları tutuklamaya cesaret edemezdi. Türkiye normal bir ülke olsaydı çifti araştırır ve yarım saat sonra serbest bırakırdı. Çift bölgenin fotoğrafını çekmenin yasak olduğunu bilmiyordu” açıklamasında bulundu.
Öte yandan, Israel Hayom gazetesinin Cuma günkü haberine göre, bir Türk yetkilinin, İsrailli Natalie ve Mordi Oknin çiftinin her an İsrail'e geleceğini ve aleyhindeki dosyanın kapatılacağını söylediğini bildirdi.



Guterres, WFP çalışanının Husiler tarafından gözaltında öldürülmesini kınadı

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)
TT

Guterres, WFP çalışanının Husiler tarafından gözaltında öldürülmesini kınadı

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres dün yaptığı açıklamada, Yemen'de bir Dünya Gıda Programı (WFP) çalışanının Husiler tarafından gözaltında tutulurken hayatını kaybetmesini şiddetle kınadı.

Guterres yaptığı açıklamada, 23 Ocak'ta Husi yetkililer tarafından keyfi olarak alıkonulduğunu söylediği çalışanın ailesine başsağlığı diledi. “Derhal, şeffaf ve kapsamlı bir soruşturma başlatılması ve bu olaydan sorumlu olanların hesap vermesi” çağrısında bulunulan açıklamada, ölümü çevreleyen koşulların ‘belirsizliğini koruduğu’ belirtilerek, BM'nin acil olarak Husi yetkililerden açıklama beklediği kaydedildi.

BM'den yapılan açıklamada, örgütün, yerel ve uluslararası STK'ların, sivil toplum örgütlerinin ve diplomatik misyonların onlarca çalışanının halen Husiler tarafından alıkonulduğu ve bunlardan bazılarının yıllardır gözaltında tutulduğu belirtildi. BM Genel Sekreteri bu kişilerin “keyfi” olarak alıkonulmalarını kabul edilemez olarak nitelendirerek, derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmaları çağrısını yineledi.